Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'nden Seyit Onbaşı belgeseli!
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından bölgenin kültürel mirasının aktarılması, tarihe ve kahramanlara vefa, gelecek kuşakların Türkiye tarihindeki önemli noktaların farkında olması amacıyla Koca Seyit lakaplı Seyit Ali Çabuk'un hayatını konu alan belgesel çekimi gerçekleştiriliyor.
Çanakkale muharebelerinde, sırtlayarak kaldırdığı top mermisiyle Çanakkale Deniz Savaşı'nın seyrini değiştiren 'Koca Seyit' lakaplı Onbaşı Seyit Çubuk'un belgeseli çekiliyor. Belgeselde Mustafa Kemal Atatürk'ü oyuncu Engin Altan Düzyatan, Emre Erçil ise Seyit Ali Çabuk'u canlandırıyor.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından bölgenin kültürel mirasının aktarılması, tarihe ve kahramanlara vefa, gelecek kuşakların Türkiye tarihindeki önemli noktaların farkında olması amacıyla Koca Seyit lakaplı Seyit Ali Çabuk'un hayatını konu alan belgesel çekimi gerçekleştiriliyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu yaptırılan ve 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk ve Seyit Ali Çabuk'un görüştüğü Terzizade Konağı'nda çekimleri gerçekleştirilen belgeselde Engin Altan Düzyatan Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandırırken, Emre Erçil ise Koca Seyit karakterine hayat veriyor.
'GURUR DUYUYORUM'
276 kiloluk top mermisini kaldırarak savaşın kaderini değiştiren savaş kahramanı Koca Seyit'in anlatılıdığı belgeselde Mustafa Kemal Paşa'yı canlandırmaktan gurur duyduğunu söyleyen Engin Altan Düzyatan, "Her şeyden önce çok gurur verici. 100'üncü yılda böyle bir belgesel yapılıyor ve burada Atatürk'ü canlandırmak bana düştü. Geldiğimden beri çok heyecanlıyım. 2 günlük bir çekimimiz vardı burada ve Atatürk'ün Koca Seyit ile hem cephede hem de bundan sonrasındaki görüşmelerini konu aldığımız bir belgeselin içerisinde rol alıyorum. Balıkesir'in buradaki öneminden bahsetmek lazım. Kuvayımilliye ruhunun başladığı yer olması nedeniyle buranın ayrı bir önemi de var. Bunun da içinde olmak benim için çok heyecan verici. Umuyoruz seyirciler de beğenecektir ve yaptığımız bu iş karşılığını alacaktır" dedi.
'O ZAMANA GİDİYORUZ'
Atatürk ve Koca Seyit'in görüştüğü konakta çekimlerin sürdüğünü anlatan Düzyatan, "İnsanın tüylerinin diken diken olmaması mümkün değil. Geldiğinizden itibaren bu hikayeyi dinliyorsunuz ve şimdi bu konak müze yapılıyor ve halka açılıyor. Bir şekilde herkesin ziyaretine açılması da çok önemli. Bunun için yapılan bir belgeselin içerisindeyiz. O anı hissetmek çok gurur verici. Burada olmak, o duyguları yaşamak, o ruhu bir şekilde hissedebilmek, bizi o zamana götüren bütün duygularımızı aslında kabartan bir durum. Heyecanlıyız. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
'MÜTEVAZILIĞI VE İYİ NİYETİ KARŞISINDA DUYGULU ANLAR YAŞIYORUM"
Oyuncu Emre Erçil de Seyit Ali Çabuk'un hayatında yaşadığı olayların, mütevazılığı ve iyi niyeti karşısında duygulu anlar yaşadığını söyledi.
