"Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den başlar"
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Bizim güvenliğimiz Suriye ve Irak'tan başlar. Sınırlarımızı sağlama almalıyız ama Avrupa da kendi güvenliğinin Türkiye'den başlayacağını unutmamalıdır." dedi.
Kaynak, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Kilis'te Vali İsmail Çataklı, Belediye Başkanı Hasan Kara, AK Parti Kilis milletvekilleri Hilmi Dülger, Reşit Polat ve diğer yetkililerce karşılandı.
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin Halep kentine bağlı El Bab bölgesinde yaralanan askerler ile bölgeden gelen yaralı sivilleri ziyaret etmek üzere kente gelen Kaynak, Kilis Valiliğini ziyaret ederek, Vali Çataklı ile görüştü.
Kaynak, Valilikte düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de devam eden iç savaş nedeniyle zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Suriyeli sığınmacıların durumları ile ilgili değerlendirmede bulunmak üzere Kilis'e geldiklerini söyledi.
Çarşamba günü Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) desteğiyle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarınca yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı operasyonu çerçevesinde El Bab'ta meydana gelen saldırı sonrası çok sayıda askerin yaralandığını ve 16 askerin şehit olduğunu anımsatan Kaynak, son durumu yerinde görmek adına kente geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"ÖSO'yu destekleyen Türk Silahlı Kuvvetlerimiz aslında kendi içindeki hain unsurlardan temizlendikten sonra dünyanın en kabiliyetli, en cesur ordusu olduğunu şu anda Fırat Kalkanı Operasyonu ile göstermektedir. Yaklaşık 3,5 yıllık bir maceradır DEAŞ macerası. Suriye'nin topraklarının yarısından fazlasını Irak'ın ise üçte birini işgal edebilmiştir. Dünya 65 ülkeyle en modern silahlara sahip, en güçlü donanımlara sahip ve büyük sayıda askeri olan koalisyon güçlerinin uzunca bir süreden bu yana hava harekatı ile yok etmeye çalıştığı DEAŞ terör örgütüne karşı en ciddi, en kapsamlı ve en netice alıcı mücadeleyi TSK yapmaktadır. Harekatın başladığı tarihten bu yana yaklaşık 4 ay geçti bu tarihe kadar 2 bin 200 kilometrekarelik alan DEAŞ ve PYD terör unsurlarından temizlenmiştir ancak ülkemizin güvenliğinin oradan başlama stratejisi üzerinde TSK o sahadadır. Asla işgal, ilhak ve istila niyetiyle Suriye topraklarında değildir."
"HAREKATIN DOĞRULUĞU ANLAŞILIYOR"
Suriye'de oluşan otorite boşluğu ve kalmayan devlet yapısı münasebetiyle Türk halkının bazı acılar yaşadığına işaret eden Kaynak, başta Kilis olmak üzere Gaziantep ve bazı sınır illerine roketler düştüğünü ve teröristlerce saldırılar gerçekleştirildiğini aktardı.
Hükümetin sınır güvenliğinin o noktadan başlaması gerektiğine dair karar verdikten sonra Fırat Kalkanı Harekatı'nın başlatıldığını vurgulayan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah'a hamdolsun başarıyla yürütülüyor. Operasyonun ardından sanırım bir tek hadise oldu. Dolayısıyla operasyonun ne kadar doğru bir karar olduğu, stratejinin ne kadar doğru bir strateji olduğu anlaşılıyor. Biz şunu biliyoruz yapılan iş Türkiye'nin güvenliği ve bölünmez bütünlüğünü muhafaza içindir. Yapılan iş insanımızın geleceği ve güvenliği içindir ancak müttefiklerimizin şunu bilmeleri gerekir Türkiye nasıl kendi güvenliği için bu operasyonu yapıyor ve Allah'a hamdolsun başarılı oluyorsa, müttefiklerimiz şunu bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Bizim güvenliğimiz Suriye ve Irak'tan başlar. Sınırlarımızı sağlama almalıyız ama Avrupa da kendi güvenliğinin Türkiye'den başlayacağını unutmamalıdır. Türkiye, asla bir işgal, bir istila, bir ilhak ve topraklarını genişletme heveslisi değildir. Bizim 786 bin kilometrekare vatan toprağımız var. Şehit kanıyla sulanmış bu topraklar milletimize bol bol yeter de artar da. Refah içerisinde, huzur içerisinde özgürlük içerisinde yaşamamıza yeter."
"ÇOBANBEY'E YENİ MERKEZ KURULUYOR"
Başta Azez olmak üzere bölgede 180-190 bin insanın ağır kış koşullarıyla karşı karşıya kaldığını anlatan Kaynak, Arap, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni ayırımı yapılmaksızın bu insanların hem barınmalarını hem iaşelerini hem organizasyonlarını yapmanın hesabını yaptıklarını belirtti.
