Bakan Kirişçi, “Rekor kıracağız”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Bitkisel üretimimizin 2022 yılında 127,6 milyon tona ulaşmasını bekliyoruz. Bu rakam bitkisel üretimde tüm zamanların rekoru olacaktır" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Tarım ve Orman Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.
Komisyon, AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, tarım ve orman faaliyetlerini ulusaldan küresele taşıma çabası içinde olduklarını söyledi.
Bu çerçevede bu yıl 82 üst düzey uluslararası görüşme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Kirişci, 10 ülke ile 13 anlaşma imzaladıklarını aktardı.
Kirişci, Rusya-Ukrayna savaşının, küresel gıda arzına olumsuz etkisinin 22 Temmuz'da İstanbul'da yapılan anlaşmayla çözüme kavuştuğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mız bütün dünyaya örnek olacak bir diplomasi trafiği yürütmüş ve Birleşmiş Milletler (BM) ile bu darboğaz aşılmıştı. 29 Ekim itibarıyla tahıl koridorundan 9,3 milyon ton tahıl taşınmış, bunun yüzde 61'i Avrupa, yüzde 26'sı Asya, yüzde 13'ü Afrika ülkelerine ulaştırılmıştır. BM'nin en az gelişmiş ülkeler kategorisinde yer alan ülkelere giden tahılın oranı ise sadece yüzde 5,9'dur. Ukrayna tahılının alıcıları, maalesef yoksul olmayan ülkelerdir. Biz Türkiye olarak, gıda sıkıntısı çeken ülkelerin daha fazla yararlanması şartıyla ilk dönemi 19 Kasım'da sona erecek olan tahıl koridorunun ikinci dört aylık dönemde de açık tutulmasını arzu ediyorduk. Maalesef son yaşanan gelişmeyle Rusya'nın konu ile ilgili almış olduğu aksiyon, 'yeniden başa mı dönülüyor?’' sorusunu gündeme getirmiştir."
Üretimde sürdürülebilirlik için planlamayı, planlama için ileri teknolojiyi önceleyerek tarım politikalarını geliştirdiklerine işaret eden Kirişci, politikalarla hem üretici hem de tüketicinin yanında olduklarını vurguladı. Kirişci, tarım sektörünün son 19 yılın 15'inde büyüme gösterdiğini söyledi.
"Tarımsal hasılamız, 2002 yılında 25,1 milyar dolardan yüzde 78,1 artışla 2021 yılında 44,7 milyar dolara yükseldi." diyen Kirişçi, tarımsal ihracatta dikkate değer bir artış trendi içinde olunduğunu söyledi.
Vahit Kirişci, şöyle devam etti:
"Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız 2002'de 3,8 milyar dolar iken 2021'de 6,5 katına çıkarak 25 milyar dolara ulaştı. Fındık, kuru üzüm, kayısı, incir, ayva ve buğday unu ihracatında dünyada birinci sıradayız. Son 20 yılda 87 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla, tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçıyız. Ocak-Eylül 2022 döneminde ihracatımız 21,2 milyar dolar ile önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 arttı. Aynı dönemde 17,4 milyar dolar ithalat gerçekleşmiş olup dış ticaretimiz 3,8 milyar dolar fazla verdi. Yıl sonu itibarıyla tarım ve gıda ürünleri ihracatımızın 30 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz."
Çiftçilere 1 Ekim'den itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) e-Devlet Kapısı'ndan erişim imkanı sağladıklarını anımsatan Kirişci, bugün itibarıyla e-Devlet üzerinden 440 binden fazla ÇKS belgesi oluşturulduğunu söyledi.
