Türkiye, PKK'yı bugün sırtüstü yere yatırmış durumda
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Türkiye terörle mücadelesinde yıllardır millete kan ağlatmış, özellikle bölgedeki Kürtlerin canına okumuş PKK'yı bugün sırtüstü yere yatırmış durumda." dedi.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, NTV canlı yayınında katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.
Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu'nun faaliyetlerine ilişkin soru üzerine Akdağ, meseleye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın doğrudan sahip çıkmasının önemli olduğunu belirtti.
Üç yıl önce kurulan Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu'nun çatısı altında 8 bakanlığın çalışma yaptığını hatırlatan Akdağ, "Yeni dönemde Başbakanımızın talimatlarıyla Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu'nu, Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu halinde geliştireceğiz. Malum uyuşturucu ve alkolle ilgili olarak bu kurul mücadelesini yürütüyor, daha ziyade uyuşturucuya yoğunlaşmış biçimde, ancak biliyoruz ki uyuşturucu kullananların, madde bağımlılığına düçar olanların çok önemli bir bölümü, yüzde 95'ten daha fazlası önceden sigara içmiş kişiler, sigara mücadelesini de bu çatı altında bütüncül yaklaşımla devam ettireceğiz." diye konuştu.
Mücadeleyi bütünlük içinde yürütmenin önemine değinen Akdağ, bunun için aileler ve gençlerde farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı.
Akdağ, "Uyuşturucuya 'Bir kere deneyeyim, bir şey olmaz.' diyerek başlanıyor. Bu ikiye, üçe çıkıyor, daha sonra zaten iş işten geçmiş oluyor, dolayısıyla farkındalığın hem ailelerde hem de gençlerde artırılması çok önemli. Bunun için geçmişte çalışmalar yaptık ama bu sürekli devam ettirilmesi gereken bir husus. Hem liselerimizde hem de üniversitelerimizde farkındalık çalışmalarına devam edeceğiz." dedi.
"SON ZAMANLARDA BONZAİ KULLANIMI ARTTI"
Akdağ, tedaviyi, rehabilitasyonu ve daha sonraki sosyal uyumu yeniden ele aldıklarını, bununla ilgili yeni strateji hazırladıklarını bildirdi.
Uyuşturucu satışının önlenmesinin önemine işaret eden Akdağ, "Son zamanlarda bonzai kullanımı arttı. Bunun ham maddesi bir şekilde yurt içine sokuluyor ve üretimin bir kısmı da Türkiye'de yapılabiliyor. Cezaları artırdık, özellikle 'torbacı' diye tabir edilen kişilerin de artık ciddi cezaları var. Bir uyuşturucu satıcısı tespit edildiğinde, yakalandığında savcılık, mahkeme mallarına el koyacak. Uyuşturucu satıcısı malının, uyuşturucudan kazanılmış parayla elde edilmediğini ispatlama yükümlülüğünde olacak. Mücadeleyi kararlı şekilde sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
KIBRIS'TA ÇÖZÜM ARAYIŞI
Kıbrıs görüşmelerine ilişkin soru üzerine Akdağ, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gerçekleştirdiği ziyaretlerde, her kesimden muhataplarla kapsamlı görüşmeler yaptığını belirtti.
Rum tarafının, işi çözümsüzlüğe mahkum etmeyi, kendi lehine gördüğünü ifade eden Akdağ, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin, uygunsuz bir zamanda, haksız biçimde Avrupa Birliği'ne alınmasının, çözümde olumsuz rolü olduğunu vurguladı.
Akdağ, çözüme ilişkin bir taraftan diplomatik adımlar tespit edilirken, diğer taraftan KKTC'nin kalkınmasına odaklanılması gerektiğini bildirdi.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine ilişkin Akdağ, AB'nin Türkiye için hedef olmaya devam ettiğini, Türkiye'nin bu konuda gereken hususları büyük ölçüde yerine getirdiğini kaydetti.
