Bahçeli: Erdoğan'a Başbakan demeyin!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yine cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.
Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimine girmeye hakkı olmadığını belirttiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, “Yasayı hazırlarken milleti her konuda aldattığın gibi burada da aldatmışın. Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz ediyoruz ve YSK, Başbakan olarak seçimlere girebilir diye karar alıyor. Bu cumhurbaşkanı adayı olan kişi baştan aşağı kendisini yalan üstüne inşa ediyor” dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, her yıl geleneksel olarak Akademililer Birliği tarafından TEM Otoyolu kenarında bulunan Highway Alışveriş Merkezi’nde düzenlenen iftar programına katıldı.
Alışveriş merkezinin girişinde çiçeklerle karşılanan Bahçeli’ye Boluspor forması ve atkısı hediye edildi. Bahçeli, genel başkan yardımcıları Mevlüt Karakaya, Sadir Durmaz ve partililerle birlikte alışveriş merkezini gezdikten sonra iftar programının yapılacağı balo salonuna geçti.
''PKK DENİLEN LANET ÖRGÜT...''
Yemek sonrası salonu dolduran yaklaşık 500 kişiye seslenen Bahçeli, PKK’nın Kürdistan kurma hayalinden hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek, “PKK dediğimiz hain örgüt Marksist, Leninist temelli bağımsız bir Kürdistan kurmayı amaçlamıştır. Şimdi çözüm aldatmacası içerisinde gerçeği sorup kimse gerçeğin cevabını da almak istememektedir. PKK denilen lanet örgüt bağımsız bir Kürdistan olma hedefinden vazgeçmiş midir ki, bugünkü şartlarını demokratik açılım ve barış süreci diye milleti aldatıyoruz. Bu hedeften hiç vazgeçilmemiştir. Bunun silahlı propagandası 1984’de Eruh saldırısıyla başlamış, belli bir süre devam ettirilmiş önemli amaçlara ulaşılmış içinde güvenlik güçleri olmak üzere 40 bin kişi şehit edilmiş ve hayatlarını kaybetmişlerdir. Hala bu amacı güdenlerin bugünkü siyasi iktidar gerçekleri görmeden, milletimizle paylaşmadan gizli kapılar arkasında Oslo’dan başlayarak İmralı’ya, İmralı’dan Ankara’ya, Ankara’dan Kandil’e uzanan bir çizgi üzerinde Türkiye’de analar ağlamasın şehitlerimiz olmasın gibi herkesin kabullenebileceği sözlerle PKK’nın silahlı propaganda dönemini tamamlatıp onu siyasallaştırma sürecine çekip önce özerklik, sonra federasyon ve konfederasyon arkasından da dört parçalı büyük Kürdistan’ın ilk adımı olarak Kuzey Kürdistan’ı kurma niyetini saklıyor ve milletimizi hala aldatma ve kandırma içerisinde bulunduruyor” diye konuştu. CUMHURBAŞKANINI HALK SEÇMEZSE TÜRKİYE KARANLIK GÜNLERE SÜRÜKLENİR Küresel güçlerin Cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili olmaya çalıştıklarını vurgulayan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığını sadece bu ülkede yaşayanlar değil bi çok ülke ve özellikle de küresel güçler çok araştırarak, yönlendirerek cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili olmaya çalışıyor. Bağımsız ve bağlantısız sadece ve sadece millet iradesine dayalı bir yolla cumhurbaşkanını halk tarafından seçtiremediğimiz takdirde Türkiye çok daha karanlık günlere doğru istenildiği zaman acımasızca sürüklenebilir. Öyleyse bu seçimi önemsemeliyiz. Bu seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin şımarmış, güç delisi haline gelmiş ve ‘Ben ne yaparsam yapayım halkı her zaman yanıma alır, medya propagandasıyla kendimde olmak üzere istediğimi cumhurbaşkanı yapabilirim’ düşüncesiyle cumhurbaşkanının kim olacağını kendi aralarında şekillendirmeden bunu olgunlaştırmaya çalışan bir davranışı da hep beraber takip etmekteyiz. Recep Tayyip Erdoğan mı olacak, Abdullah Gül’mü olacak? Sanki Türkiye’de hiçbir siyasi parti yok, hiçbir vatan evladı yok, Türkiye sanki AK Parti’ye mahkum olmuş, o kadar oy oranına ve Meclis'te 300’ü aşan bir milletvekili sayısına rağmen sanki cumhurbaşkanı için iki tane Adalet ve Kalkınma Parti’sinin yetiştirdiği insan var. Şu’mu olsun bu’mu olsun ile Türkiye’yi meşgul etmekteler. Bu oyunu bozmak lazım. Şimdi televizyonlara çıkmışlar vizyonlarını anlatırken gerçekleri anlatmıyorlar, hep saptırıyorlar. Medya gücüyle milletimizi aldatma süreci devam ediyor." ERDOĞAN KENDİSİNİ YALAN ÜZERİNE İNŞA EDİYOR Başbakan Erdoğan’ı sert bir dille eleştiren Bahçeli, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu cumhurbaşkanı adayı olan kişi baştan aşağı kendisini yalan üstüne inşa ediyor. Her konuda bu böyle. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 'Abdullah Gül’ün önünü açmak bize mi düştü kardeşim' diyerek bir kara propaganda ve nifak yaymaya çalıştılar. Bazı arkadaşlarımız bunu MHP’nin kadro insanlarına doğru yöneltirken kendileri AK Parti ile çok iyi ilişkiler içerisine girdiler. Bu gerçekleri bilmek lazım. Başbakan olarak senin seçimlere girmeye hakkın yok. Yasayı hazırlarken milleti her konuda aldattığın gibi burada da aldatmışın. Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz ediyoruz ve YSK, Başbakan olarak seçimlere girebilir diye karar alıyor. Bu bir haksız rekabet değil mi? Her gün TOKİ ile valiliklerin bir takım faaliyetleriyle halkın huzuruna çıkıp milletin imkanlarını kendi menfaatine kullanan bir şahsiyet olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde kendini ortaya koyarken, diğer iki aday üzerindeki bu öldüresiye rekabetten yararlanarak nasıl adaletli bir cumhurbaşkanı adayı olacaksın. Bundan sonra hiç kimse Başbakan Erdoğan dememeli. Çünkü başbakanlık vasfı kalmamıştır. Cumhurbaşkanı Ak Parti adayı demek lazım. Böyle bir adaletsizle seçim olabilir mi?"
Alışveriş merkezinin girişinde çiçeklerle karşılanan Bahçeli’ye Boluspor forması ve atkısı hediye edildi. Bahçeli, genel başkan yardımcıları Mevlüt Karakaya, Sadir Durmaz ve partililerle birlikte alışveriş merkezini gezdikten sonra iftar programının yapılacağı balo salonuna geçti.
''PKK DENİLEN LANET ÖRGÜT...''
Yemek sonrası salonu dolduran yaklaşık 500 kişiye seslenen Bahçeli, PKK’nın Kürdistan kurma hayalinden hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek, “PKK dediğimiz hain örgüt Marksist, Leninist temelli bağımsız bir Kürdistan kurmayı amaçlamıştır. Şimdi çözüm aldatmacası içerisinde gerçeği sorup kimse gerçeğin cevabını da almak istememektedir. PKK denilen lanet örgüt bağımsız bir Kürdistan olma hedefinden vazgeçmiş midir ki, bugünkü şartlarını demokratik açılım ve barış süreci diye milleti aldatıyoruz. Bu hedeften hiç vazgeçilmemiştir. Bunun silahlı propagandası 1984’de Eruh saldırısıyla başlamış, belli bir süre devam ettirilmiş önemli amaçlara ulaşılmış içinde güvenlik güçleri olmak üzere 40 bin kişi şehit edilmiş ve hayatlarını kaybetmişlerdir. Hala bu amacı güdenlerin bugünkü siyasi iktidar gerçekleri görmeden, milletimizle paylaşmadan gizli kapılar arkasında Oslo’dan başlayarak İmralı’ya, İmralı’dan Ankara’ya, Ankara’dan Kandil’e uzanan bir çizgi üzerinde