Bahçeli: "Feyzioğlu çalmış Başbakan oynamıştır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Grup Toplantısında konuştu.

Devlet Bahçeli konuşmasından satır başları:



"SURİYE'DEN GELENLERE OLUK OLUK PARA AKITAN..."

Türk çiftçisi nasıl geçineceğim diye kara kara düşünürsek Başbakan anasına hakarfet edeceği zaman hatırlamakta. Artık çiftçi buna dur demelidir. Yaşanan şiddetli kuraklık tarımı kötü etkilemiştir ve doğrudan doğruya mağdur etmiştir. Mağduriyet yaşayan çifçilere devlet yardım etmelidir. Suriye'den gelenlere oluk oluk para akıtan Başbakan çifçileride düşünmelidir. Çiftçisi mutlu olmayan bir milletten bir şey olmaz. Bilinsin ki parti olarak çiftçilerin her zaman yanındayız. Buradan doğudan batıya kuzeyden güneye milleti için çalışan umutlarını toprağa serpen çiftçilerin çiftçi bayramını kutluyorum.

"BAŞBAKAN PASI İYİ DEĞERLENDİRDİ"
  Birbirine muhabbet besleyen iki kişinin böylesine kavga etmesi kuşku vericidir. Baro başkanının konuşması Başbakan'ın damarına basmış, aralarını açmış gibi görünüyor. Kuruluş yıldönümlerinde Barolar birliği başkanı konuşma yapar.  Bu işin doğası gereğidir. Ancak Baro Başkanı Danıştay'daki konuşmasını süre sınır ve kapsam açısından uzun tutup demokratik hakkını istismar etmiştir. Baro Başkanı günün anlam ve önemine uygun hareket etmemiş ve sabırları zorlamıştır. Bu çok açık bir gerçektir. Yüksek yargı organlarının kutlama günleri siyasete ayar verilecek ucuz yerler değildir. Her önüne gelen siyasi terziliğe soyunamaz. Polemik yapamaz yapmamalıdır. Bu itibarla Baro başkanının ucu açık her konuya girip çıkan konuşması alenen kışkırtıcıdır. Zorda kalan başbakan sessiz kalamamış Barolar Birliği Başkanı'nın gollük pasının iyi değerlendirmiştir. 

"FEYZİOĞLU ÇALDI, BAŞBAKAN OYNADI"   Sıra Cumhurbaşkanlığına gelince Erdoğan birden bire parlamış ve oturduğu yerden müdahale etmiştir. Neredeyse Barolar Birliği Başkanının üzerine yürümeye teşebbüs etmiştir. AYM'de zedelenen itibarını tekrar kazanmak için kavga moduna geçmiştir. Barolar birliği başkanının kendini beğenmiş tarzı ve provokatif açıklamaları Başbakan'ı tahrik etmiştir. Kısaca söylemek gerekirse Baro Başkanı çalmış Başbakan oynamıştır. Danıştay'da herkes rolünün icabını yapmıştır. Önceden ayarlanmış önceden çalışılmış ve ana hatları çizilmiş kof ve bayat bir oyunun sahnelenmesinden başka bir şey değildir. Ne var ki bu devletin saygınlığına gölge düşürmüştür. Biz başbakanın ne kadar tahammülsüz olduğunu gayet iyi biliyoruz. Başkalarına edep uyarısı yaparken kendisinin de edepten ne kadar uzak olduğunu biliyoruz. 

