Çavuşoğlu, Yıldırım'ın yapacağı ABD ziyaretini değerlendirdi

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Antalya'da düzenlenen Turkish Airlines Open 2017'nin ödül töreninin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Çavuşoğlu, dört gün süren golf turnuvasının başarılı bir şekilde sona erdiğini belirterek, Olimpiyat Şampiyonu Justin Rose'un burada da şampiyon olduğunu söyledi.

Bu turnuvanın 5 yıldır Antalya'da düzenlendiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Her sene Türkiye'nin dünyaya tanıtımında katkısı oluyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı bütün imkanlarını seferber etti. Buraya her sene daha iyi oyuncu getiriyoruz. Her sene daha kaliteli oyuncu getiriyoruz. THY her sene sponsor oluyor. Amatörlere yardımcı oluyor. Bu sene de dünyanın her yerinden 110 sporcu getirdi. Takdire şayan bir çalışmadır." diye konuştu.

Çavuşoğlu, golfte alt yapıya önem verdiklerini, ileride de bu tür turnuvalarda Türk oyuncuların da başarılı olacağını ifade etti. Turnuva şampiyonu İngiliz Justin Rose'un Türkiye'yi çok iyi tanıttığını aktaran Çavuşoğlu, bu nedenle kendisine üstün hizmet belgesi verdiklerini dile getirdi.

"TÜRKİYE'YE KİMSE DAYATMA YAPMAMALI"

Çavuşoğlu, Başbakan Binali Yıldırım'la ABD'ye yapacakları ziyaretle ilgili soru üzerine, ziyaretin daha önceden planlandığını söyledi. Ziyaretin ABD'de yaşanan afetler döneminde belli olduğunu ancak o süreçte ziyaretin gerçekleşmediğini aktaran Çavuşoğlu, "8 Kasım'da inşallah Washington'da olacağız. Daha sonra New York bölümü de var. Burada Başbakanımız, Amerika Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüşecek. Amerika Başkanı Trump, Asya gezisinde. Bunun dışında Başbakanımızın bir dizi temasları da olacak. Ben de kendisine eşlik edeceğim. İlişkilerimizin iyileşmesi bakımından ve var olan sorunları aşmamız bakımından bana göre faydalı bir ziyaret olacak." diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile yaptığı telefon görüşmesi hakkındaki soru üzerine Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Tillerson ile önceki gün ve bugün iki görüşme yaptığını belirtti.

"Vize konusunda İnşallah bir noktaya geleceğiz." diye konuşan Çavuşoğlu, Tillerson ile önemli bir mesele olduğu zaman sürekli konuştuklarını ifade etti.

Çavuşoğlu, son terör saldırısından sonra PKK'ya yönelik Irak'taki operasyonlarla ilgili de konuştuklarını aktararak, şöyle devam etti:

"İkili ilişkilerimizi rayına koymak için hangi adımları atmamız gerekiyor bunları değerlendirdik. Bazı konsolosluk meseleleri vardı, yine burada değerlendirdik. İki ülke arasında bu tür diyaloğun devam etmesi lazım. Ziyaretler, telefon diplomasisi bakımından bu hafta gerçekten çok yoğun geçti. Bir taraftan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın temasları keza Başbakanımızın yine muhataplarıyla mevkidaşlarıyla telefon görüşmeleri... Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'i Antalya'da ağırladık. Bazı diğer konukları da Antalya'da ağırladık. Telefonla birçok dışişleri bakanıyla görüştük. Libya'da kaçırılan vatandaşlarımızın durumunu çok yakından takip ettik. Türkiye ile ilgili tüm konularda hepimiz yoğun bir şekilde çaba sarf ediyoruz. İnşallah Almanya ile de ilişkilerimizi eski günlerine döndüreceğiz. Bizde her zaman bu kararlılık var. Biz Almanya'dan da Türkiye'ye saygı bekliyoruz. Ön koşulsuz, ortaya kabul edilemez şartlar kimse koymamalı. Hele hele Türkiye'ye kimse dayatma yapmamalı. Karşılıklı adımlarla ilişkilerimizi de düzelteceğimize inanıyoruz. Gabriel ile de bu anlamda da çok samimi, verimli bir görüşme gerçekleştirdik."

YPG'NİN SURİYE'DEKİ KONGREYE DAVET EDİLMESİ

Rusya'nın "Suriye Ulusal Diyalog Kongresi"ne YPG'yi çağırması ve toplantının ertelenmesiyle ilgili soru üzerine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kongrenin oluşturulması konusunda aceleci olmamak gerektiğini ve herkesi kapsaması gerektiğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, kongreye katılacakların dikkatlice belirlenmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Kapsayıcı olmak demek terör örgütlerini de içine almak demek değildir. Dolayısıyla YPG gibi bir terör örgütünün bu tür bir oluşum içinde olmasına biz karşıyız. Karşı olduğumuzu da Ruslarla paylaşıyoruz. Keza Astana sürecinde de bu çizgimizi her zaman koruduk. Tavrımızı da ortaya koyduk. Herkesi kucaklamak lazım, Arap, Sünni, Şii, Türkmen, Kürt kardeşlerimiz aynı şekilde veya Yezidiler, Süryaniler kim olursa olsun Suriye'nin tüm halkları."