Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesindeki kütüphane açılışında konuştu
Bünyesindeki 1 milyon cilt basılı kitabı ve aynı anda 3 bin kişiye hizmet verecek fiziki büyüklüğüyle ülkemizin en büyük üniversite kütüphanesini açıyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Ziraat Bankası Kütüphanesine ilişkin, "Bünyesindeki 1 milyon cilt basılı kitabı ve aynı anda 3 bin kişiye hizmet verecek fiziki büyüklüğüyle ülkemizin en büyük üniversite kütüphanesini açıyoruz." dedi.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Ziraat Bankası Kütüphanesi ve Merkezi Derslik Binası açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurulduğu 2010 yılından bugüne hızla gelişen, büyüyen, ülke içinde ve dışında iftiharla bahsedilen başarılara imza atan üniversiteyi yakından takip ettiklerini belirtti.
Rektörü ve hocaları, "Üniversite medeniyettir" ifadesini hayata geçirmek amacıyla samimiyetle çalıştıkları için tebrik ettiğini söyleyen Erdoğan, "İnşallah yeni kayıt dönemiyle beraber 15 bini bulacak öğrencileriyle üniversitemiz, ülkemizin en seçkin yükseköğretim kurumları arasındaki yerini daha da güçlendirecektir. Bugün İstanbul Medeniyet Üniversitemize, marka değerinin önemli katkı sağlayacağına inandığım yeni bir eseri daha öğrencilerimizin ve hocalarımızın hizmetine sunmak için buradayız. Evet Ziraat Bankamızın desteğiyle tamamlanan kütüphanemizin, merkezi derslik binasının üniversitemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
Ziraat Bankasının genel müdürüne, yönetim kuruluna ve eserin ortaya çıkmasında emeği geçen herkese milleti adına teşekkür ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Temelini de bizzat attığımız bu eserin açılışını yapmayı nasip ettiği için Rabb'ime hamdediyorum. Bünyesindeki 1 milyon cilt basılı kitabı ve aynı anda 3 bin kişiye hizmet verecek fiziki büyüklüğüyle ülkemizin en büyük üniversite kütüphanesini açıyoruz. Biliyorsunuz halihazırda ülkemizin en büyük kütüphanesi Ankara'daki Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde yer alan hedef 5 milyon ciltlik kitap kapasitesine sahip millet kütüphanesidir. Burasının da millet kütüphanesi gibi haftanın her günü 24 saat açık olacağını, kullanıcılara her türlü imkanın sağlanacağını, ikramların yapılacağını öğrenmekten memnuniyet duyduk."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerden kütüphanedeki çay, kek gibi ürünler için ücret alınmayacağını, üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik'e sorarak onaylattı.
Rami Kışlası'nı çok daha büyük bir kütüphaneye dönüştürmek için çalıştıklarını ve yıl sonuna kadar bitireceklerini anlatan Erdoğan, "Büyükşehir il ve ilçe belediyelerimizin hizmete sunduğu millet kütüphaneleri de kendi muhitlerinde önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı tüm okullarda kütüphaneler kurulmasını sağladık. Böylece kısa sürede 57 binin üzerinde okulumuzu kütüphaneye kavuşturduk. Okullarımızdaki kütüphanelerde bulunan kitap sayısını da kısa sürede 3 kat artırarak 70 milyona çıkardık. İnşallah yıl sonuna kadar bunu 100 milyona tamamlayacağız." diye konuştu.
Alak Suresi'nin "Seni yaradan Rabb'inin adıyla oku" ayetine değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah Medeniyet Üniversitemizdeki gençlik, bizleri yaratan Rabb'imizin adıyla okuyor ve okumaya da inanıyorum ki devam edecektir. Şayet bizim millet olarak bir medeniyet davamız, medeniyetimizi ihya etme sevdamız varsa bunu kütüphaneler yapmadan, kütüphaneler olmadan yapamayız. Zira binlerce yıla sari medeniyetimizin esası tefekkürdür, ilimdir, irfandır, kitabın ve hikmetin rehberliğinde yol yürümektir. Kültürümüzde ilim sahiplerini gölgesinde soluklandığımız birer cennet ağacı, eserlerini ise fikri açlığımızı giderdiğimiz meyveleri olarak görüyoruz."
İstanbul Medeniyet Üniversitesi (İMÜ) Ziraat Bankası Kütüphanesi ve Merkezi Derslik Binası açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi yazar ve düşünürlerin, cenneti envaiçeşit kitapla dolu görkemli bir kütüphaneye benzettiğini söyledi.
Erdoğan, kütüphanelerin bilgiye, erdeme, öğrenmeye ve ilim tahsiline açılan kapı, hakikatin bilgisine giden yollardan biri olmasının bu teşbihin sebebi olduğunu vurgulayarak, merhum yazar Cemil Meriç'in, "Okumak iki ruh arasında aşıkane bir mülakattır" sözünü anımsattı.
Tilavetül Kur'an, Mülakatu'r Rahman, Musahabetü'l İhvan'ın verdiği lezzetin dünyada hiçbir şeyde bulunamayacağını söyleyen Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'in zaten hayatın merkezi olduğuna vurgu yaptı. Erdoğan, bu mübarek kitabı diliyle okurken kalbiyle de hissedenin halinin Cenabıhak ile mülakat olarak tarif edildiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzlerce alimle dostluk kurup onlarla feyizli sohbetlere dalma imkanı veren bir aracın da kitaplar olduğuna dikkati çekti.
