Türkiye '7. İstanbul Arabuluculuk Konferansı'na ev sahipliği yapacak
Türkiye, uluslararası örgütlerden üst düzey temsilcilerin katılımıyla 17 Eylül'de düzenlenecek "7. İstanbul Arabuluculuk Konferansı"na ev sahipliği yapacak.
Arabuluculuk alanında marka haline gelen Türkiye, uluslararası örgütlerden üst düzey temsilcilerin katılımıyla 17 Eylül'de düzenlenecek "7. İstanbul Arabuluculuk Konferansı"na ev sahipliğini üstlenecek.
Türkiye, son yıllardaki çabalarıyla uluslararası sorunların barışçı çözüm yollarından biri olan ve Birleşmiş Milletler (BM) şartında da yer bulan arabuluculuk konusunda, "farkındalık ve kapasite yaratılması" çalışmalarıyla, anlaşmazlıkların barışçıl yollardan çözümü ve arabuluculuk alanında marka haline geldi.
Üstlendiği bu rolü çok katmanlı ve geniş bir girişim mimarisiyle sürdüren Türkiye, arabuluculuk alanına hem teorik hem de pratik çerçevede katkı sağlıyor.
7. İSTANBUL ARABULUCULUK KONFERANSI
İlki 2012'de düzenlenen ve alanında uzman yerli ve yabancı katılımcıları bir araya getiren konferansların, 7'ncisi bu yıl 17 Eylül'de İstanbul'da yapılacak.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in açılışını yapacağı konferans, uluslararası örgütlerden üst düzey temsilciler ile arabuluculuk alanında dünyaca tanınmış isimleri bir araya getirecek.
Konferansa, Ghassan Salame, Staffan de Mistura ve Alvaro de Soto gibi eski BM Özel Temsilcileri, BM, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) gibi örgütlerden üst düzey temsilciler ve Prof. Dr. William Zartman gibi arabuluculuk alanında dünyaca tanınmış uzmanlar katılacak.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlangıcından bu yana barış alanında çalışan insanların karşılaştığı sınamaların ele alınacağı konferansta, salgının çatışma dinamiklerini nasıl etkileyeceği detaylı tartışılacak.
Üç ana panelden oluşan konferansta, çatışma bölgelerindeki mevcut durum, salgın sonrası dönemde çatışma ve barış dinamikleri ile dijitalleşmeyle barış inşası arasındaki ilişki de ele alınacak.
Kovid-19 salgını nedeniyle yaşanan kısıtlamalardan dolayı bu yıl çevrimiçi düzenlenecek ve YouTube üzerinden canlı yayınlanacak konferansın çevrimiçi yapılması, kendi içinde de bir yenilik teşkil ediyor.
Etkinliğin çevrimiçi düzenlenmesi, Bakan Çavuşoğlu'nun geçen yıl gerçekleştirilen 11. Büyükelçiler Konferansı vesilesiyle ilan ettiği "Dijital Diplomasi" girişimi ruhuyla da uyum teşkil ediyor.
"BARIŞ İÇİN ARABULUCULUK" ALANINA İLGİ DUYAN HERKESİ BİR ARAYA GETİRİYOR
Dışişleri Bakanlığı tarafından 2012'den bu yana düzenlenen İstanbul Arabuluculuk Konferansları, politikacılar, diplomatlar, akademisyenler, uzmanlar, öğrenciler ve barış için arabuluculuk alanına ilgi duyan herkesi bir araya getiriyor.
Arabuluculuk alanındaki en güncel tartışmaların ele alındığı konferanslar, arabuluculuk alanındaki kavramsal çerçeveye katkı sağlıyor.
Bugüne kadar düzenlenen konferanslarda, çeşitli vakalara odaklanarak dijital dönüşümün çatışma dinamiklerine etkileri, arabuluculuk alanındaki eşgüdüm ve tamamlayıcılığa duyulan gereksinim, bölgesel ve uluslararası örgütlerin arabuluculuktaki rolü, sürdürülebilir kalkınma ile barış arasındaki ilişki ve arabuluculuk alanında kapsayıcılığın önemi ele alındı.
Konferanslar ayrıca BM, AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde arabuluculuk kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulundu. Bu bağlamda, konferansların başarısı benzer bir konferansın 2017'den itibaren Türkiye tarafından İİT için de düzenlenmesine öncülük etti.
ULUSLARARASI ÖRGÜTLERDE ARABULUCULUK GİRİŞİMLERİ
Türkiye, arabuluculuğun önleyici diplomasi ve uyuşmazlıkların çözümü bakımından sahip olduğu önemi uluslararası toplum nezdinde daha görünür kılmak ve arabuluculuk çabalarına daha fazla emek ve kaynak ayrılmasını sağlamak amacıyla, 2010'da Finlandiya'yla BM çatısı altında "Barış İçin Arabuluculuk" girişimini tesis etti.
Bu girişim arabuluculuk konusuna kayda değer bir ilgi ve destek sağladı, "Arabuluculuk Dostlar Grubu"nun üye sayısı 52 ülke ile BM dahil 8 uluslararası ve bölgesel kuruluş olmak üzere 60'a ulaştı.
Türkiye'nin BM'deki girişiminin başarısı, benzer nitelikteki grupların AGİT ve İİT bünyesinde de tesis edilmesini sağladı.
Bu bağlamda Türkiye, her üç grupta da eş başkan konumuna sahip tek ülke olarak dikkati çekiyor.