İnsan hayatı bazı bölgelerde daha mı değerli?
Çavuşoğlu, BM'nin 72'nci Genel Kurul Başkanı Miroslav Lajcak öncülüğünde düzenlenen "Barışı İnşa ve Barışın Sürdürülmesi" konulu toplantı kapsamında BM Genel Kuruluna hitap etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda uluslararası toplumun dünyadaki çatışmalara karşı seçici davrandığını belirterek, "Batının başkentlerinden birinde bir terör saldırısı olduğunda bunu manşetlerde görürüz ancak Ortadoğu veya Afrika'da bir terör saldırısı olduğunda biz bunu duyamıyoruz. İnsan hayatı bazı bölgelerde daha mı değerli?" dedi.
Çavuşoğlu, BM'nin 72'nci Genel Kurul Başkanı Miroslav Lajcak öncülüğünde düzenlenen "Barışı İnşa ve Barışın Sürdürülmesi" konulu toplantı kapsamında BM Genel Kuruluna hitap etti.
Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya'dan oluşan ve MIKTA olarak bilinen ülkeler grubu adına konuşan Çavuşoğlu, dünyada barışı inşa ve barışın sürdürülmesi üzerine Türkiye'nin yaklaşımlarını paylaştı.
Çavuşoğlu, barışın sürdürülmesinin topyekun ve kapsamlı bir iş olduğuna işaret ederken MIKTA ülkelerinin, çatışmaların engellenmesi ve çözülmesi konusundaki kadının rolüne büyük önem atfettiğini ifade etti.
Dünyada çok fazla çatışmanın yaşandığını ve büyük bir insani krizin söz konusu olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu "Artık işleri eskisi gibi yürütemeyiz. Artık adım atma zamanıdır." şeklinde konuştu.
Uluslararası toplumun çatışmaları önleme ve çözme konusunda temel araçlara sahip olduğuna işaret eden Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Temel araçlarımız var, mükemmel değiller ama en azından bu araçları nasıl kullanacağımızı biliyoruz ancak şu ana kadar bu konuda başarılı olamadık. Neden? Çünkü uluslararası toplum tepkilerinde çoğunlukla seçici davranıyor. Esed rejimi kadın ve çocukları öldürmek için kimyasal silah kullandığında hepimiz buna tepki veririz. Doğru olan da budur. Esed rejimi konvansiyonel silahlarla kadın ve çocukları öldürdüğünde uluslararası toplumun çoğunluğu sessiz kalıyor. Bu yanlış."
BM Güvenlik Konseyi (BMGK) beş daimi üyesinin anlaştığı durumlarda uluslararası hukukun icra edildiğini belirten Çavuşoğlu, BMGK'nin beş daimi üyesinin anlaşmadığı durumlarda ise uluslararası sistemin kilitlendiğini kaydetti.
"İNSAN HAYATI BAZI BÖLGELERDE DAHA MI DEĞERLİ?"
Bakan Çavuşoğlu, dünyanın, terör örgütlerine ve bu örgütlerin saldırı düzenlediği ülkelere göre farklı tavırlar sergilemesine de dikkati çekti.
Çavuşoğlu şunları kaydetti:
"DEAŞ masum sivilleri öldürdüğünde hepimiz tepki veririz ve bu doğru olandır. FETÖ, PKK, PYD veya YPG masum sivilleri öldürdüğünde bu terör örgütleri onlar için başka yerde faydalı olabilir diye bazı ülkeler bunu görmezden gelmeyi seçiyor. Batının başkentlerinden birinde bir terör saldırısı olduğunda bunu manşetlerde görürüz ancak Ortadoğu veya Afrika'da bir terör saldırısı olduğunda biz bunu duyamıyoruz. İnsan hayatı bazı bölgelerde daha mı değerli? Çağımız iki yüzlülük çağı. Daha iyi bir dünyayı çifte standartlar üzerine inşa edemeyiz. Bizim adaleti, refahı ve en önemlisi de barışı elde etmek üzere adım atmamız gerekir. Bir paradigma değişikliğine ihtiyacımız var."
"DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR"
Çifte standardın üstesinden gelmek için BM'nin yeniden yapılanması gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in reform inisiyatifinin önemli ve zamanında bir girişim olduğunu ifade etti.
BM reform çalışmalarına Türkiye'nin destek verdiğini aktaran Çavuşoğlu BMGK işlevsiz olduğu sürece bu konuda bir yol alınamayacağına vurgu yaptı.
Çavuşoğlu, "Dünya beşten büyüktür ancak Güvenlik Konseyi'nin şu anki durumu ile daimi beş üyeden büyük değildir. Güvenlik Konseyi, ancak beş daimi üyenin ulusal menfaatlerine uyduğu sürece işleyebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, BMGK'nin dünyada barışı tesis etmesi ve katliamları önlemesi gerekirken beş daimi üyenin veto hakkının konseyin bu görevlerini yerine getirmesini engellediğini belirtti.
Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“Barışı gerçekten inşa etmek ve sürdürmek istiyorsak Güvenlik Konseyi daha çok temsiliyete sahip olmalı, daha şeffaf, daha kucaklayıcı ve siyasi olarak daha maslahatlı ve daha demokratik olmalı.”
Yorumlar