Devlet Bahçeli: Bombalarını kuşanıp gelsinler, biz buradayız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin İstanbul mitinginde vatandaşlara seslendi. Bahçeli, diğer parti liderlerine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Kasım seçimleri öncesinde ilk mitingini İstanbul'da Kazlıçeşme Meydanı'nda yaptı. Vatandaşlara seslenen Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na sert ifadelerle yüklendi. Bahçeli, çözüm sürecinin bir aldatmaca olduğunu söyleyerek, bunun bir çözülme süreci olduğunun altını çizdi.

"DOKTORA YAPACAK VATİKAN'I MI BULDUN?"

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın İtalya'daki öğrenimine ilişkin olarak da "Kutulara, yatak odalarına millietin alın terini saklıyordu. Bilal yükseliyor Hilal düşüyordu. 57 Müslüman ülke varken doktora yapacak Vatikan'ı mı buldun? Kaçak Saray kadar başımıza taş düşmesini isteyen Erdoğan da şunu bilsin ki biz taşa da toprağa da razıyız. Ne de olsa hepsi bu vatanın toprağıdır. Erdoğan sana sesleniyorum, hadi bize taş gelsin senin semtine de sadece hukuk gelsin. Gözün kesiyor mu? Yüreğin yetiyor mu?" diye konuştu.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları;

Biz varız dediniz. Siz destansınız. İstanbul'dan iktidara yürümek için artık her şey tamamdır. İstanbul sevdalılarıyla geleceğe uzanacak Yenikapı'da toplanan ahlaklı neferleriyle bozgun çemberini kıracaktır. 

Dava arkadaşlarımı yürekten tebrik ediyorum. Seçimlerin ülkemizin birliğine, insanımızın refahına katkılar sağlamasını Allah'tan niyaz ediyorum. Hepiniz  hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

"ÜLKEMİZ KORKU TÜNELİNE SOKULMUŞTUR"

Türkiye kan revan içindedir. Millet kaygı ve korku sağanağı altındadır. AK Partili seçim hükümeti ise  sakat ve şuursuz durumdadır. Ülkemiz taziye evine dönüşmüştür. Satılık tetikçiler, insan görünümlü caniler Türkiye'yi ablukaya almışlardır. Canlı bomba felaketi Cumhuriyet tarihimizin en kanlı sahnelerinden biri olmuştur. Ülkemiz korku tüneline de sokulmuştur.

"BOMBALARINI KUŞANIP GELSİNLER, BİZ BURADAYIZ" | TIKLA İZLE

Biz böyle ucuz tehditlere, bayat numaralara 46 yıldır pabuç bırakmadık, bırakmayız. Biz dantelli kefen giyenlere hiç benzemedik. Bombalarını kuşanıp gelsinler, biz buradayız. Hepsinin hakkından tek başına geliriz.

Türk milleti bu tuzağa nasıl düşürüşmüştür. 3 tarafımız denizlerle, 4 tarafımız düşmanlarla çevrilmiştir. 20 Temmuz'dan bu tarafa 172 vatan evladı şehit edilmiş, 177 sivil hayatını kaybetmiştir. Bunların suç ortakları nerelerdedir.

Bu zifiri geceyi yaracağız. Enkaz yığınını oltadan kaldıracağız. Asıl uyanan, gözlerini açan Türk düşmanlığı değil midir? Denetimden kurtulduk diye sevinenlerin yıkıma sürüklediği görülmektedir. Akan millet kanına hangi bahaneleri bulacağız.

"ZAP SUYU GİBİ COŞTURACAKTI"

Recep Tayyip Erdoğan 27 Nisan 2013'te terörün bittiğini söylemişti. ÜlkeyiZap suyu gibi coşturacaktı. Teröristler silah bırakacak Türkiye derin bir nefes alacaktı. Ne oldu? Terör bitti diyen müzakereciler şimdi hangi hikayeyi uyduracaksınız? Söyleyin, Türkiye'de ağlamayan ana kaldı mı? Şimdi de ne mutlu şehit analarına diye alay ediyorlar. 

2002'de 0 düzeyde teslim alınan terör AK Parti ile yeniden belini doğrultmuştur. PKK ile yürütülen pazarlıklar bölünme heveslerini cesaretlenmiştir. Erdoğan ihanet sürecine hayatını koyduğunu defalarca söyledi.  HDP saraylarda ağırlandı. Dolmabahçe'de İmralı canisinin ihanet metnine onay verildi. Erdoğan sıkıyı görünce dönüp devlet terör örgütü ile masaya oturulmaz dedi. 

Başkanlığa karşılık federasyon ve özerkliği vaadettiler. Kobani'ye Barzani'nin geçişini sağladılar. Caniye müzakere konağı hazırlarken İmralı'ya diyanet bürosu açarken utanmadan bizleri suçladılar. Kandan beslendiğimizi söylediler. Biz bu yaptığınız yanlıştır diyorduk.  

Milliyetçi hareket asla unutmaz, unutturmaz. İmrali canisi serbest kalamaz. Terörist namluları bize dönükken eşkiya kol gezerken teröristle müzakere olamaz. Bunlar ve arkasındaki güçler terörü ürettiler. Bölünmek için binlerce evladımızı katlettiler. Türk ordusunu seyirci bırakırsanız teröristler her yerde konuşlanır. 

ONLAR 'SAYIN' DERKEN BİZ 'BEBEK KATİLİ' DEDİK

Erdoğan ve Davutoğlu'nun fıtratlarında sıvışmak ve teslim olmak vardır. Süleyman Şah'ın kutlu naaşını bir avuç çabulcu önünden kaçırırken de bunu yaptılar. Onlar iyi şeyler olacak dediler, biz bölünmenin kapılarını aralıyorsunuz dedik. Onlar İmralı canisi ile müzakere dediler biz teslim olma oyunu dedik. Onlar açılım dediler biz  yıkım dedik. Onlar çözüm dediler biz çözülüyoruz dedik. Onlar Öcalan'a sayın derken biz alçak bebek katili dedik. 

