Bakan Koca: Türkiye bu süreçte güçlü sağlık altyapısı ve insan gücüne yaptığı yatırımlarla başarılı bir sınav veriyor
Sağlık Bakanı Koca, "Koronavirüs salgını ülkemizin sağlık altyapısının sınandığı bir dönem. Türkiye bu süreçte özelikle son 18 yılda oluşturduğu güçlü sağlık altyapısı ve insan gücüne yaptığı yatırımlarla başarılı bir sınav veriyor." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde Türkiye'nin sağlık altyapısının sınandığını söyleyerek, "Türkiye bu süreçte özellikle 18 yılda oluşturduğu güçlü sağlık altyapısı ve insan gücüne yaptığı yatırımlarla kazandığı tecrübe ve özverili sağlık çalışanlarıyla başarılı bir sınav veriyor." dedi.
Bakan Koca, İzmir Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığında gerçekleşen "Ege Bölgesi İlleri Değerlendirme Toplantısı" sonrası düzenlediği basın toplantısında bölge ve Türkiye'de koronavirüs salgınına karşı yürütülen mücadeleye ilişkin değerlendirmede bulundu.
Koronavirüs ile hem Türkiye hem de dünyada sağlığa bakış açısının değiştiğini anlatan Koca, salgınla mücadele başta olmak üzere sağlık hizmetlerini değerlendirmek üzere illeri ziyaret ettiğini, daha önce Diyarbakır ve çevresindeki 9 ilde değerlendirme yaptıklarını, bugün de İzmir'de çalışmalarını tamamladıklarını aktardı.
İzmir'i merkez alarak Manisa, Aydın, Muğla, Uşak ve Denizli illerindeki mevut durumu ve sağlık hizmetlerini detaylarıyla değerlendirdiklerini söyleyen Koca, "Koronavirüs salgını ülkemizin sağlık altyapısının sınandığı bir dönem. Türkiye bu süreçte özelikle son 18 yılda oluşturduğu güçlü sağlık altyapısı ve insan gücüne yaptığı yatırımlarla kazandığı tecrübe ve özverili sağlık çalışanlarıyla başarılı bir sınav veriyor. Ülkemiz yerli üretim kapasitesiyle tüm dünyanın malzeme ve ilaca erişimde zorluklar yaşadığı bu dönemde öncelikle kendi ihtiyacını karşıladı sonra da 150'den fazla ülkeye tıbbi malzeme, ilaç hatta solunum cihazı yardımında bulunabildi. Bu imkanlarla gurur duymak tüm vatandaşlarımız hakkı." dedi.
Bakan Koca, tüm dünyanın koronavirüsün yol açtığı hastalığın tedavisi ve bağışıklık kazandırmak için yoğun bir arayış içinde olduğunu hatırlatarak günümüze kadar umut veren çalışmalara kesin olarak ulaşılamadığını belirtti.
Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri yakından izlediğine işaret eden Koca, şöyle konuştu:
"Ülkemiz dünyanın tecrübelerini dikkatle inceleyerek bilim insanlarının çalışmaları ile kendi tedavi protokollerini geliştirmiştir. Erken başlanan ilaç tedavileri ve hastane bakımları sayesinde tedavi açısından en başarılı ülkeler arasına girmiştir. Bu sayede can kayıplarımızı düşük seviyede tutmayı başardık. Sıkı tedbirlerle belirli seviyelere düşürdüğümüz rakamlar son aylarda tekrar yükselmeye başladı. Bazı illerimizde yer yer hızlı hasta artışından kaynaklanan sorunlar tespit ettik. Sıkıntı yaşanan illerimizle bizzat ilgilendik. Hasta taleplerinin karşılanmasında darboğaz görülen illerin sağlık altyapı ihtiyaçlarına da hızla müdahale ettik. Yatak, cihaz, malzeme ve personel takviyesi yaparak kapasite artırımı sağladık. Öncelikli illerde alınan tedbirlerin etkisinin değerlendirilmesi sonucu bazı tedbirlerin hasta sayısını azaltmadaki rolünü yakından müşahede ettik. Bu tedbirleri yurt çapında yaygın olarak uygulamaya çalışıyoruz."
