"Darbeye iştirak edenler TBMM'nin bombalanmasından sorumludur"

Jandarma Okullar Komutanlığındaki darbe faaliyetlerine ilişkin 13 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, "Darbeye iştirak eden her şüpheli, TBMM'nin bombalanmasından sorumludur" tespiti yapıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında aralarında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile dönemin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz'in de bulunduğu bazı idarecilerin alıkonulması planını yapan, ancak başarılı olamayan şüphelilerin eylemleriyle ilgili hazırlanan iddianamede, şüphelilerin eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalsa bile Anayasal düzeni değiştirmeye elverişli cebir şiddet içerdiği belirtildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki darbe faaliyetlerine ilişkin, aralarında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile dönemin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz'in de bulunduğu bazı idarecilerin alıkonulması planına yönelik 13 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi.

İddianamede, Orhan Yıkılkan, Ali Bozgeyik, Cemil Çetin, Ferhat Fışkın, İbrahim Mert, Abdullah Serdar Acar, Coşkun Kazankaya, Yusuf Yiğit, Tarık Görener, Ramazan Atım, Özkan Doğanay, Nurettin Özdoğan ve Muharem Demir Kale sanık olarak yer aldı.

İddianameye göre, eski Jandarma Kurmay Yarbay Ali Bozgeyik'in karargahtaki park alanında adına tescilli 27 BU 946 plakalı otomobilinde yapılan aramada, küçük kağıtlara hazırlanmış el yazısı notlar ele geçirildi.

Notların, darbeciler tarafından Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, dönemin Emniyet Genel Müdürü Lekesiz, Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Turgut Aslan, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ile Özel Harekat Daire Başkanı Turan Aksoy'un zorla derdest edilerek kaçırılmasına ilişkin planları içerdiği tespit edildi.

Darbenin kilit ismi Adil Öksüz başkanlığındaki darbeye hazırlık toplantılarının yapıldığı Çayyolu'ndaki üç katlı villanın, Ümitköy Empati Danışmanlık Ticaret ve San. Ltd. Şti. adı altında faaliyet göstermek amacıyla kiralandığı belirlenmişti.

"EMPATİKOÇLUK" ANTETLİ BELGE

Eski Genelkurmay Başkanı Danışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan'ın 24 Temmuz 2016'da, Karargah ana binasındaki odasında yapılan aramada, "empatikoçluk" antetli belge ele geçirildi. Bu belgenin villanın kiralandığı Empati Danışmanlık adlı firmaya ait ajanda ya da not defterinden koparıldığı belirlendi.

Belgenin ön yüzünde, "Celalettin Lekesiz Kara Kuvvetleri Karargahından 2 araç + 2 zırhlı Araç Kobra, Engin Dinç Kobra + Akrep ZMA TİB + TURKSAT ZMA Turgut Aslan, Turhan Aksoy, Melih Gökçek, Bekir Bozdağ" ibarelerinin yer aldığı görüldü.

Belgenin arka yüzünde ise "-Silah -Mühimmat -Kompozit başlık -Çiğiltepe ve Çankaya Emniyeti -Hv. Kuv. Gösteri uçuşu -Tnk mühimmatı" yazılı olduğu tespit edildi.

Şüpheli Yıkılkan'ın savunmasında, "belge üzerindeki el yazılarının kendisine ait olmadığını, hatta belgenin iş yerindeki kendi odasında ele geçirilmiş olmasının mümkün bulunmadığını" iddia etmesi üzerine, belge üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldı. Bilirkişi raporunda, soruşturma konusu belge dahil ele geçirilen belgelerin şüphelinin eli mahsulü olduğu sonucuna varıldı.

Bu el yazısı belgede bulunan bilgiler, "Şapka" kod adlı gizli tanığın beyanlarındaki bilgilerle birleştirildiğinde, şüpheli Orhan Yıkılkan'ın, Çayyolu'ndaki üç katlı villa tipi evde yapılan darbe toplantılarına katıldığı, orada alınan kararlara iştirak ettiği, darbe teşebbüsü kapsamında kendisine verilen görevleri villayı kiralayan firmaya ait antetli kağıda kendi el yazısıyla yazarak iş yerindeki odasına getirdiği ve bu şekilde ele geçirildiği değerlendirildi.