Türkiye’de analar ağlamasın şehitlerimiz olmasın gibi herkesin kabullenebileceği sözlerle PKK’nın silahlı propaganda dönemini tamamlatıp onu siyasallaştırma sürecine çekip önce özerklik, sonra federasyon ve konfederasyon arkasından da dört parçalı büyük Kürdistan’ın ilk adımı olarak Kuzey Kürdistan’ı kurma niyetini saklıyor ve milletimizi hala aldatma ve kandırma içerisinde bulunduruyor” diye konuştu. CUMHURBAŞKANINI HALK SEÇMEZSE TÜRKİYE KARANLIK GÜNLERE SÜRÜKLENİR Küresel güçlerin Cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili olmaya çalıştıklarını vurgulayan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığını sadece bu ülkede yaşayanlar değil bi çok ülke ve özellikle de küresel güçler çok araştırarak, yönlendirerek cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili olmaya çalışıyor. Bağımsız ve bağlantısız sadece ve sadece millet iradesine dayalı bir yolla cumhurbaşkanını halk tarafından seçtiremediğimiz takdirde Türkiye çok daha karanlık günlere doğru istenildiği zaman acımasızca sürüklenebilir. Öyleyse bu seçimi önemsemeliyiz. Bu seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin şımarmış, güç delisi haline gelmiş ve ‘Ben ne yaparsam yapayım halkı her zaman yanıma alır, medya propagandasıyla kendimde olmak üzere istediğimi cumhurbaşkanı yapabilirim’ düşüncesiyle cumhurbaşkanının kim olacağını kendi aralarında şekillendirmeden bunu olgunlaştırmaya çalışan bir davranışı da hep beraber takip etmekteyiz. Recep Tayyip Erdoğan mı olacak, Abdullah Gül’mü olacak? Sanki Türkiye’de hiçbir siyasi parti yok, hiçbir vatan evladı yok, Türkiye sanki AK Parti’ye mahkum olmuş, o kadar oy oranına ve Meclis'te 300’ü aşan bir milletvekili sayısına rağmen sanki cumhurbaşkanı için iki tane Adalet ve Kalkınma Parti’sinin yetiştirdiği insan var. Şu’mu olsun bu’mu olsun ile Türkiye’yi meşgul etmekteler. Bu oyunu bozmak lazım. Şimdi televizyonlara çıkmışlar vizyonlarını anlatırken gerçekleri anlatmıyorlar, hep saptırıyorlar. Medya gücüyle milletimizi aldatma süreci devam ediyor." ERDOĞAN KENDİSİNİ YALAN ÜZERİNE İNŞA EDİYOR Başbakan Erdoğan’ı sert bir dille eleştiren Bahçeli, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu cumhurbaşkanı adayı olan kişi baştan aşağı kendisini yalan üstüne inşa ediyor. Her konuda bu böyle. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 'Abdullah Gül’ün önünü açmak bize mi düştü kardeşim' diyerek bir kara propaganda ve nifak yaymaya çalıştılar. Bazı arkadaşlarımız bunu MHP’nin kadro insanlarına doğru yöneltirken kendileri AK Parti ile çok iyi ilişkiler içerisine girdiler. Bu gerçekleri bilmek lazım. Başbakan olarak senin seçimlere girmeye hakkın yok. Yasayı hazırlarken milleti her konuda aldattığın gibi burada da aldatmışın. Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz ediyoruz ve YSK, Başbakan olarak seçimlere girebilir diye karar alıyor. Bu bir haksız rekabet değil mi? Her gün TOKİ ile valiliklerin bir takım faaliyetleriyle halkın huzuruna çıkıp milletin imkanlarını kendi menfaatine kullanan bir şahsiyet olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde kendini ortaya koyarken, diğer iki aday üzerindeki bu öldüresiye rekabetten yararlanarak nasıl adaletli bir cumhurbaşkanı adayı olacaksın. Bundan sonra hiç kimse Başbakan Erdoğan dememeli. Çünkü başbakanlık vasfı kalmamıştır. Cumhurbaşkanı Ak Parti adayı demek lazım. Böyle bir adaletsizle seçim olabilir mi?"
Yorumlar