AYM başvurusunda skandal destek!

CHP'nin ‘Çoklu Baro Düzenlemesi’nin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurusunda, Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı için kullandığı skandal ifadeleri destekler açıklamaları yer aldı.

Başvuru metninde, “Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklamalarına karşı Ankara Barosu tarafından yapılan açıklama, iktidar ile baroları karşı karşıya getirmiş ve Cumhurbaşkanı’nın doğrudan baroları hedef almasının ardından yasa teklifi gelmiştir” denilerek doğrudan ithamda bulunulması dikkat çekti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'ndan geçerek yasalaşan 'Çoklu Baro Düzenlemesi'nin 21 maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuru metninde ise dikkat çeken bir ayrıntı yer aldı. CHP, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile ilgili yaptığı skandal açıklamaları başvuru metninde resmen savundu. ANKARA BAROSU'NA DESTEK Doğrudan ithamda bulunulan ve skandal olarak değerlendirilen başvuru metninde şu ifadeler yer aldı: "Dava konusu kanunun hangi koşullarda gündeme geldiği dikkate alındığında bu kanunun kamu yararı amacıyla çıkartılmadığı, iktidar partisinin ve liderinin baro başkanlarının, özellikle de Ankara Barosu'nun bazı faaliyetlerine tepki olarak gündeme geldiği açıktır. Ankara Barosu'nun yasadan kaynaklanan ödevi doğrultusunda bazı ağır hukuka aykırılıklar ve insan hakları ihlalleri ile ilgili çalışmaları iktidarı rahatsız etmiş, en yüksek düzeyde yürütmenin beyanlarına muhatap olmuştur. Son olarak yasa teklifinin parti grup başkanvekillerinin imzası ile sunulması da iktidar partisi lideri ve yürütme organı olan Cumhurbaşkanı'nın talimatlarının arasından gerçekleşmiştir. Diyanet İşleri Başkanı'nın açıklamalarına karşı Ankara Barosu tarafından yapılan açıklama, iktidar ile baroları karşı karşıya getirmiş ve Cumhurbaşkanı'nın doğrudan baroları hedef almasının ardından yasa teklifi gelmiştir." NE OLMUŞTU? Bilindiği gibi, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cuma hutbesinde "İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HİV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim" demişti. Bu açıklamalardan rahatsızlık duyan Ankara Barosu ise skandal bir metin yayınlamış, "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmayı şaşkınlıkla ve ibretle izledik. Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir" ifadelerini kullanmıştı. Ankara Barosu'nun tepki alan bu açıklamaları ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçmişti. Başsavcılık, baro hakkında soruşturma başlattığını açıklayarak şu satırlara yer vermişti: "Ankara Barosu'nun 26.04.2020 tarihli ve "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın "İnsanlığın Bir Kesimini Nefretle Aşağılayıp Kitlelere Hedef Gösterdiği Konuşmasıyla İlgili Basın Açıklaması" başlıklı açıklaması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca, Ankara Barosu hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216/3 maddesi kapsamında, Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan re'sen soruşturma başlatılmıştır.

Yorumlar