Adalet Bakanı Bozdağ: Aynı muameleyi görecekler
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, darbeci askerlerin iade edilmemesine ilişkin sert tepki gösterdi. Bozdağ, aynı muameleyi göreceklerini söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yurt dışındaki terör örgütü üyelerinin Türkiye'ye iade edilmemesine ilişkin, "Kim bize hangi muameleyi yapıyorsa, bizde bundan sonra onlara aynı muameleyi yapacağız. Kimse bizden, bize yaptıklarının dışında bir muameleyi kendilerine yapmamızı beklememelidir. Mütekabiliyet ilkesi neyi gerektiriyorsa, biz onları uygulayacağız." dedi.
BOZDAĞ, CANLI YAYINDA GÜNDEME İLİŞKİN SORULARI YANITLADI.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi yerine üçüncü bir ülkeye gönderilmesi ihtimalinin Amerika'da konuşulduğu hatırlatılarak, böyle bir ihtimal görüp görmediğinin sorulması üzerine Bozdağ, "Biz, ABD'nin Gülen'i bize iade etmesini istiyoruz. Bize iade etmesi lazım ki biz onu milletin yargısının önüne çıkaralım. Yaptıkları bütün suçların hesabını millet adına yargımız sorsun ve cezasını da burada çeksin, infaz edilsin. Biz onun için istiyoruz. Başka bir ülkeye gönderilmesi bizim talebimiz değil." ifadelerini kullandı.
Bozdağ, ABD'nin "Ben bunu ülkemden çıkarıyorum, başka bir ülkeye gönderiyorum" demesinin, onların takdiri olacağını belirterek, hangi ülkeye gönderilirse gönderilsin Türkiye'ye iadesi için yapılması gerekeni yapacaklarını, peşini bırakmayacaklarını vurguladı.
"FETÖ ile mücadelede Türkiye'nin yalnız olup olmadığının" sorulması üzerine Bozdağ, uluslararası toplumun yargı üzerinden yaklaşımına bakıldığında, destek verilmediğinin açık olduğunu kaydetti.
Yunanistan, ABD, Fransa ve Almanya'dan FETÖ üyeleri ve darbecilere dair istenilen taleplere olumlu cevap verilmediğini anımsatan Bozdağ, Bulgaristan'ın bir iade yaptığını, Romanya'nın olumlu yaklaşımda bulunduğunu ifade etti.
Bakan Bozdağ, "FETÖ'yü Batının himaye etmesinin tek nedeni, bu terör örgütünün tıpkı PKK terör örgütü gibi Türkiye devletine, Türk milletine verdiği zarardan dolayıdır. Onlar, onları niye seviyorlar, Türkiye'ye ihanet ettikleri için seviyorlar ve koruyorlar." diye konuştu.
Bu kişilerin iadesinin gerektiğini belirten Bozdağ, "Kim bize hangi muameleyi yapıyorsa, bizde bundan sonra onlara aynı muameleyi yapacağız. Kimse bizden, bize yaptıklarının dışında bir muameleyi kendilerine yapmamızı beklememelidir. Mütekabiliyet ilkesi neyi gerektiriyorsa, biz onları uygulayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"HEP BERABER ARIYORUZ"
Bozdağ, Adil Öksüz'ün nerede olduğu sorusuna, "Bu adamı hep beraber arıyoruz." yanıtını verdi.
Gülen ile darbeyi başlatan, darbeyi yönetenlerin irtibatını sağlayan isim olarak Adil Öksüz'ün gözüktüğünü belirten Bozdağ, Öksüz'ün ayrıca darbe öncesi, darbecilerle planlama çalışmalarının içinde yer aldığının görüldüğünü bildirdi.
Öksüz'ün yurt dışına kaçmış olma ihtimali olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, bugüne kadar bu tür iddialarda bulananların verdiği bilgilerin hiçbirinin doğru çıkmadığını kaydetti.
Bozdağ, yurt içinde bir yerde saklı tutulduğuna yönelik kanaati bulunduğunu vurgulayarak, güvenlik güçlerinin Öksüz'ü her yerde aradığını açıkladı.
"15 Temmuz gecesi, bu darbe girişiminde Türkiye'nin içindeki en önemli aktör Adil Öksüz'dü" denilmesi üzerine Bozdağ, "Yok. En önemli aktörlerden birisi." karşılığını verdi.
Bozdağ, itiraflardan bir noktaya varılıp varılmadığının sorulması üzerine, hem örgütün çözülmesi, hem de darbe teşebbüsünün tespiti bakımından bu itirafların önemli olduğuna işaret etti.
"İÇERİYE SAHTE RÜYA SOKUYORLAR"
İtirafçılığı önlemek için büyük gayretler gerçekleştirildiğini anlatan Adalet Bakanı Bozdağ, cezaevlerine dışarıdan "sahte rüya" sokulduğunu ve yayıldığını anlattı.