Türk milletinin cömert olduğunu ve yıllardır Suriye'deki kardeşlerine destek vermeye devam ettiğini dile getiren Kaynak, sadece Halep'in tahliyesinden sonra yaklaşık 10 günde bin 10 tır insani yardım malzemesinin sınır ötesine yollandığını belirterek, "Tarihi bir gümrük kapısı olan Çobanbey Gümrük Kapısı yeniden hayata geçirilecek ve bölgeye Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı olarak gelişmiş ve modern bir lojistik merkezi kurma kararı aldık. Bu sayede gönderilen yardımlar doğru yerlere, doğru zamanda ulaşacak." dedi.
Kilis'in Suriye'deki insanlık dramı sonrası mazlum insanların sığındığı ilk liman olduğunu hatırlatan Kaynak, nüfusunun 1,5 misline yakın "muhacir" kardeşine "ensar" görevi yaptığını, Valilik, belediye dahil bütün Kilis'in, gerçekten her türlü takdire şayan hizmetler ürettiğini söyledi.
"BARZANİ'NİN BAŞARILI OLMASINI DİLİYORUZ"
Barzani yönetiminin Şengal kararını da değerlendiren Kaynak, şu ifadeleri kullandı:
"BM sözleşmesi sınırımız dışından bize gelen her türlü terör faaliyeti, ülke güvenliğine tehlike ve tehdit getiren her türlü faaliyeti yok etme görevi veriyor. Zaten o yüzden sözleşmenin verdiği o yetkiye istinaden Fırat Kalkanı Operasyonu'nu ve Kandil'e hava operasyonlarını yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız çeşitli defalar ilan ettiler MGK'nın çeşitli toplantılarının sonuç bildirisinde bunları açıkladılar, Şengal'de yeni bir Kandil oluşumuna asla müsaade etmeyiz. Bu ülkemize yeni bir mikrop yuvası kapısı açmak demektir. Ülkemize yeni bir mikrop sirayet edecek bir merkezin oluşmasına Türkiye Cumhuriyeti hükümeti asla müsaade etmez. Tabii Barzani kendi egemenlik sınırları içerisinde olduğu için kendi görevini yapıyor. Sayın Barzani'nin başarılı bir netice alması en büyük dileğimiz ama olmadığı takdirde bunun gereğini Türkiye TSK marifetiyle yerine getirecektir."
"ŞEHİTLERİ VERDİĞİMİZ BÖLGE TSK VE ÖSO'NUN HAKİMİYETİNDE"
Halep'ten tahliyelerin başladığı günden itibaren Hatay Valiliğinin koordinesinde bin 10 insani yardım malzemesini taşıyan tırın Suriye'ye gittiğini belirten Kaynak, bu yardımların Suriye'deki sivil toplum kuruluşları tarafından dağıtıldığını anlattı.
Kaynak, Katar RAF İnsani Yardım Kuruluşu, İHH ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca oluşturulan yaklaşık 950 çocuk kapasiteli "Yetim Köyü"nü gezdiğini, tesisin gerek barınma gerekse eğitim alanlarıyla çok modern olduğunu söyledi.
Bir gazetecinin, El Bab'a yapılan operasyonla ilgili sorususu üzerine Kaynak, El Bab'ın Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğiyle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından tamamen kuşatıldığını kaydetti. Kaynak, "Çok şehit verdik bildiğiniz gibi. Şehitleri verdiğimiz bölge tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu'nun hakimiyetine girmiş durumda. Operasyonu bitirmeyi arzu eder herkes ancak arazi şartlarından çok DAEŞ teröristlerinin araziye gömdükleri el yapımı bombalar gibi can alıcı hususlar dolayısıyla çok dikkatli bir çalışma yürütülüyor." şeklinde konuştu.
Kaynak, Türkiye'nin güvenliğinin Suriye ve Irak sınırından başladığını ifade ederek, bu sınırları sağlama almadıkça Hatay'ın, Kahramanmaraş'ın, Gaziantep'in veya Türkiye'nin herhangi bir yerinin güven içerisinde olmayacağına dikkati çekti.
El Bab'ta başarılı bir şekilde yürüyen bir harekat olduğunu ve bütün hakim tepelerin tutulup kuşatıldığını, çok yakında mutlu havadisin duyurulacağını anlatan Kaynak, TSK'nın bu hareketi tek başına yapmadığını, "eğit- donat" çerçevesinde eğitilen ve donatılan ÖSO ile birlikte onları destekleyerek yaptığını anımsattı.
Kaynak, daha sonra Kilis Devlet Hastanesine giderek, Suriye'nin Halep kentine bağlı El Bab bölgesinde yaralanan askerleri ziyaret etti.
Yaralı yakınlarıyla da bir süre sohbet eden Kaynak, hastane yetkililerinden yaralıların durumuna ilişkin bilgi aldı.
Yorumlar