Birleşik Krallık'ta erken seçim 'enerjisi'

Birleşik Krallık'ta yarın yapılacak erken genel seçim öncesinde, partiler açıkladıkları seçim programlarında enerji sektörüne ilişkin vaatlerini ortaya koydu. Muhafazakar Partinin ülkede enerji faturasını düşürmeye odaklanacağı belirtilirken, İşçi Partisinin de enerji sektöründe kamulaştırma projelerine ağırlık vereceği ifade edildi.

İktidardaki Muhafazakar Parti ile ana muhalefetteki İşçi Partisinin seçim programlarından yapılan derlemeye göre, Muhafazakar Parti lideri ve İngiltere Başbakanı Theresa May, seçim kampanyasında "Güçlü ve istikrarlı liderlik" sloganını kullanırken, İşçi Partisinin adayı Jeremy Corbyn ise seçim kampanyasını "Azınlık değil çoğunluk için" sloganıyla yürütüyor.

Parti programlarında enerji sektörüne ilişkin farklı bakış açıları öne çıkıyor. Başbakan May'in programında, ağırlıklı olarak enerji faturasını düşürmeye ve kaya gazı yatırımlarını artırmaya yönelik uygulamalara yer verilirken, Corbyn'nin programında kaya gazı çıkarılması amacıyla yapılan hidrolik çatlatma (fracking) işleminin yasaklanacağı ve sektörde kamunun ağırlığının artırılacağı vurgulandı.

Muhafazakar Parti, iktidarda kalması halinde, hane halkı ve işletmeler bazında Birleşik Krallık'ın Avrupa'da enerji maliyeti en düşük ülke olacağını belirtiyor. Bu kapsamda enerji altyapısında yapılacak iyileştirmelerin uygun maliyetli olması hedefleniyor. Bu konuda yapılması gerekenlere ilişkin öneriler hazırlayacak bağımsız bir inceleme grubu da çalışmalara destek verecek.

May'in programına göre, akıllı şebeke uygulamaları ve elektrikli araçların verimli şekilde kullanımı yaygınlaştırılacak. Bu kapsamda, 2020 sonuna kadar her ev ve iş yerine akıllı şebeke kurulması öngörülüyor. Böylece tüketicilerin enerji faturalarını daha kolay kontrol edebilecekleri öngörülüyor.

Büyük şirketlerin enerji kullanımı ve faturalarını azaltmaya yardımcı olacak endüstriyel enerji verimliliği programının da hayata geçirilmesi planlanıyor.

Ayrıca iktidar partisinin programına göre, kaya gazı aramalarının yapıldığı bölgede halkın, aramalardan elde edilecek kazanç ve vergi gelirinden pay almasını sağlayacağı belirtiliyor. Kaya gazının, ABD'de olduğu gibi Birleşik Krallık'ta da ekonomiyi dengelemek için kritik öneme sahip bir kaynak olduğu kaydedildi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ

May'in seçim programında, enerji ithalatını azaltılması ve karbon emisyonunu düşürmeye yardımcı olması nedeniyle kaya gazı kullanımının artırılması gerektiği vurgulanarak, böylece sera gazı emisyonlarının 2050'ye kadar yüzde 80 azaltılmasının hedeflendiği ifade edildi.

İktidar partisinin programına göre, ev ve iş yerlerinde enerji kaybını azaltmaya yönelik çalışmalar hızlandırılacak ve 2030'a kadar özellikle yoksul kesimlerdeki yerleşim bölgelerinde enerji verimliliği artırılacak.

Enerjide kaynak çeşitliliği sağlanacak ve İskoçya'da denizde rüzgar türbini kurulumu desteklenecek. Yenilikçi ve temiz kaynak kullanımına yönelik araştırma ve geliştirme çalışmaları için daha fazla kaynak ayrılacak.

Muhafazakar Parti, 2050'ye kadar "araçlarda sıfır emisyon" hedefi için 2020'ye kadar sektöre 600 milyon sterlin yatırım yapacak. Ayrıca ulaştırmada emisyon salımının azaltılması için düşük emisyonlu otobüslere yatırım yapılacak.

Öte yandan Birleşik Krallık'ın, Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasının ardından çevreyle ilgili yasalar AB'de uygulanan haliyle uygulamada kalmaya devam edecek.

ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARI FAYDALI DEĞİL

Muhalefetteki İşçi Partisi'nin adayı Jeremy Corbyn de öncelikli olarak enerji şirketlerini kamulaştırmayı ve özel sektörde daha fazla rekabet edebilecek kamuya ait şirketler kurmayı planlıyor.

İşçi Partisinin programına göre, ülkede uygulanan özelleştirme politikalarıyla işletmeler için faydalı bir sistem oluşturulamadı. Bu nedenle enerjide kamulaştırma çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiği belirtilen programda, kamuya ait yerel şirketlerin bölgesel şebeke altyapısını satın almalarına imkan veren ve şebeke altyapısının zaman içinde kamu mülkiyetine geçmesini öngören kanunun yasalaştırılacağı kaydedildi.

İşçi Partisi de seçim programında Muhafazakar Parti gibi iklim değişikliği, enerji verimliliği ve enerji faturalarının düşürülmesi konularına öncelik verdi.

Muhalefetin seçim programında, bir evin ortalama yıllık enerji faturasının bin sterlinin altına düşürülebileceği ifade edildi. Bu kapsamda yapılacak öncelikle 4 milyon evin izolasyonu tamamlanacak ve fatura ödemede daha adil bir sisteme geçilecek.

İklim değişikliğiyle mücadelede Paris Anlaşması'nın devamlılığı korunacak ve gelişmekte olan ülkelerde iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik çalışmalar desteklenecek. Düşük emisyonlu araçlara yönelik yatırımlar artırılarak bu tip araçların kullanımı yaygınlaştırılacak.

Yenilenebilir enerji alanında da hedefler büyütülecek. Ülkede 2030'a kadar enerji tüketiminin yüzde 60'ı yenilenebilir veya sıfır emisyonlu kaynaklardan karşılanacak. Ülkedeki enerji tesisleri yenilenecek, karbon emisyonu düşük doğalgaz ve yenilenebilir elektrik üretimine yatırım yapılacak.

NÜKLEER ENERJİ PROJELERİ DESTEKLENECEK

Corbyn'nin seçim programına göre, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu ile ilişkiler sürdürülecek. Nükleer endüstri alanında ortak çalışma ve araştırmalar devam edecek.

Gelecek dönemde yapılacak nükleer enerji projeleri desteklenecek, sektörde çalışanların iş ve emeklilik hakları korunacak.

Denizde petrol ve doğalgaz endüstrisini desteklemek amacıyla Kuzey Denizi'ndeki kaynak ve iş imkanlarının geliştirilmesine yönelik stratejiler geliştirilecek.

Birleşik Krallık'ta halk, yarın 650 milletvekilini belirmek üzere sandık başına gidecek. Dar bölge seçim sisteminin uygulandığı ülkede, bölgesinde en fazla oy alan aday milletvekili olacak. Parlamentoda sandalyelerin yarısından bir fazlasına sahip olan parti ise tek başına iktidara gelecek. Mecliste çoğunluğu sağlayacak parti bulunmaması halinde koalisyon hükümeti kurulacak.

Birleşik Krallık'ta 2015'te yapılan son genel seçimde Muhafazakar Parti yüzde 36,9, İşçi Partisi ise yüzde 30,4 oy almıştı.