"MHP CEVABI VERMİŞ OLDU"
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'da başkan yardımcılığına eski Başbakan Tansu Çiller ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi getireceği" iddiası hatırlatılarak, konuya ilişkin MHP'den, "Bu tip senaryolar çürümüş bir zihniyetin ürünüdür." açıklamasının geldiğinin ifade edilmesi üzerine Akdağ, MHP'nin cevabı verdiğini belirtti.
Başbakan Yardımcısı Akdağ, şöyle devam etti:
"Celal Adan kendi başına konuşmaz. Burada mesele şu, bir hep diyalogdan bahsetmiyor muyuz? 'Ülkede diyalog olsun, siyasetçiler birbirleriyle görüşsün, kavga etmesinler, ülkenin geleceği için birlikte çalışsınlar, gayret etsinler.' Bunun örneğini de anayasa referandumunda, 16 Nisan'da gösterdik. MHP ile AK Parti, referandumda birlikte çalıştılar, halkın önüne birlikte çıktılar. İyi bir diyaloğun örneğiydi bu. Elbette yarın bir cumhurbaşkanı seçileceği zaman Türkiye'ye, vatandaşlarımız meseleye bu gözle bakacaklar. Farklı bir sisteme giriyoruz. Şu anda CHP ile HDP, hemen hemen her hadisede kol kola vermiş durumdalar. Bizim AK Parti olarak burada MHP ile bir diyalog içinde olmamız bence son derece medeni bir siyasetin ürünü."
"TÜRKİYE, PKK'YI BUGÜN SIRTÜSTÜ YERE YATIRMIŞ DURUMDA"
"AK Parti ile MHP arasında 2019 öncesinde bu iş birliği olur mu?" sorusu üzerine Akdağ, şu yanıtı verdi:
"AK Parti'nin oyları zaten yüzde 50 civarında, bunun için 'Biz ortak bir aday çıkarıyoruz.' demeye falan da gerek kalmayabilir. Vatandaşın kendi basireti ve feraseti yolunu buluyor. PKK ile kol kola duran bir HDP ile CHP'nin yakınlığı dikkat çekiyor. En son CHP'li bir milletvekilinin silahlı İHA'larla ilgili ifadeleri gerçekten çok dikkate şayandır. Ne demek istiyorlar? Türkiye terörle mücadelesinde yıllardır millete kan ağlatmış, özellikle bölgedeki Kürtlerin canına okumuş PKK'yı bugün sırtüstü yere yatırmış durumda. PKK artık bizim topraklarımızdaki etkinliğini tamamen yitirdi. Bunun için herkesin sevinmesi gerekir."
"ARTIK KURSUNLAR DA GÖRELİM"
Meral Akşener'in kuracağı ve "Merkez Demokrat Parti" adını taşıyacağı söylenen yeni siyasi oluşuma ilişkin soru üzerine Akdağ, "Bir tek tuğla bile koparamazlar, oy açısından söylüyorum. Türkiye böyle toplum mühendisliğiyle tepeden inme partilerin kuruluşuna birçok kere şahit oldu. Milletin tabanından yükselen bir sesten bahsetmiyoruz burada. Artık kursunlar da bir görelim, bunu böyle sündüre sündüre, ballandıra ballandıra 'Kurduk, kuracağız.', hadi canım. Er meydanına çıksınlar bir görelim yani neymiş." diye konuştu.
Kurulacak partinin MHP'yi etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin soru üzerine ise Akdağ, şunları kaydetti:
"Bizim seçmenimizi hiç etkileyeceğini düşünmüyorum. MHP'yi de önemli ölçüde etkileyeceğini düşünmüyorum. Bir toplum mühendisliği ile kurulan ve arkasında da birtakım güçlerin, bir şekilde dolaylı olarak bir FETÖ desteğinin olduğunu başından beri görüyoruz, kurulmaya çalışılan partiyle alakalı olarak. Dolayısıyla bu tutmaz, milletin vicdanında böyle bir partinin önemli oy oranına sahip olacağına ben hiç inanmıyorum."