"DANIŞIKLI DÖVÜŞ"   Danıştay'daki mizansen ister kurgu olsun ister anlık gelişen bir olay olsun kesinlikle skandaldır kesinlikle sokak jargonuyla söz kesenlerin ayıbıdır. Normal şartlarda Başbakan'ın konuşmayı sessizce dinlemesi gerekirdi. Ağırına giden her hangi bir taraf varsa ya kürsüden indikten sonra kendisine söylemeli yahut yalaka medya vasıtasıyla iletmeliydi. Ne varki başbakan yüzü kırmızı kesilerek günü lehine çevirmeye yeltenmiştir. Başbakan artık doğrudan müdahale edecek bir psikolojiye sahipse tavsiyemiz sinirlerini kontrol ettirmeli ve istirahate çekilmelidir.  Alo Fatih Alo Mustafa Alo Nermin hatlarıyla bunu zaten bir nebze yapıyor. Etrafına sataşmayı alışkanlık haline getirmesi kendisine zarar verecektir. Kime ve neye hizmet ettiği muamma olan Baro başkanına bu kadar tepki verilmesi danışıklı döğüş olduğu belli olan kavganın foyasını ortaya çıkarmıştır. 
"DEVLETİ HABABAM SINIFINA ÇEVİRDİLER"
  Cumhurbaşkanının bulunduğu bir salonda protokol kuralları uygulanır. Evsahibi kim olursa olsun Cumhubaşkanı orada hazırsa herkes buna uygun hareket etmekle mükelleftir. Cumhurbaşkanı bulunduğu salonu terk etmeden devlet ve siyaset adamlarının kalkıp gitmeleri terbiye eksikliğidir. Başbakan'ın ayağa kalkarak sayın Gül'ü dışarıya davet etmesi büyük nezaketsizliktir. Gül'ün bu duruma düşmesi de talihsizliktir. Başbakanın patron benim mesajı çok açıktır. Sayın Gül ve Genelkurmay başkanının Başbakanın ardından çıkması kendileri adına utanç vericidir. Başbakan'ın devleti hababam sınıfına çevirmeye ne hakkı vardır. Başbakan sayın Gül'ü neden böylesi bir maskaralığa ortak etmiştir. Sayın Cumhrubaşkanının bu ortamda ne işi vardır. Cumhurbaşkanlığı her maskaralığa göz yumacak bir görev midir? Onun bunun arkasından sürüklenecek kadar etksizi bir makam mıdır? Erdoğan Ali Kıran Başkesen onu takip etse de seve seve iradeleri tutsak edilmiş zavallı bir güruh mudur?

"ONE MINUTE MİZANSELİ İZLEDİK"   Havuz medyası da manşetlerini Danıştay vakasıyla süslemiştir. Mizansenin bir gün sonrasında AKP borozanlığını sürdüren bazı gazetelerin başlıklarına çok dikkat ediniz. Saban: One Mİnute   Posta: One minute   Vatan: One Minute   Habertürk: Danıştay'da One Minute   Akşam: Cübbeli siyasete one minute...   Türkiye: Her darbede yargı başrolde   Star: Paralelle iş tutan milletle buluşamaz   Takvim: Cübbeli vaiz   Yeni Şafak: Edepsizlik   Güneş: Edepsizlik   Yeni Akit Hem edepsiz hem yalancı   Değerli arkadaşlarım Danıştay'daki rezilliğe van minüt demek için insanın zihinsel özürlü olması yeterlidir. Davos'taki sahtekarlığın bir benzeri tekrarlanmak istenmiştir. Çünkü Başbakan'ın buna ihtiyacı vardır. Yıllardan beri Davos'u kullandı. Fakat ortada bir sorun var. Barolar Başkanı Simon Peres, Barolar Birliği de İsrail değil...
"ONE MINUTE İÇİN EMİR ALDILAR"
  Yalakalar yeni bir van minüt için emir alsalar da buna inanacak kimse kalmamaıştır. Başbakan'ın işi gücü yalan ve riyadır. Cumhurbaşkanı olmak için her kumpası kurmaktadır. Sanki Türk milleti başbakanın tebasıdır. Sanki Türkiye cumhuriyeti onun babasından kalma çiftliğidir. Sanki Türk vatanı Başbakan'ın kupor arazisidir. Güya edepsizliğe tahammül edemiyormuş. Bunların hepsi boş laf palavradır. Erdoğan haksızlık eden birini arıyorsa içtiği sudan yansıyan simaya bakmalıdır. Çok cepheli sürdürdüğü husumeti her geçen gün derinleştirmektedir. Başbakan ister Danıştay'da eften püften şekilde boşalsın, isterse Dolmabahçe'de avcuna aldıklarıyla orta oyunu oynasın Cumhurbaşkanlğıı on gömlek büyük gelecektir. 
"YALVARSAN DA YAKARSAN DA..."
  Başbakan artık çırpınma yalvarsan da yakarsan da kızsan da yüz kere van minüt parodisi yazsan da senden bir yol olmaz cumhurbaşkanlığı görevi sana düşmez. Cumhurbaşkanlığı seçimleri her zaman tartışmalı geçmiştir. Özellikle 1980 öncesi marjinal örnekler yaşandı. 23 Mart 1980'den 11 Eylül 1980'e kadar geçen 5 ay 17 günlük sürede 114 tura rağmen Cumhurbaşkanı seçilememiş sonunda meclisin meşruiyeti sorgulanır hale gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı kimsenin tapulu malı değildir. Emanet ve emirde de olamaz. Bu yüksek makam milletimizin tertemiz sinesinin en canlı timsali ve en hayati temsil mevkiidir. Türk milletinin asırlar süren varlık mücadelesinin süzülmüş ve belirli kurallara dökülmüş halidir. Çankaya Aziz Atatürk'ün millet iradesiyle açtığı zafer sayfalarının sonuç kısmıdır. 