Kirişci, mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerin, ekim döneminde girdi maliyetlerini düşünmeden üretim yapabileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"ÇKS'ye kayıtlı, hububat üreten çiftçilerimize, 2022 yılı üretim dönemine ait mazot ve gübre desteklerini, 2023 Mart ayı yerine bu yıl içinde ödemeye başlayacağız. Bundan böyle söz konusu destekler çiftçilerimize nakit olarak verilmeyecek, Ziraat Bankası kartlarına yüklenecek. Başvurular internet ve mobil bankacılık da dahil olmak üzere bugün itibarıyla başladı. Çiftçilerimiz, kartlarına tanımlanan destekleme ödemelerini sadece mazot ve gübre alımında kullanabilecek. Ayrıca Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin verdiği 100 bin lira tutarındaki faizsiz kredi miktarını 200 bin liraya çıkardık. Bunun 100 bin liralık kısmı yine ayni olarak sadece mazot ve gübre alımında kullanılmak üzere banka kartlarına yüklenecek."
Son 20 yılda sertifikalı tohum üretiminin yüzde 813 artışla 1,3 milyon tona çıktığını belirten Kirişci, tohum ihracatının, 2002'de 17 milyon dolarken 2021'de 215 milyon dolara çıkarıldığını söyledi.
Kirişci, büyükbaş, küçükbaş, kanatlı ve arıcılıkta yürütülen çalışmalarla hayvancılığı güçlendirdiklerini belirtti.
2002'den bugüne, hayvancılık desteklerinin tarımsal destek içindeki payını yüzde 4,4'ten yüzde 25'e çıkardıkları bilgisini veren Kirişçi, "Büyükbaş hayvan sayımızda 9,9 milyondan yüzde 81 artışla 17,9 milyon başa; küçükbaş hayvan sayımızda 32 milyondan yüzde 83 artışla 58,5 milyon başa ulaşarak Avrupa'da birinci sıraya yükseldik. Kanatlı hayvan varlığımızı 251 milyondan yüzde 59 artışla 398 milyona; arılı kovan sayımızı 4,2 milyondan yüzde 107 artışla 8,7 milyona çıkardık." dedi.
Su ürünleri üretimini 2002'ye kısayla yıl sonu itibarıyla 8,5 katına çıkararak 515 bin tona yükselttiklerine işaret eden Kirişci, "Levrek ve çipura üretiminde dünyada birinci, gökkuşağı alabalığında ikinciyiz. Su ürünlerinde 2021 yılında 1,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Türk somonunda 2021 ihracatı 130 milyon dolar iken, bu yılın sadece ilk dokuz ayında 230 milyon dolar ihracata ulaştık." diye konuştu.
Desteklemelerin, yönlendirici ve teşvik edici nitelikteki rolüyle tarımsal üretimin halen en güçlü enstrümanlarından biri olduğunu vurgulayan Kirişci, "Tarımsal destek miktarını 2002'de 1,8 milyar lira iken, 2022'de 22 katına çıkararak 39,2 milyar liraya yükselttik. Son 20 yılda çiftçimize cari değerle yaklaşık 500 milyar liraya yakın tarımsal destek sağladık." diye konuştu.
Kirişci, tarımın her zaman için sel, don, kuraklık gibi doğal afetlere maruz kalma ihtimali bulunduğuna dikkati çekerek, tarım sigortası düzenlemelerini 2006'da hayata geçirerek Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza attıklarını söyledi.
Yeni riskler ve ürünler ilave edilmek suretiyle TARSİM'in kapsamını genişlettiklerini anlatan Kirişci, bugüne kadar 19,5 milyon poliçe düzenlenerek 13 milyar lira devlet prim desteği ve 13,2 milyar lira hasar tazminatı ödediklerini kaydetti. Tarım sigortası ile sigorta poliçe bedelinin yüzde 67'sine kadarını karşıladıklarını dile getiren Kirişci, "Konya'da başladığımız Gelir Koruma Sigortası'nı ülke geneline yaygınlaştırıyoruz. Buna göre buğdayda verim kaybı ve fiyat dalgalanmalarına bağlı olarak çiftçinin gelir kaybı riskini teminat altına alıyoruz." ifadesini kullandı.