Terörist Fetullah Gülen'in yüz yalan söylediğini, hepsinin ortaya çıktığını ancak yüz birinci yalana da inanıldığını aktaran Bozdağ, insanların "Yüz birinci yalana niye inanayım?" diye kendine sormadığını belirtti.
Bozdağ, FETÖ üyeliğinden cezaevinde bulunanların ailelerine seslenerek, onlardan çocuklarına sahip çıkmasını istedi.
Örgütün, onları avucunun içine aldığını, ayetle, hadisle, Hz. Peygamberin hayatından örneklerle, bugün işledikleri suçlardan daha ağır suçları işlemeleri için gayret gösterdiğini vurgulayan Bozdağ, "Bu örgüte karşı öncelikle bu kişilerin ailelerinin tavır koyması lazım, eğer tavır koymazlar, bu örgütü reddetmezler, bir tavır geliştirmezlerse yarın daha geç olacaktır. Örgüt, daha fazla suç işletmek için, daha büyük işlerde kullanmak için yoğun bir çabaya girmiş durumda." diye konuştu.
REFERANDUM TARİHİ
Referandum tarihinin belli olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, tarihin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayı üzerine anayasa değişikliğinin Resmi Gazete'de ilan edildiği tarihe göre belirleneceğini kaydetti.
Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanı yarın ilan ederse, imzalarsa o zaman 9 Nisan'a denk geliyor. Daha sonraki bir tarihte onaylar gönderirse 16 Nisan'a denk geliyor." dedi.
CHP'nin değişiklik karşısında anayasa mahkemesine gidecek olmasına şaşırıp şaşırmadığı sorulan Bozdağ, "Ben şaşırmadım. Cumhuriyet Halk Partisi mahkemeyi çok seviyor. Milletle mahkemelik olmayı çok seviyor, devletle mahkemelik olmaya çok seviyor. Bütün meseleleri mahkemede halletmeyi çok seviyor." karşılığını verdi.
Bozdağ, millete sorulması gereken meselelerin, mahkemede halledilmesi yerine milletle halledilmesi gerektiğini belirterek, anayasa değişikliği yapmadıklarını, anayasa değişikliğini halka götürme kararı verdiklerini kaydetti.
CHP'nin halktan korktuğunu söyleyen Bozdağ, bir ümit Anayasa mahkemesinden bir karar çıkarsa, bu işin halka gitmesine engellemiş olacaklarını düşündüklerini ifade etti.
Bozdağ, "Bu işin halka gitmesini engellemek mümkün değil. Artık bu halkın malıdır. Halk bunun ne olacağına karar verecektir, ne olmayacağına karar verecektir. Bu çok net. Halktan korkmaya gerek yok. Bir siyasi parti, herhangi bir meselenin hallinin, halka sorulmasından niye rahatsızlık duyar." değerlendirmesinde bulundu.
"CHP'NİN SÖYLEDİKLERİ İFTİRADIR"
CHP'nin "Rejim değişikliği, tek adamlık, parlamentoyu bypass" iddialarının hatırlatıldığı Bozdağ, "CHP'nin bu söyledikleri tamamıyla iftiradır. Bu, sisteme yapılmış bir iftiradır." dedi.
Bozdağ, sistemin tek adamlığı önlediğini de belirterek, yüzde 51'le seçilen birine "diktatör" diyen bir anlayışı Türkiye'de gördüklerini ifade etti.
Sistemin aynı olduğunu da vurgulayan Bozdağ, "Tek fark, şimdi hükümeti halk doğrudan seçemiyor, bundan sonra doğrudan halk seçecek hükümeti. Sandıktan seçecek. Bu, milli iradeyi güçlendirmektir." değerlendirmesinde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de "öfke" olduğunun belirtilmesi üzerine Bozdağ, MHP tabanı üzerine bir oyun oynandığını kaydetti. Bozdağ, MHP tabanının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na değil, Devlet Bahçeli'ye bakarak, karar vereceğini aktardı.
"MİLLET HEPİMİZDEN DAHA AKILLI"
Meclisi etkileyemeyenlerin halkı etkilemek için gayret gösterdiğini kaydeden Bozdağ, "Bu millet Sayın Kılıçdaroğlu'ndan da daha akıllı, diğer siyasi liderlerden de bizden de hepimizden daha akıllı." diye konuştu.
Bozdağ, referandumda milletin "Evet" kararı vereceğine inandığını ifade ederek, bir tarafta AK Parti, MHP, diğer tarafta HDP, CHP ve diğer terör örgütleri bulunduğunu bildirdi.
Bekir Bozdağ, "Vatandaşımız şuna karar verecek, 'AK Parti ile MHP'nin istediği bir sistem var. O sisteme mi evet diyeceğiz, yoksa CHP, HDP, PKK, FETÖ'nün istediği bir sistem var, buna mı evet diyeceğiz.' Esasında bu referandum biraz da bunun kararını vermek olacaktır." diye konuştu.