Cumhuriyet tarihinin ilk kilisesi açılıyor!
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde inşasına başlanan ilk kilise olan Yeşilköy'deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin iki ay içinde açılması planlanırken, son eksiklerin giderilmesi için hummalı bir çalışma yürütülüyor.
Süryani cemaatinin talebi üzerine yer tahsis edilmesinin ardından 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle temeli atılan kilisenin açılışı için gün sayılıyor.
Yeşilköy'de Latin Katolik Mezarlığı'nın bulunduğu alanın boş olan 700 metrekarelik bölümüne beş katlı olarak projelendirilen kilisenin bir katı, ayin bittikten sonra cemaatin toplanacağı, vaftiz, taziye ve düğün gibi törenler ile toplantı ve konferansların yapılacağı kültür salonuna ayrıldı. Giriş katında, ayinlerin yapılacağı bölümün bulunduğu kilisede, metropolitlik yaşam alanı, misafir odaları ve otopark yer alıyor.
Kültür salonundaki avizeler ve ses sistemleri takılırken, ileriki günlerde de ayinlerin yapılacağı kattaki avizelerin asılması planlanıyor.
Kentte yaşayan yaklaşık 17 bin Süryani'ye ait ikinci kilise olacak yapıda gelinen son nokta AA ekibi tarafından görüntülendi.
İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, 1844'te Tarlabaşı'nda yapılan kilisenin İstanbul'daki Süryanilerin ihtiyacını karşılamadığını, bu nedenle kardeş cemaatlere ait 6 kilisede de ibadetlerini yapmaya çalıştıklarını anlattı.
Kardeş cemaatlerin kiliseleriyle kendi ritüellerinin çok uyuşmadığını ve süre sıkıntısı yaşayabildiklerini dile getiren Susin, yeni bir kiliseye ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Süryani cemaatinin yoğun olarak yaşadığı Yeşilköy, Bakırköy ve Florya'da bir kiliseye ihtiyaç olduğunu belirten Susin, "Yer tahsisi konusunda hükümetimizden talebimiz vardı. Cemaatimizin yoğun olduğu Bakırköy ilçesinde yer tahsis edilmesini ve bunun üzerine kilisemizi yapmak istediğimizi söyledik. Başbakanlığı döneminden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve merhum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bu konuyla ilgilendi. 2014'te bu alan tespit edildi. Büyükşehirin bünyesinde metruk mezarlık olarak geçiyordu. Metruk mezarlık alanından ibadet alanına çevrildi." diye konuştu.
"Birtakım görüşmeler sonrası inşaatımıza izin verildi''
Susin, alanın İBB mülkiyetinde olmasına rağmen, kiliselerini kullandıkları kardeş cemaat yetkililerinin onayı olmadan bir şey yapmak istemediklerini söyledi.
Alan İtalyan mezarlığı olarak geçtiğinden oradakilerin buranın mülkiyetini alma ve daha sonra kendilerine devretme talebinde bulunduklarını kaydeden Susin, "Tapuyla işimiz yok. 'Mülkiyet isterse İBB'de olsun, ister sizde olsun.' dedik." ifadesini kullandı.
Susin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da aralarında bulunduğu yetkililerin devreye girmesiyle inşaata izin verildiğini kaydetti.
"Mezarların üzerine değil, mezarlığın boş alanına yapıldı"
Kamuoyunda kilisenin mezarların üzerine yapıldığına yönelik tartışmalar yaşandığını anımsatan Susin, şöyle devam etti:
"Mezarların üzerine yapılmadı. Burası 2 bin 700 metrekarelik bir alan. Bu alanın içinde mezarlar ve boş alanlar vardı. Buradaki tüm mezarları tescil ettirdik. Mezarların hepsi olduğu yerde duruyor. İnşaata başlamadan ön çalışma yaptık, kayıp mezarlık olma ihtimaline karşı... Müzeler Genel Müdürlüğünün kontrolünde alanda kayıp mezar aradık. Sonra inşaata başladık. Burası mezarların üzerine değil, mezarlığın boş alanına yapıldı."
Susin, alanı verimli kullanıp kendilerine yetecek bir kilise yapmaya gayret ettiklerini anlatarak, cemaat mensuplarının kilisenin kültür salonunda vaftiz törenlerini ve düğünlerini yapabileceklerini, profesyonel cihazlarla donatılan sahnenin de kadın ve gençlik kollarının düzenleyecekleri sosyal faaliyetlerde kullanılacağını belirtti.
"Günümüz şartlarına uygun şekilde yapıldı"
Kilisenin, tarihi kilise örneklerinden yola çıkılarak, günümüz şartlarına uygun yapıldığını vurgulayan Susin, "Süryani kiliselerinin belli özellikleri var. Mardin, Güneydoğu ve Ortadoğu'da sayısız kilisemiz var. Bunlardan da esinlenerek bin yıl, iki bin yıl önce yapılmış kiliseden çok, günümüzün imkanlarını kullanarak yaptığımız bir kilise. Tüm kiliselerimizde önemli bir taş işçiliği var. Mardin taşı çok konuşulan, işlenebilen bir taş ama burada kullanamazdık. Süryani kiliselerinin özelliklerini de kullanarak, günümüz şartlarına uygun bir kilise yapmaya çalıştık." diye konuştu.
Susin, Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir kilisenin inşa edildiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyet tarihinde yapılmış birtakım kiliseler var. Ama hepsi ya onarılmış kilise ya da yıkılmak üzere olan kilise. Hiçbir şekilde izin alınarak değil, resmi kurumların hoşgörüsüyle, sözlü izin vermeleriyle yapıldı. İlk defa son çivisine kadar resmi olarak bir kilise yapılmış oluyor. Bu bize çok büyük bir gurur veriyor. Bu konuda bize destek olan devlet kurumlarımız var ama Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesi olmasaydı bu kilisenin yapılması hayaldi. Bazen bir araya geldiğimizde ya da toplantılarda 'Kilise ne oldu?' diye soruyor. Biraz da sitem ediyor, 'Bitirmediniz mi? Bitirin artık.' şeklinde. Bu bize güç vermiş oluyor. Her şey onun iradesiyle, desteğiyle yapılmış oldu."
"Kilise 4 milyon dolara mal oldu"
Kilisenin cemaatin bağışlarıyla yapıldığını aktaran Susin, bu konuda kurulan fon için de ibadethanelerde uygulanan katma değer vergisi istisnasından yararlandıklarını söyledi.
Susin, yaklaşık 4 milyon dolara mal olan kiliseyi iki ay içinde açmayı planladıklarını sözlerine ekledi.
Yorumlar