"CUMHURBAŞKANI AYIRAN DEĞİL KUCAKLAYANDIR"   Bu kutlu mevki bütün Türk vatandaşlarının aynası ve çatısıdır. Çankaya'da ayrımcılık siyasi tarafgirlik etnik ve mezhep yandaşlığı olamaz. Türkiye'nin tüm güzellikleri değerleri tüm algılarımız Cumhurbaşkanlığı şahsında toplanmalı ve kaynaşmalıdır. Kökeni yöresi anasının dili ne olursa olsun Türk milletine mensubiyetten onur duyan iftihar eden aynı vatanda nefes almakta gururlanan herkesin sözcüsü Cumhurbaşkanı olmalıdır. Cumhurbaşkanı azaltan değil çoğaltandır bölen değil birleştirendir. Ayıran değil kucaklayandır. Bir kesimin bir kitlenin değil ezcümle Türk milletinin tamamının hak ve hukukuyla anlam bulandır. Hakkari'de yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizle İstanbul Bayrampaşa'daki Boşnak vatandaşlarımızın ortak paydası Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı Lice'deki Mehmetin hayalleriyle İzmir Karşıyaka'daki Ahmet'in hedeflerini buluşturan bir makamdır. Manevi el manevi güvencedir. Türk milletinin en saf en temiz en doğal halisane hasletlerinin billurlaşması gereken şahıstır. Gazi Mustafa Kemal'in 2. kez Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı Türk milletinin faziletini gösterir sözleri de buna atıftır. 
"MİLLETİMİZ ÇATI ADAYDAN UMUTLU"
  Cumhurbaşkanı milli iradenin ortak çatısı ortak yüzü ortak refleksi olsun dedik. Millete bu öneriyi getirdik. Milliyetçi olsun muhafazakar olsun laik olsun demokrat olsun diyerek ortak çatı adayının hangi kriterlere haiz olacağını söyledik. Herkesin benimseyeceği bir Cumhurbaşkanı modelinin tercümanı olduk. Ortak çatı ifadesiyle kavramsallaştırdık. Hamdolsun büyük ölçüde makul bulunmuştur. Milletimiz ortak çatı düşüncesinden fazlasıyla umutlanmıştır. Ortak çatı adayı toplumun her kesimine hitap edendir. Ortak Çatı adayı herkesi bağrına basandır. 
"BİZİM ÇAĞRIMIZ MİLLETE"
  Fakat hala ortak çatı teklifimizi anlamlandırma zorluğu çekenler var. Şunları açık açık söylemeliyim ki, bizim çağrımız Kandille iştutanlara değil. Bizim çağrımız imralıda nöbet bekleyenlere değil. BOP'a kulluk yapan meymenetsizlere değil. PKK'ya teslim olan buruşmuş zihinlere değildir. Bizim çağrımız bölücülüğe demir atan hainlere değildir. Sefil ve fena emellere sahip kötülere değil. Rüşvete ve yolsuzluğa peştemal bağlayan hırsızlara değildir. Bizim çağrımız büyük Türk milletinin bizatihi kendisine bizatihi ruhunadır. Teklifimizin kaynağı tarihtir. Teklifimizin sütunları kardeşliktir. Özü milli ve manevi değerlerdir. Ortak çatının ana ilkesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında anlam bulmuş herkesin birlik ve dayanışma duygusudur. Ortak çatı şarttır. Türkiye'nin yeniden ayağa kalması için cankurtarandır. Kimin hangi partiye oy verdiği mühim değil. Önemli olan millet için devlet için vatan için bayrak için gelecek için bir araya gelebilmek Türkiye'nin kurtuluşunda pay sahibi olmaktır. Allah'ın izni ve rızasıyla Türk milleti asgari müştereklerinden ödün vermediği sürece ortak çatı adayı Çankaya'nın 12. değerli ismi olacaktır. Bizim hedefimiz bunu tesis etmeye yöneliktir. Bu partiler üstü bir arayıştır. MHP olarak buna canı gönülden inanıyor ve aziz milletimize güveniyoruz. 
"AĞZI OLAN KONUŞTU"
  Teklifimiz AKP'ye oy veren kardeşlerimizedir. CHP'ye oy vermiş kardeşlerimizedir. DP'den Saadet Partisine, BBP'den diğer siyasi partilere oy ve gönül vermiş kardeşlerimizi kapsamaktadır. Biz tavanda değil tabanda mutabakat arıyoruz. Türk milletinin güçbirliğini umuyoruz. Ortak çatı adayı fikrimiz kamuoyunda konuşulmaya başlandığı andan itibaren Erdoğan ve ısmarlama kalemleri paniklediler. Çamur attılar alaya aldılar. Sulandırmaya çalıştılar.  Siyasi anlam taşımıyor sığ ve siyasetsizliğin eseri dediler. Çatı aday girişimini yadırgadım dediler. 9 Maddelik itiraz getirdiler. Üçgen pazarı diyerek manşet attılar. MHP ile CHP'yi yakınlaştırma sürecinde yeni merhale dediler. Teoride doğru pratikte zor dediler. Fantastik diyerek yaftaladılar. Geometrik hesap dediler Çankaya'nın çatısını çökertecek aday dediler. Üçgen Devlet iktidarını temsil ediyor dediler. Elbette yazılanlar bunlarla sınırlı değil: Ağzı olan konuşmuş Teklifimiz ABD menşeli olmadığı için aradıklarını bulamayanlar kendileirni hem ele vermişler yabancı hayranları deşifre olmuştur. 

