Çanakkale'de bir deprem daha

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinin tespitine göre, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde 5,3 büyüklüğündeki deprem saat 13.58'de kaydedildi.

Sarsıntının 7,01 kilometre derinlikte oluştuğu belirlendi. Depremin ardından çok sayıda artçı deprem de kaydedilirken, çevre illerde de etkisi hissedildi.

Sabah 06.51'de de 9,25 kilometre derinlikte aynı büyüklükte bir deprem daha meydana gelmişti.

120'NİN ÜZERİNDE ARTÇI SARSINTI KAYDEDİLDİ

Ayvacık'ta 5,3 büyüklüğündeki depremlerin dışında 120'nin üzerinde artçı sarsıntı yaşandı.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinin tespitine göre, Ayvacık'ta 06.51'de ve 13.58'de meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki depremlerin ardından 14.45'te de 4,4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Akşama kadar Ayvacık merkezli 120'nin üzerinde artçı deprem oldu. Çevre illerde de etkisi hissedilen artçı depremler belirli aralıklarla devam ediyor.

"BÜYÜK DEPREMİN HABERCİSİ DEMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Altunel, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki iki ayrı depreme ilişkin, "Bu tarz depremler orta büyüklük kategorisindedir. Elbette sarsıntısı hissedilecektir fakat büyük deprem habercisidir demek mümkün değil." dedi.

Altunel, ilk deprem sonrasında 51 artçı depremin daha olduğunu, son yaşanan deprem sonrası sarsıntıların ufak çapta devam edebileceğini belirtti.

Üst üste gerçekleşen depremlerin halk üzerinde endişeye sebep olmamasını isteyen Altunel, şunları ifade etti:

"Bölgenin depremselliğinin Kuzey Anadolu Fay Zonu'ndan Ege Denizi'ne doğru yaklaştığını ve orada çatallaştığını görüyoruz. Bu fay zonun en önemli kollarından biri Marmara Denizi'nden Sarısu Körfezi'ne gider. Bir diğer kolu da Çanakkale'nin güneyinden Ege Denizi'ne doğru çatallanarak gider. Tek bir fay zon olarak görmemek lazım. Burada birbirine paralel küçük küçük faylar vardır. Bu deprem de bu fay zonlar üzerinde gerçekleşmiştir. Bu bölgede öyle büyük deprem beklemek yanlış olur. Zaten bölgenin deprem tarihine bakıldığında büyük sarsıntıların uzun yıllar içinde meydana gelebildiğini görüyoruz."

"DEPREMLERDE ARTIŞ VAR"

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er ise geçmişte bölgede büyük ölçekli depremlerin olduğuna dikkati çekerek, önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi.

Türkiye'nin deprem kuşağı bölgesi olduğunu hatırlatan Er, şu görüşlere yer verdi:

"Bu bölge fay hatları ve kırıkların yoğun olduğu bir bölgedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kolunun geçtiği bölgeler burası. Bunlar beklenen depremler ve depremler bu büyüklükte olmaya devam edecek. Son beş yıla baktığımızda Ege Bölgesi başta olmak üzere Türkiye genelindeki depremlerde artış var. Geçmişte buralarda 6,8 büyüklüğünde depremler yaşanmış ve 7 büyüklüğünde deprem olacakmış gibi tedbirler alınmalı. Bugün yaşanan depremler gerilimin boşaldığını gösteriyor. Ancak gerilim boşalıyor derken, oradaki enerji bölgedeki diğer fay hatlarına yöneliyor. Yani gerilim açığa çıkıp yok olmuyor, sadece yer değiştiriyor. Söz konusu bölgedeki gerilimin boşalması başka depremler olmayacağı anlamına gelmiyor. Diğer fay hatlarındaki gerilimi ve riski daha da artırıyor. Kesinlikle tehlike geçmiş diyemeyiz."