Türkiye'yi sarsan kuduz hastalığına dair gerçekler!

Bitlis'te sahipsiz köpekler tarafından ısırılan iki çocuktan birinde kuduz tespit edilmesi ve aynı bölgede 36 kuduz vakasının görülmesi üzerine kuduz, tüm Türkiye'yi endişelendirdi. Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, kuduz üzerine konuştu. Kuduzun bulaşma yolları, aşamaları, ve bilinmesi gereken her şey!

Bitlis Adilcevaz'da sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğrayan ve bu saldırıyı ailelerinden gizleyen iki çocuktan birinde kuduz tespit edildi.

Hacettepe Üniversitesi'ne kaldırılan çocuklardan birinde kuduz bulgusu çıkmadı, aşıları tamamlandı ve taburcu edildi. 

 10 yaşındaki diğer çocuğun ise ısırıldığının geç fark edilmesi ve hastaneye geldiğinde ısırılma yerinde yanma, karıncalanma, karın ağrısı, su korkusu gibi kuduz hastalığı bulgularının başladığı bildirildi.

Doktorlar çocuğun, 21 Ekim'den beri yoğun bakım ünitesinde takip edildiğini, solunum cihazına bağlı bir halde olduğunu, sıvı takviyesi aldığını ifade etti. Doktorlar ayrıca, kan basıncındaki yükselme ve düşüşler engellenmeye çalışıldğını, uyutularak ağrı kesici verildiğini ve beynin etkilendiğine dair önemli bulgular olduğunu bildirdi.

Ayrıca Bitlis Adilcevaz'da 36 kuduz vakasının da tespit edilmesinin ardından kuduz endişesi tüm Türkiye'yi sardı. Türkiye'de en çok konuşulan konular arasında kuduz var. 

Kuduz virüsü nedir?

Kuduz, insan ve memeli hayvanların çoğunda beyin dokusunda iltihap meydana
getiren, zoonotik (hayvanlardan bulaşan) bir hastalık.

İnsanlık tarihinin her döneminde belgelenen hatta sanat erelerinde bile yerini bulan kuduz, Lyssavirüs ailesine mensup bir RNA virüs grubunun neden olduğu bir hastalık. 

Lyssavirüs'ün milyonlarca yıl içerisinde yarasalarda evrimleştiği düşünülüyor. 

Merkezi sinir sistemine yerleşen ve enfekte eden kuduz virüsü, beyne ve omuriliğe saldırıyor. Dünyadaki en ölümcül hastalıklar arasında. Kuduzun ölüm oranı yüzde 99.9 olarak biliniyor. 

Hastalık tükürük yoluyla, genellikle enfekte olan bir hayvanın ısırmasından kaynaklı bulaşıyor. Hayvanın mukozasındaki virüsler, insanda veya diğer canlılarda hücrelerin içine girebilmek için açık yaraya ihtiyaç duyuyor.

Antarktika hariç her kıtada kuduz ve kuduz benzeri virüsler görülüyor.

Öte yandan, insanlarda kuduz kaynaklı ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i sağlık tesislerine ve aşıya erişimin sınırlı olduğu Afrika ve Asya kıtalarında meydana geliyor. Yılda yaklaşık 59 bin kişinin hayatını kaybettiği düşünülüyor. Ancak gerçek rakam muhtemelen daha yüksek.

Kuduz nasıl bulaşır?

-Isırması veya tırmalaması,
- Salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz, ağız ve buruna temas etmesi,
-Etinin ve sütünün çiğ olarak tüketilmesi ile bulaşır.

Kuduza Yakalanma İhtimali Olan Hayvan Türleri Nelerdir?

Kuduz, insanda en yaygın görülen lissavirüs. Çok sayıda varyantı var ve çok çeşitli hayvandan bulaşabiliyor. 

Köpek, kedi, keçi, at, eşek, inek gibi evcil hayvanlar ile kurt, tilki, çakal, domuz, ayı,
sansar, kokarca, gelincik, kirpi, köstebek gibi yabani hayvanlar kuduza yakalanabilir.

Hayvanlarda Kuduz Belirtileri

Hayvanın huyunda veya hareketlerinde değişimler, korkaklık, sinirlilik ve
saldırganlık görülebilir.
Hayvanda genellikle şiddetli ısırma isteği bulunur.
Vücudunda felçler, yutkunma güçlüğü, salya akması, kasılmalar görülebilir.

Hayvanın kuduz olup olmadığı anlaşılabilir mi?

Hayvanların kuduz taşıyıp taşımadığı sadece bakarak anlaşılamıyor. Bazıları gündüz vakti olmasına rağmen geceymiş gibi saldırgan hareketlerde bulunabilirken, birçoğu normalden daha uysal davranışlar sergileyerek insanların yanlarına yaklaşmasına izin veriyor.

