Ukraynalı anne, savaşı "oyun" sanan kızıyla Türkiye'ye sığındı

Ukrayna'da kızının "oyun" sandığı savaştan kaçarak önce Romanya ve Avusturya'ya geçen ardından da Türkiye'ye gelen Ukraynalı anne Galina Karavaieva, yaşadıklarını anlattı.

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de yaşayan, bir şirkette personel müdürü olarak görev yapan 37 yaşındaki Karavaieva, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının ardından eşi Vadim ve 6 yaşındaki kızı Zlata ile 3 günlük bir zorlu yolculuğun ardından Romanya sınırına ulaştı.

Burada 13 saat sınırda bekleyen Karavaieva, eşiyle vedalaşarak önce Avusturya'ya oradan da kızkardeşi Tetiana Capar'ın yaşadığı Antalya'ya geldi. Bu süreçte kızının elini bir an olsun bırakmayan Karavaieva, endişelendiği ülkesi için Antalya'da düzenlenen kampanyalara destek veriyor.

Küçük Zlata savaşı oyun sandı

Karavaieva, daha önceleri tatil için bulunduğu Antalya'ya ülkesindeki savaş nedeniyle geldiği için üzgün olduğunu söyledi.

Antalya'da ne güneşi ne de doğayı gözünün gördüğünü, tek düşüncesinin ülkesindeki eşi ve insanlar olduğunu belirten Karavaieva, televizyondan haberleri endişeyle izlediğini kaydetti.

Saldırıların başladığı ilk gün büyük bir korku yaşadıklarını aktaran Karavaieva, "Kızım sığınağa koşmamızı ve sokaklardaki tankları önceleri oyun sanıyordu. Sonra bizim yüzümüzdeki korkuyu görünce o da korkmaya başladı ve durumu anlattık. Küçük yaşta savaş gerçeğiyle tanıştı." dedi.

"Kızım olmasa orada kalır ve yardım ederdim"

Saldırının ilk günlerinde hemen daha güvenli olan ülkenin batısına gittiklerini dile getiren Karavaieva, şöyle konuştu:

"Eşimi orada bırakmak zorunda kaldım. Kızım için buraya geldim. Kızım olmasa orada kalır ve yardım ederdim. Buraya gelmeden önce yaralılar için kan vermiştim. Şimdi buradan elimden ne geliyorsa yapacağım. Kız kardeşim ve Antalya'da yaşayan Ukraynalılar ülkemiz için yardım kampanyaları düzenliyor. Ben de bu kampanyalara yardım ediyorum. Ukrayna'ya gıda, giysi, battaniye ve çocuk bezi gönderiyoruz."

Eşine zor ulaştığını dile getiren Karavaieva, "Çok merak ediyorum. Nispeten güvenli bir bölgede ama savaş her an oraya da sıçrayabilir. Kiev'deki evimiz ne durumda bilmiyorum. Harkiv'de yaşayan kuzenlerimin evine roket düştü ve hayatlarını kaybettiler. Savaş bitince ülkemiz yeniden eski günlerine dönecek. Biz de Kiev'deki evimize döneceğiz." ifadelerini kullandı.

Life is Beautiful (Hayat Güzeldir) filmini andırdı

İtalyan yönetmen Roberto Benigni'in yönettiği, II. Dünya Savaşı zamanında oğlu ile birlikte Yahudi kamplarına götürülen bir babanın çocuğunu korumak için savaşın tüm çirkinliklerini oyun gibi aktardığı unutulmaz bir filmdi. 

Karavaieva ve kızının yaşadığı acı tecrübe akıllara Hayat Güzeldir filmini getirdi.