Erdoğan'ın talimatı , Davutoğlu'nun isteği buydu. Masum vatandaşlarımıza kıyanlar vatanımıza mevzilendiler. PKK silahları bıraktı derken güvenlik güçlerimizin elinden silahlar alındı. Karakollardan çıkmayın dediler. Erdoğan devleti süreç ihanetinin vesayeti altına aldı. 

Teröristler hendekler kazıp özerk yönetimler ilan ederken Erdoğan ve Davutoğlu 400 vekil çeteresi tutuyordu. Erdoğan yolunu buluyor, kendi yapımı olan paralel ile meşgul oluyordu. PKK militan devşirirken Erdoğan ve Davutoğlu milliyetçiliği ayaklar altına alıyordu. 

"ERDOĞAN SANA SESLENİYORUM, BİZE TAŞ GELSİN SENİN SEMTİNE HUKUK"

Kutulara, yatak odalarına millietin alın terini saklıyordu. Bilal yükseliyor Hilal düşüyordu. 57 Müslüman ülke varken doktora yapacak Vatikan'ı mı buldun? Kaçak Saray kadar başımıza taş düşmesini isteyen Erdoğan da şunu bilsin ki biz taşa da toprağa da razıyız. Ne de olsa hepsi bu vatanın toprağıdır. Erdoğan sana sesleniyorum, hadi bize taş gelsin senin semtine de sadece hukuk gelsin. Gözün kesiyor mu? Yüreğin yetiyor mu?

"BU VATAN TÜRKİYELİLERİN DEĞİL TÜRK MİLLETİNİNDİR"

Bu vatan Türkiyelilerin değil Türk milletinindir. Kendi evlatlarını yurtdışına kaçıran bir şahsiyetten ne milli ruh ne de tortusu görülecektir. Milliyetçilik Erdoğan'ın yeryüzü cehennemidir. 

Türkiye'nin milli güvenliği tehlike altındadır. Ankara'nın göbeğinde patlayan bomba birlikte yaşama mücadelemizi havaya uçurma teşebbüsüdür. ABD'nin teröristlere eğitim vermesi ilave risktir. 2011 yılında AK Parti'nin ABD ile birlikte kurduğu terörle mücadele küresel formunun kandırmaca olduğu anlaşılmıştır. 

"IŞİD BİR PİYONDIR, PKK BİR MAŞADIR"

IŞİD bir piyondur, PKK bir maşadır. Batı'nın tarihsel hedeflerine hizmetle görevli terör örgütleridir.

Serok Ahmet, Ortadoğu'da bizden habersiz yaprak kımıldamaz diyordu. Neyin kımıldadığı görülmektedir. Sınır güvenliğimizi sağlayamayan, terösitleri tespit edemeyen aciz başbakanın 1 Kasım'da görevden alınması milli bir vecibedir. 

Ankara saldırısını bir gün IŞİD'e diğer gün IŞİD ve PKK'ya başka bir gün IŞİD, PKK ve Esad'a bağlayan kafası karışık bu başbakanla ulaşılacak bir gelecek yoktur. Ahlaken ve siyaseten perişandır. Davutoğlu ve Erdoğan koltuk peşindedir. Gözü dönmüş kadrolardan Türk vatanını kurtarmak zorundayız. 

Milliyetçi hareketi kendinize benzetmeyin. Biz kolay lokma değiliz. Biz Davutoğlu ve istikşafi ortağı Kılıçdaroğlu gibi her şeye evet deseydik umut sönerdi. Varsın onlar yalan söylesin, biz millet için üzerimize düşeni yapalım, 1 Kasım'dan sonra Türkiye'yi yönetelim. Türkiye'ye Avrupa'nın hasta adamı diyorlar, bölünmemizi bekliyorlar. Geride bıraktığımız bin yıl tarihi aşan milletin adını kazımıştır. Adı Türk milletidir. Muhteşem bir mirasın adıdır. Kimliksizler bir kez daha duyuruyorum ki adı Türk milletidir. 

1 Kasım'da kenetlenelim. Ülkemizin geleceğine oy verin. 

Size Arif Nihat Asya'nın 'Ülkücüler' şiiri ile son veriyorum;

"Siz büyük Türkiye'yi gerçekleştirecek olan Ülkücüler
Siz Oğuzların, Kür Şadların, Alparslanların, Fatihlerin, Yavuzların, Abdülhamidlerin, Yunus Emrelerin, Mevlanaların, Hacı Bektaşların, Sütçü İmamların, Dilşad Sultanların, Nene Hatunların, Gevher Nesibelerin, Malhun Hatunların torunları olan Ülkücüler;
'Gafillerin ardında Allah'ı anan; kaçanların ardında vuruşan, ölüler arasında diri olan gibidir.' Kutlu Peygamber sözünün muhatabı olmak için çalışın.
Yolunuz açık olsun. Cenab-ı Allah, taşıyamayacağımız yükü omuzlarımıza yüklemesin. Yüce Yaradan kendi dini için gayret eden herkese yardım etsin.
'Gençliğin acı haline'
'Öldün mü ey gençlik?
Eğer öldünse haber ver: ''Onlara hicviye yazan kalemim sana da mersiye yazsın. Yahut ölmediğini ispat et ki, sana olan büyük imanım sarsılmasın ve sana olan destanım boşa gitmesin.''

 

 

Yorumlar