Türkiye'nin kadın istatistikleri

Türkiye nüfusunun yüzde 49,8’ini kadınlar oluşturuyor. Doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıl oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu, "İstatistiklerle Kadın 2016" çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, Türkiye nüfusunun yüzde 50,2'sini erkek, yüzde 49,8'ini kadınlar oluşturdu. Türkiye'nin 40 milyon 43 bin 650 kişilik erkek nüfusuna karşılık, 39 milyon 771 bin 221 kişilik kadın nüfusu bulunuyor.

Doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl olarak gerçekleşti.

Kadınların çalışmasını uygun bulanların oranı toplamda yüzde 84,9 olurken, bu oran erkeklerde yüzde 78,1, kadınlarda yüzde 91,5 oldu. Kadınların çalışmasını uygun bulanların en yüksek olduğu bölge yüzde 90,6 ile Ege, en düşük olduğu bölge yüzde 71,5 ile Güneydoğu Anadolu olarak kayıtlara geçti.

Buna göre, evlilik deneyimi yaşamış 15 ve daha yukarı yaştaki tüm bireyler incelendiğinde ilk evliliklerin yüzde 37,5 ile en çok 20-24 yaş aralığında yapıldığı görüldü. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı yüzde 41,3 iken bu oran kadınlarda yüzde 34,3 oldu.

Türkiye'de 2015'te 25 ve daha yukarı yaşta olan ve okuma yazma bilmeyen toplam nüfus oranı yüzde 5,4'ü bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 1,8, kadınlarda yüzde 9 olarak kayıtlara geçti.

Lise ve dengi okul mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştakilerin toplam nüfus içindeki oranı yüzde 19,5 iken bu oran erkeklerde yüzde 23,5, kadınlarda yüzde 15,6'yı buldu. Yüksekokul veya fakülte mezunu olan toplam nüfus oranı yüzde 15,5 olarak belirlendi, bu oran erkeklerde yüzde 17,9'a, kadınlarda ise yüzde 13,1'e karşılık geldi.

Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde istihdam oranı 2015 yılında yüzde 46 iken, bu oran erkeklerde yüzde 65'i kadınlarda ise yüzde 27,5'i buluyor.

Avrupa Birliği üye ülkelerinin istihdam oranı incelendiğinde 2015 yılında kadın istihdam oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 74 ile İsveç iken en düşük olduğu ülke yüzde 42,5 ile Yunanistan oldu. AB üye ülkelerinin (28 ülke) ortalama kadın istihdam oranı ise yüzde 60,4 olarak belirlendi. AB üye ülkelerinde 2015 yılında erkek istihdam oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 79 ile Hollanda iken en düşük olduğu ülke yüzde 59,3 ile Yunanistan olarak kayıtlara geçti. AB üye ülkelerinin ortalama erkek istihdam oranı ise yüzde 70,8 oldu.

HER 5 ERKEKTEN 4'Ü KADINLARIN ÇALIŞMASINI UYGUN BULUYOR

Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre, 2015 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde iş gücüne katılma oranı yüzde 51,3 olup, bu oran erkeklerde yüzde 71,6, kadınlarda ise yüzde 31,5 olarak belirlendi. Eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranı incelendiğinde ise kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görüldü.

Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 16,1, lise altı eğitimli kadınların yüzde 26,6, lise mezunu kadınların yüzde 32,7, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların yüzde 40,8, yükseköğretim mezunu kadınların ise yüzde 71,6 oldu.

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre, kadınların çalışmasını uygun bulanların oranı toplamda yüzde 84,9 olurken, erkeklerde bu oran yüzde 78,1, kadınlarda yüzde 91,5 olarak tespit edildi. Kadınların çalışmasını uygun bulanların oranları incelendiğinde, en yüksek oran yüzde 90,6 ile Ege (İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak), en düşük oran ise yüzde 71,5 ile Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) olarak gerçekleşti.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre de 2015'te yükseköğretim mezunu kadınların yıllık ortalama esas iş gelirleri 29 bin 238 lirayken, lise mezunu kadın çalışanların 16 bin 124 lira olarak hesaplandı. Bir okul bitirmeyen kadın çalışanların yıllık ortalama esas iş gelirleri de 8 bin 528 lira oldu.

FİZİKSEL ŞİDDET EN FAZLA GÜNEYDOĞU ANADOLU'DA

Aile yapısı araştırması 2016 sonuçlarına göre, eşler arasında anlaşmazlık olduğunda erkeklerin yüzde 75,3’ü, kadınların yüzde 66,2’si eşlerine seslerini yükselterek tepki verdi. Erkeklerin yüzde 55,1’i, kadınların ise yüzde 64,2’si eşleri ile anlaşmazlık durumunda sessiz kaldı. Eş ile anlaşmazlık durumunda erkeklerin yüzde 3,6’sı, kadınların ise yüzde 2,4’ü eşlerine fiziksel şiddet uyguladı.