Ele geçirilen belgede bulunan bilgiler, bir bütün halinde değerlendirildiğinde ise darbeye hazırlık toplantısı yapılan villada alınan kararlar doğrultusunda Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, dönemin Emniyet Genel Müdürü Lekesiz, İstihbarat Daire Başkanı Dinç, Terörle Mücadele Daire Başkanı Aslan, Özel Harekat Daire Başkanı Aksoy'un darbe teşebbüsü sırasında zorla derdest edilerek kaçırılmaları ana planını içerdiği anlaşıldı.

Bu ana plan çerçevesinde müştekilerden Adalet Bakanı Bozdağ, dönemin Emniyet Genel Müdürü Lekesiz, İstihbarat Daire Başkanı Dinç'in zorla derdest edilerek kaçırılmalarına yönelik görevlendirme, operasyon koşulları ve benzer ayrıntılı planlamayı içeren alt plan ise şüpheli Ali Bozgeyik'in aracındaki el yazısı notlarda ele geçirildi.

"PLANLANDIĞI ŞEKİLDE BİR ARAYA GELEMEDİKLERİ"

İddianamede, müştekilerin zorla derdest edilerek kaçırılmalarına yönelik darbe toplantılarının yapıldığı yerde alınan karar ve ana planın yanı sıra görevlendirme, operasyon koşulları ve diğer ayrıntıları içeren alt plan hazırlandığı, görevlendirilen şüphelilerin birbirleriyle telefonla veya yüz yüze irtibat kurdukları, ancak darbe teşebbüsünün gerçekleştiği gece bulundukları bölgelerde darbe faaliyetinin istedikleri yönde gitmemesi nedeniyle ellerinde olmayan nedenlerle planlandığı şekilde bir araya gelemedikleri belirtildi.

Şüphelilerin, planlama, haberleşme, araç gereç, silah ve mühimmatlar dahil tüm hazırlıkları tamamlayarak icra hareketlerine başlamalarına rağmen zorla derdest etme ve kaçırma eylemlerini tamamlayamadıkları, bu şekilde şüphelilerin müsnet hürriyetten yoksun kılma suçunu teşebbüs aşamasında işledikleri değerlendirilen iddianamede, şu tespitler yapıldı:

"Şüpheliler, 15 Temmuz günü darbeyi başarılı kılmaya yönelik faaliyetlerin hiçbirisine karşı koymamış ve itiraz dahi etmemişlerdir. Somut olayın şartları değerlendirildiğinde, tek başına darbe teşebbüsünü oluşturan olaylar silsilesinde önemli yeri olan bir olay olup, teşebbüs aşamasında kalsa da bünyesinde anayasal düzeni değiştirmeye elverişli cebir şiddet içermektedir. Kaldı ki şüphelilerin belirtilen bu olay haricinde darbeye iştiraklerini ortaya koyan birliklerindeki diğer eylemleri de yer almaktadır.

Darbeye iştirak eden her şüpheli, TBMM'nin bombalanmasından sorumludur ve dolayısıyla cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işlemiştir. Bu gerekçe, TCK 312. maddesinde düzenlenen cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçu yönünden de geçerlidir. Netice itibarıyla, şüpheliler Orhan Yıkılkan, Ali Bozgeyik, Cemil Çetin, Ferhat Fışkın, İbrahim Mert, Abdullah Serdar Acar, Coşkun Kazankaya, Yusuf Yiğit, Tarık Görener, Ramazan Atım, Özkan Doğanay, Nurettin Özdoğan ve Muharrem Demirkale nitelikli hürriyetten yoksun kılma ve Anayasayı ihlal suçunun yanı sıra cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs suçu ile cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçunu da işlemişlerdir."

Yorumlar