Bölgedeki mücadelede son rakamlar
Vali, sağlık il müdürleri ve başhekimlerle yaptıkları toplantının sonuçlarını da kamuoyuna duyuran Bakan Koca, şu bilgileri verdi:
"Son ay İzmir'de vaka sayımızda artış yüzde 42, son hafta ise artış yüzde 10 oranında gerçekleşti. Aydın'da son bir haftada bir ay öncesine göre yüzde 5 düşüş görüyoruz. Manisa'da son bir ayda yüzde 30 vaka artışı, son 1 haftada stabil görülüyor. Muğla'da son 1 ayda vaka sayısı stabil seyrediyor. Denizli'de son aya göre yüzde 60 oranında artış görüyoruz. Uşak'ta ise son hafta yüzde 40 vaka artışı görülüyor. Hasta yatak kapasitelerimiz ve yoğun bakım yataklarımızı değerlendirdiğimizde İzmir'de bugün erişkin yoğun bakım yatak sayımıza 8 yatak ilave ettik. İzmir'de erişkin yatak doluluk oranımız yüzde 46. Yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 75. Solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 49. Aydın'da yatak doluluk oranımız yüzde 42, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 63, solunum cihazı doluluk oranımız ise 38. Aydın'da ayrıca 42 erişkin yoğun bakım yatağı ilave ediyoruz. Manisa'da erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 57, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 32. Manisa'da yoğun bakım yatak sayımıza ilave 42 yoğun bakım yatağı ilave ediyoruz. Muğla'da erişkin yatak doluluk oranımız yüzde 43, yoğun bakım doluluk oranı 59, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 60. Muğla'da yoğun bakım yatak sayımıza 32 ünite ilave ediyoruz. Uşak'ta erişkin yatak doluluk oranımız yüzde 39, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 56, solunum cihazı doluluk oranı ise yüzde 17. Uşak'ta mevcut yoğun bakım yataklarımıza 20 tane ilave ediyoruz. Denizli'de ise yatak doluluk oranımız 46, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 49. Denizli'ye 20 yoğun bakım yatak ilavesi yapılacak."
"Türkiye genelinde şu an erişkin yatak doluluk oranımız yüzde 48,5, yani yüzde 50'nin altında. Erişkin yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 66, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 33. Yani genel anlamda bir sorun olmadığını söyleyebiliriz." ifadelerini kullanan Bakan Koca, asıl önceliğin hasta sayısının artışını, bulaşmayı durdurmak olduğunu söyledi.
Bakan Koca, filyasyon çalışmasının salgınla mücadelenin temel aksını oluşturduğunu dile getirerek filyasyon ekip sayısını İzmir'de 350'den 460'a, Aydın'da 105'ten 130'a, Muğla'da 91'den 120'ye, Manisa'da 170'ten 220'ye, Uşak'ta 35'ten 55'e, Denizli'de165'ten 220'ye çıkardıklarını belirtti.
İzolasyonda kalması gereken kişilerin toplum içine karışmasının toplum sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Koca, şunları kaydetti:
"Bu davranışı tespit edilen kişileri öğrenci yurtlarında izolasyona almaya başladık. İzmir için de uygulama başladı. Toplumun sağlığı açısından bu kabul edilebilir bir durum değildir. Hastalık bulaştıracağını bilerek insanlarla temas etmek, topluluk arasına karışmak, toplu ulaşım araçlarını kullanmak, şehirler arası yolculuklar yapmak vicdanlara sığmayacak davranıştır. Halk sağlığını korumak açısından da ciddi müeyyide gerektirir. Bu konuda lütfen hassas olalım. Biz vatandaşımızın ferasetine inanıyoruz. Her yanlış hareketi ceza tehdidiyle önlemeyi istemiyoruz. Alacağımız tedbirlerle bir tek hasta kalmayıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz."
"Türkiye'nin sağlık ordusunun her mensubu bu konuda üstüne düşeni hakkıyla yerine getirmiştir"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Yoğun bakıma giren, ağır hasta tanımına uyan, can kaybıyla sonuçlanan hasta sayılarımız dünya ortalamasının altındadır. Bu neticede, test sayımızın yüksek tutulması, temaslıların tespiti ve izolasyonu, hastaların erkenden tedaviye alınması gibi çabalar çok etkili olmuştur." dedi.