Erdoğan, her kitabın bir alim olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Her kitap bir dosttur. Her kitap bir alemdir. Hayret duygumuzun diri kalmasını kitaplara borçluyuz. 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu' buyuran inancımız bize beşikten mezara kadar ilimle meşgul olmamızı tavsiye ediyor. Atalarımız da kılıçla fethedilen toprakların ancak kalemle tutulabileceğini öğütlüyor. Bunun anlamı, bilgiyle donanmış, ilim yolculuğundan kopmamış bir milletin beka meselesi yaşamayacağıdır. Medeniyetimizin altın yıllarının kütüphanelerimizin de zenginliğiyle göz kamaştırdığı dönemler olması asla tesadüfi değildir. Kitap ve kütüphaneyle irtibatı kopan milletlerin bırakın insanlığa yol göstermesini, ayakta kalabilmesinin imkansız olduğunu biliyoruz. Kitaba sırtını dönen, cehaletin zifiri karanlığından kurtulamaz."
Edebiyat dünyasının öncülerinden merhum Nuri Pakdil'in, "Okumadığın gün karanlıktasın." ifadesini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çocukları, gençleri ve yetişkinleri kitapla buluşturacak, kitabı ve okumayı sevdirecek projeler üretmeyi istikbalimiz adına hayati önemde görüyoruz. Bunun için de okullarımızdan başlayarak hayatımızın her alanının merkezine kitabı okumayı, dolayısıyla kütüphaneyi yerleştirmek istiyoruz. Açılışını yaptığımız bu güzel eserin de bizi hedefimize bir adım daha yaklaştırdığına inanıyorum. Esasen Avrupa'nın cehalet karanlığına boğulduğu bir dönemde ecdadımız kurduğu medrese ve kütüphanelerle tüm dünyayı aydınlatıyordu. Dünyanın diğer yerlerinde üniversitenin adı dahi geçmezken 830 yılında kurulan Beyt'ül Hikmet'te astronomiden tıbba birçok bilim dalı sistematik olarak yerini almıştır."
"Medeniyetimizin temellerini okumak üzerine atan ecdat, bilgiyi yitik malları olarak görmüş ve hayatları boyunca onun peşinden koşmuşlardır" diyen Erdoğan, "Hakkı teslim edilmese de bizim medeniyetimizin dünya bilim ve kültür mirasına yaptığı katkı asla göz ardı edilemeyecek büyüklüktedir." diye konuştu.
Prof. Dr. Fuat Sezgin'e Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Sezgin'in gayretleriyle oluşturulan İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin çok zengin örnekleri yeni nesillerin dikkatine sunduğunu aktardı.
- "Dünyanın köklü bir değişimin sancılarıyla kıvrandığı dönemden geçiyoruz"
İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ni ziyaret etmeyen varsa, Gülhane Parkı'ndaki bu müzeyi gezme tavsiyesinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şehrinin giriş kapısında 'Bilgi ve erdem, kılıç ve silahtan üstündür.' yazan bir medeniyetin önce kendi tarihine ve birikimine sahip çıkması gerekir. Maalesef uzunca bir süre bu konuda sıkıntı yaşadık. Daha doğrusu vaktimizi ve enerjimizi başka alanlara yönelterek biz bu iklimden bilinçli olarak uzaklaştık veya uzaklaştırıldık. Sadece biz değil, medeniyet coğrafyamızın her köşesinde aynı durum yaşandı, yaşanıyor.
Bugün dünyanın her alanda köklü bir değişimin sancılarıyla kıvrandığı dönemden geçiyoruz. Bize düşen, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek kendi medeniyet değerlerimizin üzerinde hayal ettiğimiz, daha önemlisi hak ettiğimiz büyük atılımı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Türkiye, sadece kendisi için değil, gözünü ve kalbini bu ülkeye, bu topraklara yöneltmiş koskoca bir coğrafyanın ve medeniyetin temsilcisi olarak bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak mecburiyetindedir. Attığımız her adımda bu sorumluluğun idraki içinde olmalıyız. Geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz altyapı üzerinde başlattığımız her kalkınma hamlesinin böylesine derinlikli ve kapsamlı anlamı vardır. Her şeyden önce üniversitemizin adının İstanbul Medeniyet Üniversitesi olması rastgele değildir. Burada açılışını yaptığımız kütüphaneyi de herhangi bir eser, herhangi bir yatırım değil, işte bu büyük fotoğrafın bir rengi, bir çizgisi olarak görmemiz gerekiyor. İlmin, irfanın, erdemin gücünü kendine rehber edinen ecdadın izinden giderek biz de eğitim-öğretimle kültürle, sanatla, teknolojiyle hepsinden önemlisi insanla medeniyetimizi zirveye çıkartacağız."
- Kıraat enstitüsü
Erdoğan, kurdele kesimi öncesinde üniversitede bir de kıraat enstitüsünün açılacağı müjdesini vererek, "Evet, kıraata aşkı olanın aşık ve maşuk noktasında buluşması için hayra vesilesidir." ifadesini kullandı.
Kurdeleyi keserken, "Hazır mıyız? Bugünün anısına makaslar kimin elindeyse onda kalacak inşallah" diyen Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle açılışı gerçekleştirdi.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti. Kütüphaneyi ve binaları gezen Erdoğan'a bilgilendirme yapıldı.
Törene, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de katıldı.
Yorumlar