Fiziksel şiddet uygulama oranı en yüksek olan bölge Güneydoğu Anadolu oldu. Bu bölgede erkeklerin yüzde 8,6’sı, kadınların yüzde 7,5’i eşlerine fiziksel şiddet uyguladı. Erkeklerde fiziksel şiddet uygulama oranının en düşük olduğu bölge yüzde 1,7 ile Ege olurken, kadınlarda bu oran yüzde 0,7 ile Doğu Marmara (Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) olarak kayıtlara geçti.

Kadınların yemek pişirme, bulaşık yıkama, çamaşır yıkama, ev temizliği ve ütü yapmak gibi sürekliliği olan ev işlerini yaptığı, erkeklerin ise tamir, boya badana, fatura yatırma gibi başlangıcı ve sonu belli olup görünürlüğü fazla olan işleri yaptığı gözlendi. Türkiye genelinde yemek yapma işini yüzde 91,2 oranında kadınlar yaparken, erkeklerin yemek yapma oranı yüzde 8,8 oldu. Evin boya badana işini yüzde 80,4 oranında erkekler yaparken, kadınlarda bu oran yüzde 19,6 olarak belirlendi.

EVLİ KADINLAR DAHA MUTLU

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre ise 2016 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 61,3 olarak kayıtlara geçti. Erkeklerde mutluluk oranı yüzde 58,1 iken, kadınlarda bu oran yüzde 64,5 oldu. Toplamda evli fertlerin yüzde 64,7’sinin, hiç evlenmemiş fertlerin yüzde 57,3’ünün, eşi ölmüş fertlerin yüzde 50,9’unun ve boşanmış fertlerin ise yüzde 32,5’inin mutlu olduğu görüldü.

Evli erkeklerin yüzde 60,8’i, evli kadınların ise yüzde 68,3’ü mutlu olduklarını beyan etti. Hiç evlenmemiş erkeklerin yüzde 54,5’i, hiç evlenmemiş kadınların ise yüzde 62,1’i mutlu iken, boşanmış erkeklerin yüzde 29’u, boşanmış kadınların ise yüzde 35,5’i mutlu olduklarını ifade etti. Eşi ölmüş erkeklerin yüzde 53,1’i, eşi ölmüş kadınların ise yüzde 50,5’inin mutlu olduğu gözlendi.

Geçen yıl yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı toplamda yüzde 26,2 iken, bu oran erkeklerde yüzde 15,2, kadınlarda yüzde 37'yi buldu. Erkeklerin yüzde 71’i, kadınların ise yüzde 47,5’i yaşadıkları çevrede kendilerini güvende hissetti. Evde yalnız otururken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2016 yılında toplamda yüzde 7,9, erkeklerde yüzde 4,5, kadınlarda yüzde 11,2 oldu. Erkeklerin yüzde 86,7’si, kadınların ise yüzde 76’sı evde yalnız otururken kendilerini güvende hissetti.

Ölüm vakalarının nedenleri arasında ilk sırada yüzde 40,3 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada, yüzde 20 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise yüzde 11,1 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı. Kadınlarda ölüm vakalarının nedenleri sırasıyla yüzde 44,3 ile dolaşım sistemi hastalıkları, yüzde 15,5 ile iyi ve kötü huylu tümörler, yüzde 10,1 ile solunum sistemi hastalıkları olarak sıralandı. Erkeklerde ise bu sıralama yüzde 36,8 ile dolaşım sistemi hastalıkları, yüzde 23,9 ile iyi ve kötü huylu tümörler, yüzde 11,9 ile solunum sistemi hastalıkları şeklinde oldu.

TBMM'deki kadın milletvekili oranı 1935 yılında yüzde 4,5 iken, 81 yıl sonra bu oran yüzde 14,7'ye yükseldi. Türkiye’de bakan sayısı 2016 yılında 27 olup bunların sadece biri kadın oldu. Türkiye'de 2009 yılı yerel seçimlerinde kadın belediye başkanı oranı yüzde 0,9 iken 2014 yılı yerel seçimlerinde bu oran yüzde 2,9 oldu. Kadın muhtar oranı 2009 yılı yerel seçimlerinde yüzde 2,3 iken 2014 yılı yerel seçimlerinde bu oran yüzde 2'ye geriledi.