Van Gölü temiz çıktı
Yüzüncü Yıl Üniversitesince (YYÜ) yapılan araştırma sonucunda, Van Gölü'nde herhangi bir kirliliğin yaşanmadığı tespit edildi.
"Van Gölü'nün Mikrobiyolojik, Fiziksel, Kimyasal ve Radyoaktif Kirlilik Düzeyinin Araştırılması" çalışmasının sonuçları, YYÜ Senato Toplantı Salonu'nda açıklandı.
Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Erdal Öğün, Van Gölü'nde yaptıkları incelemelerde, bölgede yaşayan canlılar açısından alarm durumunda bir riskin oluşmadığını belirlediklerini söyledi.
Gölün kirlilik düzeyinin uzun yıllardır tartışıldığını anlatan Öğün, "Şu ana kadar yapılmış çalışmalar kısmi ölçeklidir. Bu ise güdümlü ve kapsamlı multidisipliner bir projedir. Proje kapsamında Van Gölü'nün tümünü örnekleyecek şekilde 10 kilometrekare sanal karelerden toplanan, su ve sediment numunelerinin, mikrobiyolojik, hidrojeokimyasal ve radyoaktivite düzeylerini araştırdık." dedi.
"PLAJ AMACIYLA RAHATLIKLA KULLANILABİLİR"
Gölden alınan numunelerin analizinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığını dile getiren Öğün, şöyle devam etti:
"46 istasyonlardan alınan su numuneleri, mikrobiyolojik kalite açısından Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği'nde belirtilen, yüzme ve rekreasyon amacıyla kullanılan suların sağlaması gereken kalite kriterleri tablosu ile mikrobiyolojik parametrelerle uyum içerisindedir. Mikrobiyolojik, fiziksel, ki̇myasal ve radyoaktif açıdan Van Gölü'nde herhangi bir olumsuzluk söz konusu değildir. Yani halkımız Van Gölü'nü sahil ve plaj amacıyla gönül rahatlığıyla kullanabilir."
"HASSAS ŞEKİLDE ÇALIŞMA YÜRÜTTÜK"
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da Van Gölü'nün 1600-1700 metre yükseklikteki ender güzelliklerden biri olduğunu söyledi.
Bu kadar önemli olmasından dolayı bazı kişiler tarafından gölle ilgili yanlış bilgiler verildiğini belirten Battal, "Bazı zamanlar bilgili bilgisiz, ilgili ilgisiz bazı çevreler, alanı olmadığı halde Van Gölü kıyısına gidip, bazı fotoğraflar çekip, göl üzerinden bilgi vermeye çalışıyor. 'Van Gölü ölüyor, yok oluyor' tarzında açıklamalar yaparak çevreyi de olumsuz etkiliyor." diye konuştu.
Bu kapsamda bir araştırma yaptıklarını ve hazırladıkları raporu gerekli yerlere gönderdiklerini ifade eden Battal, şunları kaydetti:
"Bu konuda bir şey söylemek, en az 1 veya 2 yıllık çalışma gerektiriyor. Biz de 2 yıldır multidisipliner alanda yapılan çalışmamızı sonuçlandırdık. Bu çalışmayı ilk defa yaptık. Çalışmada, her istasyondan 3 kademeden olacak şekilde numune aldık. Analizleri yaptık. Kıyı şeritlerinde kirliliğe neden olabilecek, sorun olabilecek noktalar üzerinde hassas bir şekilde çalışma yürüttük."