Vahit Kirişci, kırsal kalkınma desteklerinin, çiftçilerin teknik gelişimine büyük katkı verdiğini anlatarak, Kırsal Kalkınma Yatırımları Destekleme Programı, IPARD ve Kırsalda Uzman Eller Projesi kapsamında 86 bin 500 projeye toplam 27,3 milyar lira hibe verdiklerini ve 253 bin kişiye istihdam sağladıklarını aktardı.
Gelecek yıl IPARD 3 programına başlayacaklarını belirten Kirişci, bugüne dek 42 ilde uygulanan programı, 81 ile yaygınlaştıracaklarını ifade etti.
Kent tarımı vizyonlarının en önemli enstrümanı olan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi proje sayısını 57'ye çıkardıklarını aktaran Kirişci, "Bu bölgelerimize günümüz fiyatlarıyla 750 milyon lira altyapı kredisi sağladık. İzmir Dikili'de Avrupa'nın en büyük jeotermal ısıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas OSB'sinin inşaatı devam etmektedir. Şimdi de Balıkesir'de dünyanın en büyük jeotermal ısıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas OSB'sini kuracağız. Sadece İzmir'de en az yüzde 75'i kadın emekçi olmak üzere 3 bin 500 yeni istihdam sağlayacağız." diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, güvenilir gıdaya erişimi en temel insan haklarından birisi olarak gördüklerini vurgulayarak, bu kapsamda, tarladan sofraya bütün süreçleri titizlikle denetlediklerini anımsattı.
Ekim itibarıyla 7 bin 500 denetçiyle yaklaşık 1 milyon gıda denetimi yaptıklarını anlatan Kirişci, ürün kayıplarını önlemek, verim ve kaliteyi artırmak amacıyla, bitki hastalık ve zararlılarına karşı mücadeleyi aralıksız sürdürdüklerini dile getirdi.
Çevre dostu biyolojik ve biyoteknik mücadeleye önem verdiklerinin altını çizen Kirişci, "Hayvanlarımızı bulaşıcı hastalıklara karşı korumak için aşılama ve eradikasyon programları uyguluyoruz. Şap, bruselloz, şarbon gibi hastalıklara karşı koruyucu aşılamaların büyük bir kısmını aşı bedeli almadan yapıyoruz. Ev hayvanlarını mikroçip ile kimliklendirerek PETVET sistemimize kaydediyoruz. Bugüne kadar 438 bin ev hayvanını kayıt altına aldık." bilgisini paylaştı.
Kirişci, gıda arz güvenliği probleminin Ar-Ge ve yenilikçilik temelli verimlilik artışlarıyla çözülebileceğini belirtti. Bu çerçevede 60 araştırma enstitüsü, 27 ileri Ar-Ge merkezi ve 2 binden fazla araştırmacıyla çalıştıklarını aktaran Kirişci, "Hiç kimse merak etmesin. Başta tohum olmak üzere, bu ülkenin kendine has her bir tarımsal değeri korumamız altındadır." dedi.
Çıkardıkları Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun ile yüksek verimli ve kaliteli tohum ıslah çalışmalarını hızlandırdıklarını hatırlatan Kirişci, şöyle devam etti:
"Tarla bitkilerinde 911, bahçe bitkilerinde 989 yerli ve milli tohumluk çeşidi geliştirdik. Ülkemizde 2021'de üretilen sertifikalı tohumluk çeşit sayısının yüzde 40'ını bakanlık olarak biz geliştirdik. Yerel (Ata) Tohum Projesi kapsamında, farklı türlerde 37 yerel çeşidi araştırma enstitülerimiz adına tescil ettirdik. Islah ettiğimiz çeşitler sadece ülkemizde değil, Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika'da da üretilmektedir. Ayrıca üstün vasıflı hayvan ırkları geliştiriyoruz. Et tavukçuluğunda 1, yumurta tavukçuluğunda 4 adet damızlık hat geliştirerek tescil ettirdik. Halk Elinde Islah Projesi'ni küçükbaşta 2005, mandada 2011'den beri başarıyla uyguluyoruz. Küçükbaş ıslah projesiyle yıllık 500 bin baş üstün vasıflı damızlık materyali sektöre kazandırdık. Manda ıslah ve destekleme politikalarımızla manda sayısını 85 bin baştan, yüzde 118 artışla 185 bin başa çıkardık."
