Babacan: Koskoca devlet bazı yapıların esiri haline getirilemez!
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği değerlendirme toplantısında iktidar için sürenin dolduğunu söyledi. Bazı yapılanmaların devleti esir aldığını da iddia eden Babacan "Ülkenin karanlığa sürüklenmesine itiraz ediyoruz, edeceğiz" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında gündemdeki sıcak gelişmelere ilişkin mesajlar verdi. Enflasyon ve faizin düşürülemediğini anlatan Babacan, hukukçuların önemli bir bölümünün Erdoğan'ın aday olamayacağı yönünde görüş belirttiğini anımsatarak “Hukukçuların kahir ekseriyeti ‘Bir daha aday olamaz’ diyor. YSK büyük sınav verecek. Halkımız seçim sandığında Sayın Erdoğan’a ‘Ben sana fırsat verdim, 5 yılda yapamadın. Şimdi nasıl düzelteceksin?’ diyecek. Kusura bakmayın. Süreniz doldu. Artık uygun bir yerde ineceksiniz. Bu ülke DEVA iktidarıyla yepyeni yarınlara yürüyecek.” dedi.
6 yaşındaki bir çocuğun tarikat lideri babası tarafından evlendirilmesine de tepki gösteren Ali Babacan şunları söyledi: Bu olay bir genç kadının çocukluğundan beri uğradığı sistematik istismarın ifşası. İfşa edilen yalnızca bir hayat hikayesi mi? Hayır. İfşa edilen; bir çocuğu, bir kadını koruyamamış devletin yüzüdür. Görevini kötüye kullanan devlet memurlarıdır. Denetimden uzak tutulan yapılardır..
Bir çocuğu, çocukluğunun dışında eş olmakla, anne olmakla bağdaştırmak ve bunu normalleştirmeye çalışmak, suça ortak olmaktır. Sessiz kalmayı, görmezden gelmeyi, geçiştirmeyi, kaçmayı reddediyoruz. İstismar karşısında, hiç kimsenin, ‘Mahallemize zarar verir mi’ derdine düşmesinin bir izahı olamaz. İstismarı duyar duymaz kutuplaşma yangınına odun taşıyanların da bu millete hiçbir faydası yoktur. Biz bu kutuplaşmayı reddediyoruz.
Bu ülkede hiç kimsenin dokunulmazlığı olamaz. Koskoca devlet bazı yapıların esiri haline getirilemez. Hükûmet bunu göz göre göre yapıyor. Bir yandan bazı yapılarla bir yandan yasa dışı suç örgütleriyle iş birliği yaparak ülkeyi karanlığa götürüyor. Bu ülkenin karanlıklara gömülmesine itiraz ediyoruz diyeceğiz. Bu işler birilerinin korkmadan, cesaretle kendini ortaya atmasıyla düzelir.
Bağımsız yargı olsaydı, bu yapılar devlet denetiminden uzak kalabilir miydi? Şeffaf, adil bir yönetim olsaydı, bazı yapılar, sağlanan imtiyazlarla güçlenebilirler miydi? Sorun çok büyük ve derin. Köklü değişikliklere ihtiyaç var.”
Devekuşu olmayacağız. Başımızı toprağa gömüp hakikati reddetmeyeceğiz. Her çocuk güvenle başını yastığa koyana kadar canla başla çalışacağız. Gazetecilerin, siyasetçilerin ve devletin bürokratlarının denetleme sorumluluğu var. Bu ülkenin din alimlerinin de büyük sorumluluğu vardır. Hepimizin vicdanını yaralayan bu davada onları da mücadeleye davet ediyorum.”
Yorumlar