Devlet Bahçeli istifa edecek mi? İşte yanıtı...

Milliyetçi Hareket Partisi’ndeki kurultay süreci kaosu son buldu. Uzun süredir siyaset gündeminin en önemli maddelerinden biri haline gelen MHP’deki kurultay süreci, Yargıtay’ın 12. Ankara Hukuk Mahkemesi’nin kararını onamasıyla birlikte netleşti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de karardan önce yaptığı açıklamalarda, “Yargıtay’ın kararına saygılıyız” demişti. Bahçeli bu açıklamalarının arkasında durarak dün aldığı karar ile partiyi ‘olağanüstü seçimli kurultaya’ götürme kararı aldı. MHP yönetiminin belirlediği olağanüstü kurultay tarihleri ise 26 Haziran Pazar ya da 10 Temmuz Pazar günü olarak açıklandı.

Bu açıklamanın ardından MHP’li muhaliflerden de tepki gecikmedi.   MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, MHP Tüzüğü'nün 63. Maddesi'nin uygulanabilmesi için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Oğan, “Sayın Bahçeli'nin MHP'yi seçimli kurultaya götürebilmesi için istifa etmesi gerekir" dedi.

Peki, Devlet Bahçeli’nin bu süreç içerisinde partisini kurultaya götürebilmesi için istifa etmesi gerekiyor mu? Açıklanan kurultay tarihlerinden hangisi daha ağır basıyor? MHP Genel Başkan Yardımcısı, hem Devlet Bahçeli’nin istifa edip etmemesiyle ilgili hem de kurultay süreciyle ilgili AjansHaber’e önemli açıklamalarda bulundu.

MHP’deki olağanüstü kurultay süreciyle bilgi veren Yalçın, “Hem tüzükle ilgili değişmeler olacak, hem de seçimli kurultay olacak. Bunun detaylarını önümüzdeki zamanda yapacağımız MYK toplantılarında değerlendireceğiz” dedi.

“SAYIN DEVLET BAHÇELİ GÖREVİNİN BAŞINDADIR”

MHP Genel Başkan adayı Sinan Oğan’ın ‘Bahçeli istifa etmelidir’ sözlerini de sert bir dille yanıtlayan Yalçın, “İstifa etmesini gerektirecek bir durum ortada yok.  Sayın Devlet Bahçeli, görevinin başındadır ve olağanüstü kurultayda da aday olacaktır” dedi.

26 HAZİRAN MI 10 TEMMUZ MU?

MHP yönetiminin belirlediği seçim tarihleriyle ilgili olarak da açıklama yapan Yalçın, “26 Haziran ve 10 Temmuz tarihleri bizim belirlediğimiz olağanüstü kurultay tarihleri. Hangi tarihlerde yapılacağına MYK’da toplanıp karar vereceğiz” dedi.

MHP’DE SÜREÇ NASIL İŞLEMİŞTİ?

3 Mart 2015 tarihinde MHP en son olağan kurultayı 11. Olağan Kongre'yi yaptı ve Devlet Bahçeli yeniden genel başkanlığa seçildi. 30 Kasım 2015 tarihinde ise 1 Kasım seçimlerinde MHP'den milletvekili adayı gösterilmeyen Meral Akşener, olağanüstü kurultay çağrısı yaptı. Bu çağrının ardından 10 Ocak 2016’da Devlet Bahçeli, partisinin kongre tarihini 18 Mart 2018 olarak açıkladı. Devlet Bahçeli’ye karşı birlikte hareket eden muhalif isimler ise 15 Ocak 2016 günü, 547 delegenin olağanüstü kurultay için verdiği imzaları MHP Genel Merkezi’ne teslim etti. Bu gelişmenin ardından muhalif isimler ‘Kurultay Çağrı Heyeti’ oluşturarak, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi talebiyle Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtı. 12 Şubat tarihinde de davanın hazırlık tutanakları MHP Genel Merkezi’ne ulaştı. Tutanağın ulaşmasının ardından parti yönetimi 17 Şubat’ta Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden süre istedi. Tüm bu gelişmelerin üzerine 24 Şubat tarihinde Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ aday olmak için istifa etti. 8 Nisan tarihinde ise Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, muhaliflerin başvurusunu değerlendirerek olağanüstü kurultay talebine olumlu yanıt verdi. MHP yönetimi de mahkemenin aldığı bu kararı Yargıtay’a taşıdı. 24 Mayıs tarihinde ise Yargıtay MHP’nin itirazıyla ilgili kararını açıkladı ve Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararını onayladı ve partinin olağanüstü tüzük kurultayına gitmesine karar verdi. MHP yönetimi de bu kararın ardından karşı bir hamle gerçekleştirerek partiyi tüzük değil, seçimli olağanüstü kurultaya götürme kararı aldı. MHP Genel Merkezi’nin belirlediği tarihler ise 26 Haziran ya da 10 Temmuz oldu. Kongrenin hangi tarihte olacağı ise önümüzdeki günlerde netleşecek.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.