Vahit Kirişci, araştırma enstitüleri bünyesindeki 32 gen bankasında 318 bin genetik materyali, Tohum Gen Bankası'nda 4 bin 294 türe ait 119 bin 175 tohum örneğini, Arazi Gen Bankası'nda 107 türe ait 10 bin 55 canlı örneğini koruduklarını ifade ederek, dünyada ender rastlanan bir çalışma örneği olarak 1000 türde soğanlı ve yumrulu doğal süs bitkisini (geofit) muhafaza altına aldıklarını söyledi.
Kirişci, Hayvancılık Gen Bankası'nda ise 18 küçükbaş, 7 büyükbaş ve 5 at ırkına ait 88 bin genetik materyali sakladıklarını hatırlattı.
İnsanı korumak için suyu ve toprağı muhafaza politikaları gereği tarım arazilerinin korunmasının ve üretime kazandırılmasının öncelikleri olduğunu belirten Kirişci, mevzuatta yaptıkları değişiklikle Yeter Gelirli Arazi Büyüklüğü altında satış ve miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçtiklerini ve ülke genelinde toplam 9,2 milyon hektarlık 429 büyük tarımsal ovayı sit alanı ilan ettiklerini kaydetti.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapan Kirişci, ormanların, tarıma ve ekonomiye katkıları dolayısıyla milli servet olduğunu söyledi.
Ormanları korumanın yanı sıra toprakları yeni fidanlarla buluşturmak için yoğun çaba sarf ettiklerini dile getiren Kirişci, ağaçlandırma çalışmalarıyla, 1970'li yıllarda 500 milyon ton olan erozyonla taşınan toprak miktarını 154 milyon tona düşürdüklerini kaydetti.
Kirişci, son 20 yılda 5,7 milyon hektar alanda 5,9 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını aktararak, "İklim değişikliğinin etkilerine karşı karbon yutak alanı olan ormanlarımızı, 2002'de 20,8 milyon hektardan, 2021'de 23,1 milyon hektara ulaştırdık. Bu alan, ülke yüzölçümünün yüzde 29,6'sına tekabül etmektedir. En çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa'da ilk, dünyada dördüncü sıramızı koruyoruz. Bu yılki 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü etkinliklerimizi 'Türkiye Yüzyılına Nefes' teması kapsamında icra edeceğiz." diye konuştu.
Orman ürünleri ihracatının, 2002'de 515 milyon dolar iken 2021'de 5,7 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Kirişci, ahşap ve ahşap ürünleri sektöründe 2018'den sonra dış ticaret fazlası vermeye başladıklarını ve geçen yıl 1 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiklerini ifade etti.
Kirişci, orman köylüsünün refahını artırmak için yüzde 20'si hibe, kalanı faizsiz ORKÖY kredisi vermeyi sürdürdüklerini vurgulayarak, odun dışı ürün miktarını 2002'de 31 bin tondan, 2021'de 930 bin tona çıkardıklarını anımsattı. Ormanları yangınlardan ve kanun dışı müdahalelerden korumak için 776 kuleden 24 saat gözetlediklerini hatırlatan Kirişci, şöyle devam etti:
"İHA'larımızı orman yangınlarıyla mücadelede kullanan Avrupa'da ilk ülke olduk. Bu yıl 10'u gece görev yapabilen 55 helikopter, 20 uçak, 8 İHA, 1350 arazöz, 692 iş makinesi, 2 bin 270 ilk müdahale aracı ve en önemlisi 25 bin personel ve 110 bin gönüllüyle yangınla cansiperane mücadele ettik. Bu yıl ekibimize dahil ettiğimiz 8 bin mesai arkadaşımızla daha da güçlüyüz. Bu yıl ilk defa özel eğitim almış 462 personelden oluşan ORKUT timleri kurarak yangınla mücadelede görevlendirdik. Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığından 2 uçak, 25 helikopter ve 2 İHA'yı ihtiyaç halinde rezerv güç olarak kullanmaktayız. Yangına ilk müdahale süremizi son 20 yılda 40 dakikadan 11 dakikaya düşürdük. Yeşil Vatan ekranı oluşturduk. Orman yangınlarına ait güncel verileri, herkesin görebileceği şekilde, anlık olarak bu ekranlardan paylaşıyoruz. Anayasamız orman alanlarını güvence altına almıştır. Yanan alanları ağaçlandırarak yeniden ormanlaştırıyoruz. Başkaca bir amaçla kullanılamaz."