"SEÇİME DEĞİL LYS'YE HAZIRLANIYORLAR"
  Türkiye'nin seçmen profilini baz alarak bütünleyici bir aday düşüncemiz birilerini kıvrandırmıştır. Bunların yüreklerine adeta ateş düşmüş ve saldırmışlardır. Yandaş kalemler harıl harıl fitne taşları döşerken Başbakan ve tetikçi sözcüleri durumdan vazife ç.ıkarmışlardır. Çizdiğimiz üçgeni anlamayan taşkafalar bizi pisagora benzetmiş cebirden geometriye geçtiğimizi iddia etmiştir. Fiziken ankarada aklen ve kalben Kandil'de gezen siyasi meftalar yanlışa düştüklerinin en bariz kanıtı olacaklardır. Erdoğan Afyon'daki konuşmasında bizim ortak çatı değerlendirmemizi diline dolamıştır. Aklınca sulandırmay kalkmıştır. İlk olarak açılış konuşmasında," Şimdi cebirden ümit kestiler kendilerini geometriye vermişler. Üçgenler çiziyor, İç açılarını dış açılarını topluyorlar. Cetvel pergel gönye sanki seçime değil de LYS'ye hazırlanıyorlar".Kapanışta da, "Birileri çıkmış çatı aday diyor. 30 Mart'ta esen rüzgar bunların çatılarını uçurdu. Bunların üstlerinde çatı falan yok. Yeni çatı kuruyorlar."Doğrudur biz Başbakan'a cebiri zor da olsa öğrettik. Öyle ki Başbakan fazla havaya girmiş 61 hesabını güç bela bulmuş ve siyasi kehanetler yapmıştır. Fakat Başbakan geometrli konusunda haksızlık yapmıştır. Biraz düşünürse geometride kimin usta olduğunu anlar. 