Sağlık çalışanlarının bu mücadelede olağanüstü gayret gösterdiğini hatırlatan Koca, "Yoğun bakıma giren, ağır hasta tanımına uyan, can kaybıyla sonuçlanan hasta sayılarımız dünya ortalamasının altındadır. Bu neticede, test sayımızın yüksek tutulması, temaslıların tespiti ve izolasyonu, hastaların erkenden tedaviye alınması gibi çabalar çok etkili olmuştur. Bu hususta sağlık çalışanlarına minnet borçluyuz. Türkiye'nin sağlık ordusunun her mensubu bu konuda üstüne düşeni hakkıyla yerine getirmiştir." diye konuştu.
Hiçbir sağlık personelinin, kurtarmak için emek harcadığı birinin yitip gitmesini istemeyeceğini belirten Koca, kaybedilen her hastayla aslında kendilerinden de bir parçanın gittiğini vurguladı.
"Yılmayacağız, durmayacağız..."
Sağlık Bakanı Koca, şöyle devam etti:
"Çabalarımız ve gayretlerimizin karşılığı elimizden kayıp gidiyor. Yılmayacağız, durmayacağız. Her zaman bir canı daha kurtarmak için kendi ailelerimizi ihmal ederek, canımızı riske atarak çalışmaya devam edeceğiz. Medyada çıkan bazı haberler nedeniyle testleri yaptırma, gerekmediği halde bazı ilaçları alma, gerekmediği halde hastaneye yatmak amacıyla başta hekimlerimiz olmak üzere sağlık çalışanlarımıza ısrarda bulunan insanlar olduğunu görüyoruz. Yakınlarının can kaybı nedeniyle yoğun bakımı basarak, orada başka canları kurtarmaya çalışanları hırpalayanları, can kurtaran malzemelere zarar verenleri de görüyoruz. Bu olaylar bizi yürekten incitiyor. Şevkimizi kırıyor. Fedakarlığımızı sorgulatıyor."
Geçen hafta bir kişinin aşıyı bahane ederek 3 hemşireyi darbettiğini, araya giren bir vatandaşı da yaraladığını hatırlatan Koca, yine yakınları ölen bir ailenin de 100 kişi ile yoğun bakıma girerek tahribat yaptığını dile getirdi.
Koca, duyarlı her vatandaşın bu tür davranışlara karşı çıkması gerektiğini belirtti.
"İzmir şehir hastanesine kavuşacak"
Ege Bölgesi'ndeki sağlık yatırımlarından bahseden Koca, şunları söyledi:
"Salgın esnasında şehir hastanelerinin ne kadar büyük bir katkı yaptığını görüyoruz. Her bir odası yoğun bakıma çevrilebilen bir yapının önemini Kovid-19 nedeniyle herkes görüyor. Manisa Şehir Hastanemizi geçtiğimiz yıl hizmete açmıştık. Yakında İzmir de şehir hastanesine kavuşacak. Bayraklı Şehir Hastanesi 2 bin 60 yatağı ile İzmir'e, İzmirlilere yakışır bir proje olarak Ege'nin sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağlayacak. Bu yatırımımızı 2021'de tamamlayacağız. Sadece bu bölgenin insanına sağlık hizmeti vermeyecek. Sağlık turizmi açısından da önemli bir hizmet merkezi olacak, İzmir'in daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır."
Menderes Devlet Hastanesinin ikmal inşaatının ihalesinin yapıldığını, Selçuk Devlet Hastanesinin ise dava sürecinin tamamladığını ve inşaata devam edildiğini belirten Koca, Beydağ ilçe hastanesinin ise geçici kabule başladığını anımsattı.
Aydın Şehir Hastanesinin ihalesinin geçen hafta yapıldığını vurgulayan Bakan Koca, Didim Devlet Hastanesi ek binasının ise yapım ihalesinin tamamladığını, inşaata başlanacağın söyledi.
Uşak Devlet Hastanesinin 200 yataklı ek binasını hizmete alındığını belirten Bakan Koca, Karahanlı ilçe hastanesinin ise geçici kabul işlemine başladığını, Sivaslı Devlet Hastanesinin ihalesinin tamamlandığını ve inşaatına da başlanacağını kaydetti.
Manisa Şehir Hastanesinin bu dönemde büyük bir yük aldığının altını çizen Koca, Kula Devlet Hastanesinde de ikmal ihalesini tamamladıklarını belirtti.