Kirişci, iklim değişikliğine bağlı ani sel ve taşkınlarla mücadele etmek için yeni ve etkin bir bilgi yönetim sistemine geçtiklerini anlattı.
Bu kapsamda, Taşkın Tahmin Erken Uyarı Merkezini (TATUM) kurduklarını belirten Kirişci, orman yangınlarıyla mücadelede aldıkları yeni tedbirlerin karşılığını bu yıl başarı olarak nasıl gördülerse, gelecek dönemde de sel ve taşkınlarla mücadelede bu sistemlerin karşılığını göreceklerini dile getirdi.
Vahit Kirişci, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) faaliyetleri kapsamında, 2003-2022 döneminde 9 bin 561 tesisin hizmete alındığını ve 450 milyar liralık yatırım gerçekleştirildiğini anlatarak, "DSİ olarak son 20 yılda, sulanan arazimizi 21,7 milyon dekar artırarak 69,6 milyon dekara, yıllık sağlanan içme suyu miktarını 2 milyar metreküpten 5 milyar metreküpe, toplulaştırdığımız araziyi 4,5 milyon dekardan 68 milyon dekara çıkardık." ifadesini kullandı.
"Yerinde üretim-yerinde tüketim" anlayışıyla tüketicilerin taze, ucuz ve en az fireyle sebze ve meyveye ulaşımını sağlamak amacıyla Kent Tarımı uygulamalarını yaygınlaştıracaklarının altını çizen Kirişci, "Bu kapsamda, jeotermal kaynaklarımızın yanı sıra, rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanılacağı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerini hızla yaygınlaştırıyoruz. Böylelikle kent tarımı uygulamalarımıza da önemli bir ivme kazandırmış olacağız." bilgisini paylaştı.
Bütçe rakamlarına ilişkin bilgi veren Kirişci, "2023 yılı bütçesi, geçtiğimiz yıla göre yüzde 106,9 artışla 133,7 milyar lira olarak teklif edilmiştir. Bu yıl, tarımsal desteklemeler bütçemizin yüzde 40,4'ünü oluşturmaktadır. Geçen yıla göre yüzde 109 artışla 54 milyar liraya ulaşacaktır. Yatırımcı kuruluşlarımızdan, DSİ'nin bütçesi yüzde 104,4 artışla 51,1 milyar lira, Orman Genel Müdürlüğü bütçesi yüzde 109 artışla 13 milyar lira olarak teklif edilmiştir." açıklamasında bulundu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Tarım ve Orman Bakanlığının 2023 bütçesi üzerinde milletvekilleri söz aldı. HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Sayıştay raporlarına değinerek, raporlarda yer alan tespitlerin gereğinin yerine getirilmediğini ileri sürdü. Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına değinen Turan, daha önce bir genelge yayımlandığını hatırlattı.
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş ise Kovid-19 salgınında gıdaya ulaşımda sıkıntılar yaşandığını, bu süreçte tarımın öneminin ortaya çıktığın belirtti.