"BAŞBAKAN'IN MERAKINI GİDERECEĞİZ"
  Erdoğan cetvelden gönyeden pergelden yardım almadan şaheser çizimlere imza atmıştır. Yamuk çizmiş ve yanındaki hırsızların alayını yamultarak içine tıkmıştır. Dikdörtgen görünümlü ayakkabı kutularına para yığmıştır. Paralel çizgiden paralel örgüt çıkarmıştır. Kare şeklindeki odalar soygundan elde ettiği paraları koymuştur. Daire çizmiş karakterindeki köşeleri yuvarlaklaştırmıştır. Doğrudur... Biz üçgen çizdik ortak çatı adayı teklif ettik. Fakat Başbakan yıllardan beri küp üstüne küp çizmiş ve içlerini haram parayla tıka basa doldurmuştur.Yürütmenin aşırmanın geometrik şekillerinde ekol ve okul olmuş ünü sınırları aşmıştır. Erdoğan çatı adayını merakla beklediğini söylemektedir. Sayın Başbakan merakını yakında gidereceğiz. Gün gelecek saklandığın sıkıştığın 17-25 şifreli küplerden seni çıkararak inşallah adalete teslim edeceğiz. 
"İSLAM ADINA KARA GÜNLER"
  Diyarbakır'da islam adına kara günler yaşandı. 350 bölücünün iştirakiyle sözde Kürdistan Demokratik İslam KOngresi toplandı. Dinimiz istismar edilmiş bebek katilinin arkasında durulmuştur. İmralı canisinin gönderdiği mesajı hükümet tarafından yerine ulaştırılmış ve siyasi bölücüler tarafından okunmuştur. Bu konu çok mühimdir. Vahimdir. Zannedersiniz ki İmralıdaki cani hidayete ermiş ve mümin kardeşlerim diyerek mesajını kaleme almıştır. Başbakan Nijerya'daki Boko Haram örgütünün neredeyse Türkiye şubesini açmak için kolları sıvamıştışr. Yüce dinimizi bozguncuların eline verecek kadar alçalmıştır. Erdoğan fiilen Başkan olmak için her değerimizi pazara çıkarmış manevi duyguları siyasileştirmiştir bölücülüğe rehim bırakmıştır. 

"ERDOĞAN'I CUMHURBAŞKANI YAPMAYACAKLAR"
  İmralı canisi ile örgüt arasında kuryelik yapması başka şekilde izah edilemez. İmralı canisi Kürdistan'da islami kurumlaşmaya ihtiyaç var demiştir. Cani başı İngiliz imparatorluğu İslam ümmetini parçalamak için ulus devleti İslam ümmetinin bağrına yerleştirmiştir diyerek milliyetçiliği şerefsizce mikropa benzetmiştir. Başbakan ve İmralı canisi arasındaki yakınlıkla ihanet tesis edilmiştir. Erdoğan kendisinin siyasi dengelerden söyleyemediği aşağılık sözleri İmralı canisi kanalıyla Kürt kökenli vatandaşlara duyurmaktadır. Böylece içi rahatlamaktadır. Kongrenin 15 maddelik sonuç bildirgesi başlı başına ihanettir. Erdoğan'ın zerdüşt dediği çeteyle işbirliğine girmesi Türk milleti açısından asla affedilmeyecektir. Türk milleti imralı canisiyle beraber sözde Kürdistan islam kongresinin düzenlemesine katkı veren 17-25 Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı yapmayacaktır. 

"KIBRIS'IN İNTİKAMI ALINMAK İSTENİYOR"
  AİHM Türkiye'yi 90 milyonluk tazminata mahkum etmiştir. 40 yıl önceki Kıbrıs çıkarmasının intikamı alınmak isteniyor. Bu kararı kınıyorum. Başbakan'dan AİHm'in kararını reddederek aynen iade etmesini milletin namına istiyorum. Takipçisi olacağımızı bildiriyorum. Kıbrıs Türkünün davası için gerekirse 1974 ruhu tekrar dirilir. Türkçemizin Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından 737 yıl önce bugün resmi olarak kabul edilişinin yıldönümünü kutluyor ve Özürlüler haftası münsaebetiyle Özürlü kardeşlerimizi selamlıyorum.   

Yorumlar