Depodaki esaretleri Bab'ın özgürleşmesiyle son buldu

Fırat Kalkanı Harekatı ile terör örgütü DEAŞ'tan temizlenen Bab'da 7 kişilik aile bölgenin örgütün elinde olduğu dönemde 5 çocuğuyla 4 ay boyunca bir depoda saklanarak canlarını kurtarabildi.

Terör örgütü DEAŞ kontrolünde 3 yıl kalan, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli Özgür Suriye Ordusunca (ÖSO) bir ay önce özgürleştirilen Bab'da insanlar güvenliğe kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.

Yapıları büyük oranda tahrip olan, terör örgütünün binlerce kişiyi göçe zorladığı, çok sayıda insanı öldürdüğü, zulüm ve baskılar hatta işkencelerle insanlara karanlık günler yaşattığı Bab'da 5 çocuklu 2 anne de filmlere konu olacak bir zorlu bir dönemi geride bıraktı.

Eşleri keskin nişancı teröristlerce öldürülmesinin ardından 2 kadın, bölgenin örgütün elinde olduğu dönemde, yaşları 2 ila 11 arasında değişen 5 çocuğunu korumak için bir depoda saklandı. Sadece yemek bulabilmek için depodan çıkan, tüm günlerini çocuklarıyla burada geçiren kadınlar, 4 ayın sonunda tıpkı terör örgütünden temizlenen Bab gibi özgürlüklerine kavuştu.

YIKINTILARIN ARASINDA YAŞAM KURMAYA ÇALIŞIYORLAR

Depodan çıktıklarında evlerini harabe halinde bulan kadınlar, yıkıntılar arasında kendilerine yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor.

Bir çocuk annesi Galil Ahmed (38), AA muhabirine yaptığı açıklamada, memleketleri terör örgütü DEAŞ'ın kontrolündeyken sıkıntılı günler yaşadıklarını söyledi.

Eşlerinin DEAŞ mensubu keskin nişancılar tarafından vurulduğunu anlatan Ahmed, "Eşimiz öldükten sonra evimizi terk ettik, bir depo bulduk. Uzun süre burada kaldık. Sadece yemek bulmak için dışarı çıkıyorduk. DEAŞ zamanında saklanmıştık, dışarı çıkmıyorduk. Bu toprakların özgürleştirildiğini duyunca sokağa çıktık ama gördük ki evimiz yıkılmış." diye konuştu.

"ONLARIN YÜZÜNDEN EŞİM ÖLDÜ, EVİMİZ YIKILDI"

Fatma Dahir (46) de DEAŞ mensuplarının bir süre evlerinin hemen yanındaki başka bir konutu kullandığını söyledi.

Teröristlerin imha edilmesi için uçak tarafından evin vurulduğunu, bu sırada kendi evlerinin de zarar gördüğünü aktaran Dahir, "Onların yüzünden eşimiz öldü, evimiz yıkıldı. Çok güzel bir evimiz vardı ama artık harabeye döndü. Bizi onlardan kurtaranlardan Allah razı olsun." değerlendirmesinde bulundu.

Eşinin ölümünden sonra başlarında bir büyüğün kalmadığını belirten Dahir, çocukların küçük olduğu için çalışamadığını, o yüzden geçinemediklerini sözlerine ekledi.

Yorumlar