İthalata dayalı tarım politikasından vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren Yokuş, "Girdi maliyetleri sürekli artıyor. Ne yazık ki çiftçilerimizin yüzde 80'i borçlu durumda. Haciz işlemlerini durduralım. Tüm çiftçi borçlarını faizsiz yapılandıralım. Yandaşa, akrabaya finansör olan Ziraat Bankasını çiftçi için kullanalım. Tarım alanlarımız sürekli azalıyor. Tarım alanlarımızı rant uğruna kurban etmeyelim. Meraları koruyalım, ıslah çalışmalarını artıralım. Çiftçi toprağını terk ediyor, bunu engelleyelim." ifadesini kullandı.
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu da son yıllardaki küresel gelişmelerle birlikte tarım sektörünün stratejik öneminin bir kez daha ortaya çıktığını anımsattı.
Tarım alanından elde edilecek gücün diğer tüm kalemleri etkileyeceğine dikkati çeken Osmanağaoğlu, "Bu sebeple son yıllarda devletimizin yetkili organlarının tarıma verdiği önemi gözlemlemek umut vericidir. Ülkemiz dinamiklerinin en etkin şekilde kullanılması, modern teknolojilerin tarım sektörüyle bütünleştiği anlayışın yaygınlaştırılması, iklim değişikliğiyle birlikte ortaya çıkan risklerin bertaraf edilebilmesi için gerekli önlemlerin alınması, vahşi sulamanın terk edilerek modern sulamaya geçişin hızlandırılması ve bu suretle su kaynaklarımızın etkin kullanılması gibi önemli adımlar atıldı." bilgisini paylaştı.
Osmanağaoğlu, geride bırakılan üç yıl içerisinde tüm dünyada ekonomik büyümenin ortadan kalktığını, ekonomilerin daraldığını, istihdamın düştüğünü ve istikrarın bozulduğunu kaydetti.
Bu süreçle birlikte tarımsal ürünlere erişimin zorlaştığına işaret eden Osmanağaoğlu, "Ancak bu süreçte ülkemiz dönemsel ve dış etkenler neticesinde ortaya çıkan sorunları öne alırken esas hedeflerinden uzaklaşmamayı başarmış, asıl vizyonundan kopmama kabiliyetini göstermiştir." dedi.
AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın ise Türkiye'deki orman varlığına dikkati çekti. Türkiye'nin orman varlığını artıran nadir ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1972 yılında 20,2 milyon hektar olan orman varlığımız 2021 yılı sonunda 23,1 milyon hektara ulaşmıştır. Yani orman alanımız 2,9 milyon hektar artmıştır. Bu miktarın yüzde 79'u olan 2,3 milyon hektarı son 19 yılda yapılan gayretli çalışmaların neticesidir. Ülkemizde yıllardır çölleşme ve erozyonla mücadele konusunda ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Erozyonla mücadelede dünya lideriyiz. Yıllardır yapılan ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve toprak muhafaza çalışmaları ile ülkemizde her yıl akarsular tarafından taşınan toprak miktarı 500 milyon tondan 154 milyon tona indirilmiştir. 2023 yılı sonunda 130 milyon tona indirilmesi hedeflenmektedir. Son 19 yılda yaklaşık 5,8 milyon hektar alanda ormancılık faaliyeti gerçekleştirilerek yaklaşık 5 milyar 582 milyon adet fidan toprakla buluşturulmuştur."
Yanan orman alanlarının fotoğraflarını gösteren Aydın, bu alanlarının ağaçlandırıldığını ve başka bir amaçla kullanımının veya imara açılmasının mevzubahis olmadığını aktardı.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de tarımın doğduğu bu topraklarda bolluğun, değil yoksulluğun yaşandığını öne sürdü. Girgin, "Yanlış tarım politikalarının sonucunda bir nesil yetersiz beslenmeden yok oluyor. Aileler çocuklara et, yumurta, peynir alamıyor. Aileler pahalılık nedeniyle çocuklarının asgari gıda ihtiyacını bile karşılayamıyor." sözlerini sarf etti. Yoksulluk sınırının 24 bini aştığını dile getiren Girgin, düşük gelirli ailelerin daha ucuz gıda ürünlerini almak zorunda olduğunu vurguladı.
Yorumlar