“Vatandaşlık alımında Türkiye de AB Modası’nı uyguluyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriyelilere vatandaşlık verileceğine ilişkin açıklaması geniş yankı buldu.

Türkiye’deki Suriyelilere vatandaşlık verilmesi tartışması gündemdeki sıcaklığını koruyor. İlk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği konuya ilişkin hükümetten de açıklamalar geldi. İlk anda anlaşıldığının aksine herkesin alınmayacağı, gerekli şartlara uygun (eğitim, gelir,meslek) kişilerin Türkiye vatandaşlığına alınacağının belirtilmesinin ardından bu durumun nasıl gerçekleşeceği de tartışılıyor.

AjansHaber’e yaşanan ‘vatandaşlık’ tartışmasını değerlendiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Kaya, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri gibi liberal bir politika izlediğini belirterek “Vatandaşlık alımında Türkiye de ‘AB Modası’nı uyguluyor’ dedi.

Bu konudaki tartışmaların bilgi eksikliğinden kaynaklandığını belirten Ayhan, şunları söyledi:

“TÜRKİYE’DE ‘STATÜ’ SIKINTISI VAR”

Gönül ister ki ,Türkiye, 1951’deki Cenevre Sözleşmesi’ne bağlı coğrafi kısıtlamasını kaldırsın. Uluslararası hukuka göre mülteci olarak gördüğümüz bu insanlara Türkiye Cumhuriyeti olarak mülteci diyelim. Bu karardan sonrada geçici koruma altındaki insanlara daimi bir güvenlik ortamı oluşturalım ve tüm sosyal haklarını verelim. Türkiye’nin bunu yapmadığı için insanları Türkiye’de statüsünün olmadığını biliyoruz. Geçici statü,  statü değildir.

Prof. Dr. Ayhan Kaya

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN LİBERAL BİR YAKLAŞIM SERGİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşlık açıklaması son derece liberal bir yaklaşım. Vatandaşlık, Türkiye’de sadece mülteciler için değil, başka insanlar içinde önemli bir konu teşkil ediyor. Yasalarımız kısıtlayıcı değil ama yabancıların vatandaşlık alması kolay bir durum değil. Bunun pratikte iyileştirilmesi gerekiyor. Başka ülkelerden insanları bir ülkede 6 veya 7 yıl ikamet etmiş ve o ülkenin vatandaşlığına geçmek istiyorlarsa, kendi orijinal vatandaşlıkları koruyacaksa çifte vatandaşlık konusunda bir sorun görmüyorum. Dünyanın diğer liberal ülkelerinde durum bu şekilde gerçekleşiyor.

“KAMUOYU YÖNLENDİRMESİ İLE YABANCI KARŞITI SÖYLEM ÜRETİLİYOR”

Türkiye’de bu konu bir takım tartışmalara yol açtı. İktidarın, 'vatandaşlık meselesini kendi çıkarı için mi kullanacak' meselesi ciddi anlamda endişe yarattı. Kamuoyunu yönlendirenlerin çıkışlarıyla birlikte birden çok yüksek bir kitlenin Suriyeli karşıtı yabancı söylemler ürettiğiyle de karşı karşıya kalıyoruz. Buda bizi kaygılandırıyor. Türkiye'nin geçmişine baktığımız zaman çatışmaların, gerilimlerin ve ırkçı davranışların olduğunu biliyoruz.

“VATANDAŞLIK ALIMINDA TÜRKİYE DE ‘AB MODASI’NI UYGULUYOR”

Belli bir sürenin ardından mültecilere bir perspektif vererek çocuklarının geleceklerini şekillendirmede olanak tanınması açısından keşke hepsine vatandaşlık verilebilse. İsteyen vatandaşlık alabilse aslında olması gereken bu. Pratikteki durumun böyle olacağı kanaatinde değilim. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerinde gerekse hükümet sözcülerinin söylemlerinde çok açık olarak şu çıkıyor; belli bir sermayesi olan kişilere vatandaşlık verilecekmiş kanaati oluştu. Diğer AB ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de benzer bir süreç izlenecekmiş gibi gözüküyor. Malta ve Diğer AB ülkelerinde, maddi olanakları iyi olan mültecilerin ülkede kaldığı süreye bakılmadan vatandaşlığa geçirilmişlerdi. Türkiye de bu modayı takip etmek zorunda.

“KAMUOYUNDA BİLGİ EKSİKLİĞİ”

Kamuoyunda içi doldurulmadan verildiği için insanlar galeyana geliyor. İnsanların kendi dertleri ve sorunları var. Vatandaşlar kendi sorunlarını günah keçisi olarak gördükleri Suriyelilerin üzerine yükleyerek bir çözüm üretmeye çalışıyorlar.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.