Muğla'da sağlık altyapısında eksiklik gördükleri tüm sağlık tesislerinin yatırım programına alınmasını sağladıklarını belirten Koca, "Bodrum Devlet Hastanemizin ikmal ihalesini yaptık. Geçen hafta sözleşmesini imzaladık. 2021 yılında Bodrum ilçemizi yeni hastanesine kavuşturacağız. "Denizli şehir hastanesinin proje çalışmalarında sona geldik. Bu yıl içinde ihalesini yapıp, inşaatına başlayacağız. Bu illerin hepsinde aile sağlı merkezi ve 112 istasyonu yatırımının da devam ediyor." diye konuştu.
Salgınla mücadalenin güç birliği ve sorumlulukla olacağının altını çizen Koca, "Temizlik, maske, mesafe tedbirlerine uyduğumuz ölçüde virüs etkisiz kalacak. O kadar çabuk tehdit olmaktan çıkacaktır." dedi.
10 şehir hastanesi için ihale sürecine girildi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, turizm hareketliliğine rağmen Antalya, İzmir ve Muğla gibi illerde ciddi bir vaka artışının görülmediğini bildirdi.
Yeni şehir hastaneleriyle ilgili planlamalar hakkındaki soru üzerine yeni 10 şehir hastanesi için ihale sürecine girildiğini belirten Koca, şehir hastanelerinin bulunduğu bölgelerde bütün disiplinleriyle yetkin olan ve hastanın artık oradan başka bir bölgeye sevk edilmediği mükemmeliyet merkezleri olarak hizmet verdiğini aktardı.
Koca, "Bu çerçevede açılmış olan hastanelerimiz var. 10 tane şehir hastanemizin ihalesi bu dönemde başlatılmış oldu. Bu başlatmış olduğumuz şehir hastanelerine daha çok kendi kaynakları ve imkanlarıyla bu yatırımları yapan bir ihale süreci başladı. Geçen 2 haftalık zaman diliminde 3 tane şehir hastanemizin ihalesini yaptık. Bu 3 ilimiz Aydın, Antalya, Samsun. Ayrıca pazartesi günü Trabzon ilimizin şehir hastanesi ihalesi yapılıyor olacak. Urfa, Diyarbakır, Ordu, Sakarya, Denizli ve Rize illerindeki şehir hastanelerimizin ihaleleri önümüzdeki aylarda tamamlanmış olacak. Bu 10 hastanemizi de kendi imkanlarıyla bütçeden yapma noktasında bir irade söz konusu oldu."
"Beklenen tehlikenin olmayacağı kanaatini taşıyorum"
Bir gazetecinin "İzmir, Antalya ve Muğla gibi illerimizde turizm kaynaklı vaka artışları var mı?" sorusuna Koca, şu yanıtı verdi:
"Son dönem 11 milyona yakın turistin geldiğini biliyoruz. Bu illerimizde Antalya, İzmir ve Muğla dahil olmak üzere ciddi bir vaka artışının olmadığını görüyoruz. Bu özellikle son derece önemli. Bu kadar hareketliliğin olduğu dönemde bizim sağlık çalışanlarımızın, sağlık ordumuzun sahada ve dünyadan farklı olarak uyguladığı filyasyon dediğimiz temaslı takibini, iz sürmeyi çok ciddi olarak yaptığını görüyoruz. Buna rağmen yatak doluluk oranlarının kritik olmamasına rağmen yoğun bakımlarda yer yer artışlar yapma kararını aldığımızı söyledim. Yüzde 80 veya 90 doluluğu olan hiçbir ilimiz yok.
Buna rağmen her ihtimale karşı önümüzdeki dönem mevsimsel influenzanın devreye girmesiyle dünyanın genelde bir beklentisi var, salgının daha da ciddi seyredeceği şeklinde. Ben bütün bunlara rağmen eğer kurallara, tedbirlere uyma noktasında maske ve mesafe noktasına hassasiyet gösterebilirsek önümüzdeki dönemde üst solunum yolu enfeksiyonu influenzanın, gribin de önemli oranda azalacağını, beklenen tehlikenin olmayacağı kanaatini taşıyorum."
Sağlık Bakan Fahrettin Koca, nisan, mayıs, haziran ve temmuzu kapsayan 4 aylık zaman diliminde üst solunum yolu enfeksiyonu için kullanılan ilaçların kullanımının yüzde 30'a yakın gerilediğine işaret ederek, bunda maske kullanımı ve temasın azaltılmasının etkili olduğunu, gelecek aylarda da buna benzer sonuçlarla karşılaşmayı beklediklerini vurguladı.
Tatil bölgelerinden dönenlere izolasyon uyarısı
Turizm hareketliliği yaşanan illerde vaka sayısı açısından stabil bir döneme girildiğini aktaran Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelecek hafta ve sonrası İzmir'de bu vakaların düştüğünü görüyoruz olacağız. Muğla'da çok hareketlilik olmasına rağmen ciddi bir artışın olmadığını görüyoruz. Bu anlamda bu hareketliliğin bunu oluşturmadığını, sahada filyasyon ve izolasyon çalışmalarının ve erken dönemde müdahale ve tedavinin başarılı bir sonuç vermiş olduğunu görüyoruz. O anlamda bir tehlikenin olmadığını söyleyelim. Yalnız bu bölgelerde turizm amaçlı gelen vatandaşlarımızın kendi bölgesine, iline dönme dönemlerinde özellikle ilk 1 haftayı daha hassasiyetle, daha teması azaltarak biraz kendilerini izole etme çabaları içinde olurlarsa başkasına bulaştırmama konusunda faydalı olacağını düşünüyorum."
Sağlık çalışanlarına yönelik atama çalışmaları hakkındaki bir soru üzerine Koca, herkesin sağlık çalışanlarının durumuyla ilgili empati yapması gerektiğini belirtti.
"Cepheden daha öte bir gayret ve tehlikeyle karşı karşıya olduklarını biliyor olalım. Ne kadar teşekkür etsek bunun bir karşılığı olmayacağına inanmıyorum." diyen Koca, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Bizim de yeri geldiğinde açmak üzere olduğumuz, kapasitesini yer yer açtığımız veya yeni açtığımız hastanelerimiz oluyor. Bu hastanelerimiz için de bir çalışma yapılıyor. Önümüzdeki 1-2 hafta içinde netleşmiş olur. Netleştiğinde bunun duyurusunu detaylı, hangi alanlarda bu alımın yapılacağını da bildirmiş oluruz."
Okulların açılmasıyla ilgili son durumun sorulması üzerine Bakan Koca, hazırlık ve ilkokul 1. sınıfların daha önce açıklandığı gibi 2+5 gün şeklinde eğitime başlayacağını, 3 hafta sonrası dönemde de salgının seyrine göre bilim kurulunun bir değerlendirme yapacağını anlattı.
Aşıya erişimde yıl sonu tahmini
Aşı çalışmalarıyla ilgili de bilgi aktaran Koca, dünyada faz-3 çalışması süren 9 aşı bulunduğunu, 6 çalışmada ise hastaya uygulamaların başladığını bildirdi.
Bu aşı çalışmalarının ikisi için Türkiye'de de izin verildiğini kaydeden Koca, "Üçüncüsü için de Rusya'da üretilen bir aşının müracaatı söz konusu. O da sanırım 1-2 eksiği vardı, gelecek hafta tamamlanınca, onun da izni verilmiş olacak." dedi.
Koca, bakanlık olarak faz-3 çalışmaları için izin verdikleri 2 aşı çalışmasının birinin Çin'den "Sinovac", diğerinin de Pfizer aşısı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Biri Hacettepe'de önceki gün başladı ve 23 merkezde bu yapılıyor olacak. 1200 kişi üzerinde, ağırlıklı sağlık çalışanları üzerinde olacak. Devamında 12 bin-13 bin kişi üzerinde yapılması hedefleniyor. Diğeri Pfizer çalışması. Çapa ve Cerrahpaşa odaklı, yine Hacettepe dahil olmak üzere 10'dan fazla merkezde bu çalışma devam ediyor olacak. Birinde baştan yapıldıktan 14 gün sonra ikinci doz yapılıyor ve 29. gününde de antikor düzeyine bakılıyor olacak."
Aşıya erken dönemde erişmek için birçok kanalı açık tuttuklarına değinen Koca, "Tahminim yıl sonuna doğru bu aşılardan birine, güvendiğimiz, vatandaşımız üzerinde etkili olduğunu inandığımız aşılara erişim söz konusu olacak" diye konuştu.
Yerli aşıyla ilgili de 13 çalışmanın bulunduğunu aktaran Koca, "İki tanesi hayvan aşamasını geçmek üzere. Zannediyorum önümüzdeki aylar faz-1 çalışmasına geçme noktasında bir dönemi görmüş olacağız. Ama tahminin gelecek yılın ilk yarısında bizim aşıda bir ilerleme olacağını rahatlıkla söyleyebilirim." ifadesini kullandı.
Yorumlar