Koca Seyit'in çok önemli bir mertebeye ulaştığını düşündüğünü ifade den Erçil, “Seyit Ali Çabuk o kadar gariban, o kadar iyi yürekli ki onu canlandırken insanın ağlayası geliyor. Maaş bağlanıyor, kabul etmiyor. 5 sene sonra Ata geliyor, tekrar teklifte bulunuyor, 'Yok paşam. Ben bu mermiyi yine taşırım' diyor. Savaş dönüşü eve geliyor bir bakıyor, 5 yaşında bir kız var. O kadar tatlı bir adam ki. Diyor ki rahatsız etmeyin. Belki başka birisiyle evlenmiştir. Ağacın kenarına çömeliveriyor sadece. Kızın kendi kızı olduğunu öğrendiği zaman 'gık' demiyor. Oturup, ağlamaya başlıyor. Çok önemli ve çok yukarıda bir mertebe. Şimdi itiraf edelim. Bugün hangimizi bir devlet büyüğü çağırsa dese ki 'Sana biz şu maaşı bağlıyoruz' deriz ki 'Teşekkür ederiz efendim' saygıyla. Ama Koca Seyit diyor ki 'Yok, istemem'. Tabaka veriyor Ata ona. 5 sene sonra geri getiriyor diyor ki 'Bunu geri getiriverdim.' Onu bile kullanmıyor. Yanında bile değil. Sandıkta saklıyor. Kendi gidiyor, odun kesiyor, geri geliyor. Çok yürekten bir adam" dedi.
BÜTÜN TÜRKİYE ÖĞRENSİN
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Küçükkaptan, yıllardır dilden dolaşan kahramanlık destanını gün yüzüne çıkarmak, gelecek nesillere aktarmak amacıyla projeyi gerçekleştirdiklerini söyledi. Küçükkaptan, "Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Yücel Yılmaz'ın talimatlarıyla bu proje artık ete kemiğe büründü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Seyit Onbaşı Çanakkale Cephesi'nde bir şekilde bir araya geliyorlar ve aralarında özel bir diyalog gelişiyor. Ve savaştan sonra, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, içinde bulunduğumuz Terzizade Konağı'na Koca Seyit ile ikinci buluşmayı gerçekleştiriyor. Tam bir vefa buluşması. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aslında silah arkadaşıyla buluştuğu ve o günleri yad ettiği karşılıklı bir vefa atmosferi. İki silah arkadaşı burada bir araya geliyorlar. İstedik ki bu hikayeyi sadece Havranlılar, sadece Balıkesirliler bilmesin. Bütün Türkiye öğrensin" dedi.
'YENİ BİR ATATÜRK YÜZÜ OLARAK ORTAYA ÇIKACAK'
Küçükkaptan sözlerine şöyle devam etti
"Engin Altan Düzyatan belki de sinema sektörümüze yeni bir Atatürk yüzü olarak ortaya çıkacak. Gerçekten çok başarılı bir oyunculuk duruşunu ortaya koydu. Yine Seyit Onbaşı gibi bir kahraman canlandırıldı. Çok güzel bir kast, çok güzel bir yönetim sistemi, çok güzel bir çalışma, ekip arkadaşlarımızla ortaya çıktı. Kısmet olursa Cumhuriyetimizin ikinci asrının ilk günlerinde 10 Kasım'a doğru giderken perdede buluşturmak istiyoruz. İnşallah izleyici de beğenir. Belediyecilik sadece yol yapmak, altyapı yapmak, bina yapmak değildir. Tarihe de imza atmaktır. Yücel Yılmaz başkanımız böyle bir imza atıyor tarihe. İnşallah o 2 büyük kahraman Gazi Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyetin kurucusu ve Havranlı Seyit Onbaşı gençlerimiz arasında yeni bir hikayeyle, yeni bir efsaneyle anılacak diye düşünüyorum. Artık halkımızın beğenisine sunuyoruz. Eminim çok beğenecekler. Çok da takdir edecekler. İnşallah beğenirlerse Balıkesir'de buna benzer çok güzel hikayeler var. İnşallah onları da halkımızla, tarihimizle, ecdadımızla ecdadımızdan aldığımız değerlerle buluşturmak istiyoruz."
SEYİT ONBAŞI
Koca Seyit olarak anılan Seyit Ali soyadı kanunun ardından Çabuk soyadını alır. Seyit Onbaşı, 1889 yılında Balıkesir'in Havran ilçesi Çamlık (Manastır) köyünde doğdu. Babası Abdurrahman, annesi Emine idi. 1'inci Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak görev aldı. 18 Mart 1915'te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı'nı geçmek için saldırıya geçtiği sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevde bulunuyordu. Bombardıman sırasında tabyada çalışır durumda kalan tek top kalmıştı ve onun da mermiyi kaldıran kaldıraç kısmı bozuldu. Seyit Ali, yanındaki arkadaşı Niğdeli Ali'nin de yardımıyla sırtına top mermisini yüklenmiş ve Ocean zırhlısının batmasını sağlamıştır
Yorumlar