Avrupa Birliği'nin sonu ne olacak?

İngiltere ve diğer ada ülkelerinin AB’den çıkma kararının ardından, AB’nin nasıl tepki vereceği merak ediliyor.

İngiltere’nin ayrılma kararının ardından Avrupa’nın geleceği sorgulanmaya başlandı. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın İngiltere halkına ‘kalın’ çağrısında bulunması etkinin ne derece yüksek olacağının sinyallerini verirken AB’nin diğer ülkeleri için de çıkma ivmesine neden olabileceği de belirtiliyor.

Burada AB’nin gelinen sürece kadar yaşadıklarının etkisi de gözler önüne geliyor. Artan terör saldırıları, radikal sağın yükselişi gibi negatif unsurlar da İngiltere kararında politik masaya yatırılan konular arasındaydı.

Peki, Avrupa Birliği’ni ne bekliyor? Bu kararın etkisi nasıl olacak?

Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Nişancı, şok etkisi yaratan bu gelişmeyi AjansHaber’e değerlendirdi:

“EVET DAHİ ÇIKSAYDI AB SARI KARTI GÖRMÜŞTÜ”

Eğer evet dahi çıksaydı bence Avrupa Birliği sarı kart görmüştü. Avrupa Birliği zaten epey bir süredir bu problemi taşıyordu. Avrupa Birliği yükleri ve ağırlığı üye ülkelerine daha fazla ağırlık vermeye başlamıştı. Elleri güçlendiren değil zayıflatan bir hal almıştı. Mülteci konusunda ortaya çıkan derin ihtilaf önemliydi. Ulusal bağımsızlıklardan vazgeçmenin çok önemli gerekçeleri olması gerekiyor. AB çok büyük vaatlerle bu yapılanmayı olanaklı kılıyordu fakat zaman içerisinde, bunu teşvik eden vaatler azaldı, yükler arttı.

Prof. Dr. Ensar Nişancı

“NİYE BÖYLE BİR YAPININ İÇİNDE VAR OLACAKSINIZ?”

AB’ye fon olarak 14 milyar sterlinlik bir yardım yapıyor, bunun karşısında 4.5 milyar lira alıyordu İngiltere. Niye böyle bir yapının içinde var olacaksınız? Avrupa Birliği uzun zamandır bir kriz halindeydi fakat İngiltere gibi güçlü bir ülkenin iradesi yoktu ortada, buna itiraz edebilecek. Mesela, Yunanistan AB’den nasıl çıkacaktı? İngiltere çok güçlü bir ülke olduğu için buna cesaret edebiliyor.

“İNGİLTERE, AB’NİN YATAĞA DÜŞECEK KADAR AĞIR HASTA OLDUĞUNU GÖSTERDİ”

Aslında  İngiltere’nin çıkışı sürpriz bir durum olarak dursa da bence beklenmedik bir durum olmamalı. Bu nedenle Avrupa Birliği aslında 21. Yüzyılın testlerinden çok sağlam çıkamamıştı ve bu çeşitli semptomlar da veriyordu ve İngiltere artık AB’nin yatağa düşecek kadar ağır hasta olduğunu gösterdi.

“KESİNLİKLE DOMİNO ETKİSİ YARATACAKTIR”

Bu kararın ardından kesinlikle domino etkisi yaratacaktır. AB’ye ilişkin çok ciddi bir sorgulama süreci başlayacaktır. Yükselen radikal sağa baktığımızda, Fransa’da Le Pen’in partisi güçlendi. Almanya’da da Merkel’in iktidarı sallantıda. Mikro milliyetçilikler söz konusu Almanya’da. Avrupa’da bundan böyle radikal sağın güçleneceğini söyleyebilir. Bu da milliyetçilik anlamına geliyor, AB ise milliyetçilikleri aşan bir birlik. Avrupa’da milliyetçilikleri aştıran trendler ne kadar güçlü ise AB de o kadar güçlü demektir, yoksa tam tersini düşünmek gerekiyor.

“AB ÇOK CİDDİ TESTLERDEN GEÇECEKTİR”

İngiltere’den sonra Avrupa Birliği ciddi bir yara almıştır. Fransa, Almanya gibi ülkeler bu yarayı sarmaya çalışacaktır ama bence bu yara artık kolay kolay sarılabilecek gibi değildir. AB’den çıkan Yunanistan değil, İngiltere çıkıyor. Avrupa’nın en büyük kurucu ülkelerinden, Batı’nın kurucu ülkelerinden birisi. Çok sarsıcı etkileri olacaktır. Artık AB çok ciddi testlerden geçecektir. Bu etki sadece Avrupa üzerinde değil, dünya üzerinde de olacaktır.

“TERÖR SALDIRILARI İLE BAŞLAYAN BİR SÜRECİN SONUCU”

AB’nin dağılması için çabalayan üst aklın da olduğunu söylüyorduk. Bu durum terör saldırıları ile özellikle de Charlie Hebdo saldırısı ile başlayan bir süreçti. Bunu da bu çerçevede görmemiz gerekiyor. Fransa’daki diğer büyük saldırı da aynı çerçevede. Bütün bunlar gelişigüzel eylemler değildi. AB’yi hedef alan eylemlerdi. Bunun sonucunda hedeflenen de yeni bir dünya ve burada AB’nin güçlü bir şekilde varolmasını istemeyen bir aklı da düşünmemiz gerekiyor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar