FETÖ tutuklusu üsteğmen Dikencik: Üzerinize kim geliyorsa hepsine ateş edin
AK Parti'yi işgal girişimi davasının tutuklu sanıklarından üsteğmen Dikencik, savunmasında, "Alay komutanı bana 'Üzerinize kim geliyorsa hepsine ateş edin' dedi." ifadelerini kullandı.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanlığını işgal etmeye çalışan 14'ü tutuklu, 74 şüpheli askerin yargılandığı davanın bugünkü duruşması tutuklu sanıkların savunmalarıyla sürüyor.
Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumları karşısında yapılan binadaki salonda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşma, tutuklu sanıklardan, üsteğmen Muzaffer Dikencik, olayın farklı olduğunu öğrendikten sonra alay komutanı Sadık Cebeci’yi arayarak ayrılacaklarını söylediğini belirterek, "Kendisi de bana, 'Kesinlikle ayrılma, ne olursa olsun dönme. Üzerinize kim geliyorsa hepsine ateş edin' dedi. Emrinin kanunsuz olduğunu, ne olursa olsun bu emri yerine getirmeyeceğimi söyledim." dedi.
"İl binası önündeki kalabalıkların arasından sonradan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk olduğunu öğrendiği takım elbiseli bir kişinin geçmeye çalıştığını anlatan Dikencik, "Metin Külünk Bey'e, 'askerleri hemen çıkarmamız lazım, bize koridor oluşturun çıkayım' dedim. O da megafonu aldı 'bu çocuklar kandırılmışlar' gibi şeyler söyledi. Ondan sonra halk koridor oluşturdu." ifadelerini kullandı.
"HABERLERDE 'HAİN DARBE GİRİŞİMİ' OLDUĞU YAZILIYDI"
Sanık Astsubay Ali Aydoğan da "Olaylara müteakiben Muzaffer Üsteğmen, emir komutanın kendisinde olduğunu belirterek 'Hiçbir şekilde ateş etmeyin' emrini verdi. Bu sırada, halkın tepkisini görünce telefonundan haberlere baktım. İnternet erişimi sınırlıydı. Kuvvet komutanlığından askerleri personele kışla dışına çıkmamaları yönünde emir verildiğini okudum. Haberlerde 'hain darbe girişimi' olduğu yazılıydı."
"RÜTBELİ ASKERİ KIYAFET GİYSEM SİZE EMİR VEREBİLİR MİYİM?"
Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Öztürk'ün "Bölüğün tek astsubayısın. Ben dışarından yarbay, albay rütbesi olan kıyafet alsam ve birliğe girsem, 'emir komuta bende' diyerek size emir verebilir miyim?" sorusuna Aydoğan, "Böyle bir şey ancak birlik komutanın emriyle olur" yanıtını verdi.
Öztürk'ün "Yazılı emir veya atama yazısının olması gerekmez mi?" sorusu üzerine, Aydoğan, "Birlik komutanın sözlü emriyle görevlendirme yapılabilir" dedi.
Yorumlar