Ancak enfekte hayvanlar, yutkunamadığı için ağızlarında köpüklü tükürükler görülebilir.

İnsanlarda Kuduz Belirtileri

Isırılan vücut bölgesinde duyu değişikliği, parezi veya paralizi (Felç), yutma güçlüğü, sudan korkma, bilinç kaybı, kasılmalar, kaygı bozuklukları.

Kuduz tedavi edilebilir mi?

Aşılar sayesinde görülme sıklığı yıllar içinde azalmış olsa da, yakalandıktan sonra tedavisi pek mümkün değil. 

Kuduzun bilinen bir tedavisi yok. Enfekte olan bir hayvan tarafından ısırıldığını veya tırmalandığını düşünenlerin derhal hastaneye başvurup aşı olması gerekiyor. 

Aşı, ürettiği antikorlar aracılığıyla virüsü beyne ulaşmadan önce engelliyor. Kuduz virüsü sinir sistemine girerek beyni enekte ediyor ve belirtiler ortaya çıkmaya başlıyor.

Belirtilerin görülmesiyle birlikte hastalıktan kurtulmak için geç olduğu biliniyor. Beyne yakın bir bölgeden ısırılmak aşı olunması için zamanı daraltıyor. 

Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz: Erken önlemlerle hastalığın ölümcül olmaması mümkün!

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, "Kuduz virüsü vücuda girmiş olsa bile erken önlemlerle bu öldürücü hastalığı önleyebiliyoruz. Isırık fark edildiği an yara temizliğinin yapılması, mümkün olan en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor." uyarısında bulundu.

"Kuduz vücutta sinirlere ulaşmadan durdurulmalı"

Kuduzun erken müdahale edildiğinde önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Cengiz, şöyle konuştu:

"Kuduz hastalığı, ısırılmadan hemen sonra başlamıyor, kuluçka dediğimiz bir süre var. Virüs önce ısırılma yerindeki kas dokusunun içinden sinir uçlarına giriyor ve oradan günde 1-2 santim kadar ilerleyerek beyne, omuriliğe ulaşıyor. Beyine ulaşmasıyla birlikte tekrar vücuttaki tüm sinirlere iletiliyor ve dokuları, organları etkiliyor, felç durumu gelişebiliyor. Bu nedenle hastalık sinirler içinde yayılmadan, virüs orada çoğalmaya başlamadan sürecini durdurabilirsek hastalığı önleyebiliyoruz."

"Yara yerini temizleyip sağlık kuruluşuna başvurun"


Prof. Dr. Cengiz, köpekler tarafından ısırılma, nadiren kedi tarafından tırmalanma veya kuduz bir hayvanın salyasının bir insanın göz, ağız bölgesine, derisinde yara veya çizik olan bir bölgesine temas etmesi gibi risklerde, ailelerin izlemeleri gereken adımları şu sözlerle anlattı:

"Böyle bir durumda yara yerinin çok iyi temizlenmesi lazım. Özellikle basınçlı, tazyikli su ve sabunla yara bölgesinin temizlenmesi gerekiyor. Ardından evde bulunan alkol içeren antiseptikle o bölge tekrar temizlenmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı.

Tüm bunlar ne kadar erken yapılırsa o kadar iyi. Hastalık vücuda girdikten genelde 1-3 ay sonra gelişiyor ama birkaç gün içinde semptom gösterenler olabildiği gibi 19 yıl sonra gelişen hastalığı da görebiliyoruz. Bu nedenle kuduz riskinin önlenmesi için ısırık fark edildiği an yara temizliğinin yapılması ve mümkün olan en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor."

"Ülkemizde yaklaşık 250 bin riskli temas oluyor"


Türkiye ve dünyadaki kuduz görülme sıklıklarına ilişkin de bilgileri paylaşan Cengiz, şunları kaydetti:

"Ülkemizde yılda yaklaşık 250 bin kuduz riskli temas oluyor. Sağlık Bakanlığımız bu aşıları ve serumları ücretsiz olarak uyguluyor, hastaların takipleri yapılıyor. Dünyada yılda yaklaşık 36 bin kişi kuduz nedeniyle kaybediliyor, bunlar Asya ve Afrika ülkelerinde. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde de yılda 1 veya 2 kuduz vakası görülüyor. Kuduz virüsü vücuda girmiş olsa bile erken uygulanacak önlemlerle, aşı ve serumla bu öldürücü hastalığı önleyebiliyoruz. Bu açıdan dikkatli olunması önem taşıyor."

Cengiz, kuduzla mücadelenin hayvanlara kötü davranılması anlamına gelmemesi gerektiğini de vurgulayarak, "Hayvanlara kötü davranılması, eziyet, işkence yapılmasına kesinlikle karşıyız. Biz insan sağlığı üzerinden korunma yöntemlerini anlatıyoruz, hayvanlara olumsuz eylemlerin ise karşısındayız." ifadelerini kullandı.