Devlet Bahçeli: "Anlaşılan Fatih'ler uşak olmuş..."

İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları

1969 ruhunun dayanağı merkezi Ötüken olan, sözü ve dileğidir. MHP'nin siyasi ömrü 45 yılda olsa kültür havuzu binlerce yıl geriye gitmektedir. Türk tarihinin her vezhesi bizim için nimet ve ilham kaynağıdır. 

Dünümüzle çelişmedik, dilimizle ters çıkmadık. Türkiye'ye güvendik. Kişiliği kalmamış toplum ya da milletlerin bünyeleri gelip geçicidir. Tarihin akıına kendini bırakmış toplumların sürekliliğinden söz edilemeyecektir. 

Ne mutlu ki birçok milletler tarihin çağında öğütülürken Türk milleti tarihe tutunmuş, yüreğiyle hak kazanmıştır. 

Muhterem dava arkadaşlarım, 45 yılımız Türk milletine adanmıştır. Milletimizi sevmek, iyiliğini istemek gayemiz olmuştur. 45 uzun yılda işkencelerden yılmadık, ölümlerden korkmadık, hak yolundan çıkmadık. İdam sehpasına çıktık adamlıktan çıkmadık.

"LAFTA İLERİ DEMOKRAT, GERÇEKTE OTOKRAT, DÜN MİLLİ GÖRÜŞÇÜ, BUGÜN..."

Irkçı, kafatasçı dediler. Bu sözler idris suretindeki iblislerin ağzından duyulmuştur. Bunlar ki; camiye gidince el açan, kiliseye gdince mum yapan iki yüzlülerdir. Hoşgörüye düşmanlık bunlardadır. Yalancılık, yolsuzluk bunlardadır. Lafta ileri demokrat gerçekte otokrat, dün milli görüşçü, bugün ABD'ci, terörist bakıcısı bunlardır. 

Başbakan ve ihanet lobisi bugüne değin tarihin bizi haklı çıkardığından bahsetmediler.

Malumunuz 45 yıl fani hayatta büyük bir süredir. Türk siyesetinden kimler gelmiş kimler geçmiş fakat MHP'nin büyüme grafiği benzerlerine nazaran hiç değişmemiştir. O günlerde gündemde olan siyasilerin çoğu silinmiş gitmiştir. Güç bela da olsa 45 yılın güçlüklerle dolu yollarını geride bıraktık. Bizim milletimiz dışında hiç kimseden icazet almamız mümkün değildir. Siyasetimiz haciz değildir. Yükümüz ağır ancak bir o kadar da mübarektir. 

"RECEP TAYYİP ERDOĞAN MİLLETİMİZİN BAM TELİNE BASMIŞTIR"

Karanlıkta taş atanlar sıklakmıştır. Türkiye'nin siyasi atmosferi pamuk ipliğine bağlıdır. Ülke olarak böylesi dönemleri darbe dönemlerinin öncesi ve sonrasıyla yaşadık. Türkiye cadı kazanına dönmüştür. İçerdeki sorunlara ilave olarak dış politika da çatır çatır çökmüştür. Üç tarafımız denizlerle dört tarafımız hasım ülkelerle çevrilmiştir. Ülkemiz kendine has cahiliye devrine kıvrılmıştır. Milli irade hırsızlığından bahseden Recep Tayyip Erdoğan milletimizin bam teline basmıştır. 
Bu iktidar ki pisliklerin limanı haramilerin sığınağıdır. Yolsuzluk sel olmuş önüne kattığı her şeyi sürüklemeye başlamıştır. 

Başbakan rüşvetçileri saklamaktadır. Başbakan ve hükümeti paralel devlet izi sürmektedir. Casuslar nerededir, ajanlar, hainler, milli kurumlara saldıranlar kimlerdir. Başbakan milli değer uğruna ne bırakmıştır da milli değerden bahsetmektedir. 

Nedense ayakkabı kutularına giren 4.5 milyon dolarla ilgili yorum yapmamaktır. Bilal Erdoğan'ın çevirdiği dolaplar ortaya çıkmamıştır. Başbakan ve kabinesi Türk milletini soyup soğana çevirmiştir. Harama bel bağlayan günahkarların gerçek yüzlerini tüm vatandaşlarım görmelidir artık. 

"ANLAŞILAN FATİH'LER UŞAK OLMUŞ..."

Başbakan Erdoğan seçimi istiklal savaşı olarak görmektedir. Evet kazanırlarsa rüşvet kazanacak ve istiklal ortadan kalkacaktır.

Başbakan için en önemli husus mili irade hırsızlığıdır. Milli irade hırsızları yetimin hakkına el uzatmıştır. Başbakan'ın hakkı vardır. İlk defa doğru bir noktaya parmak basmıştır. 

Fas'tan 'Alo Fatih' demek milli irade hırsızlığı değil midir? Sayın Başbakan sana sesleniyorum. Parayı götürmekle kalmadın milli iradeyide yüküne sıkıştırdın. Anlaşılan Fatih'ler uşak olmuş başbakanın kurşun askeri olmuş.

Başbakan'a yağcılık yapan şahsiyetsizleri milletimiz affetmeyecektir. Özgür tarafsız ve objektif olması gereken medya bastırılmıştır. Medya tamamen iktidarın kontrolüne girmiştir. Basın hürriyeti ölümcül yara almıştır. İşte bu medya bizim tam karşımızdadır. Bizim oylarımız üzerinde manipülasyon yapan medyanın görüşlerimizi haber yapmasına lüzum da yoktur. 

Son sözü Türk milleti söyleyecektir. Egemenliğin sahibi asil milletimizdir.