Tüm gözler belli askerlik için Başkan Erdoğan'a çevrilmişti: Açıkladı!

Başkan Erdoğan AK Parti grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

Yemin törenimizin hemen ardından bakanlarımızı kamuoyuna açıkladık. Bakan yardımcılarımızın bir kısmının atamasını yaptık. Diğer üst düzey yöneticilerle ilgili çalışmalarımızı önemli ölçüde tamamladık. Peyderpey atamalarımızı gerçekleştireceğiz. Bakanlarımız kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili kısa orta ve uzun vadeli eylem planlarını hazırlıyor. Kısa vadeli programımızı hemen uygulamaya geçireceğiz. Ve 100 günlük program çalışmamız devam ediyor. OHAL’i kaldırmış olmamız, önemli bir adımdır. Söz verdik, sözümüzü yerine getirdik. Seçimin ardından bu adımı atacağız dedik. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi, ne aldanan olacağız ne aldatan olacağız dedik ve bu gerçeği uygulamaya bir kez daha geçirmiş olduk. 

TÜRKİYE'Yİ BEDELLİYE İHTİYAÇ KALMAYAN BİR DURUMA GETİRECEĞİZ

Terörle mücadele ihtiyaç duyulan düzenlemeler Meclisimiz tatile girmeden hayata geçecek. Bedelli askerlik kanunun da bu hafta hayata geçirerek o konuda da sözümüzü tutmuş olacağız. Batı ülkelerinde askerlik için personel bulunamadığı dönemde biz, yığılmaları önlemek için bedelli askerlik düzenlemesi çıkarmak zorunda kalıyoruz. Bu durum askerlik meselesini daha köklü bir anlayışla ele almamız gerektiğini gösteriyor. Türkiye'yi bedelliye ihtiyaç kalmayan bir duruma getireceğiz. Bununla birlikte Türkiye'nin askerlikle bağlarının kopmasını da istemiyoruz. Türk milleti asker bir millettir.Onun ruhundaki o hassasiyeti ve inceliği de kaybetmek istemiyoruz. Hem tüm vatandaşlarımıza temel askerlik eğitimini vereceğimiz, hem de TSK'nın gücünü uzman hale getireceğimiz bir sistem üzerinde çalışacağız.

SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ EVİNE DÖNENE KADAR...

İhtiyaç duyulan her zaman ülke genelinde veya belli yerlerde OHAL ilan etme yetkimiz vardır. Böyle bir ortamda hiç kimsenin ülkemizi terörle mücadele konusunda çıkardığı kanunlar konusunda eleştirmeye hakkı olamaz. Bizim için önemli olan kimin ne dediği değil, ülkemizin neye ihtiyacı olduğudur. Güvenlik güçlerimizin bir süredir, sınırlarımızın içinde veya dışında yürüttüğü operasyonlar bunun göstergesidir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile yaklaşık 4 bin kilometrekare alanı Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirdik. Şimdi Münbiç'te yeni bir dönem açıyoruz. Hudutlarımızda tek bir terörist kalmayana kadar, Suriyeli kardeşlerimiz evlerine geri dönene kadar operasyonlarımız sürecektir. Gerçek dostlarımız bu mücadelede yanımızda olanlardır. Türkiye'ye yönelik böyle tehditlere rağmen, teröristlerin yanında yer alanları da asla unutmayacağımızı belirtmek isterim. 

İSRAİL'E ÇOK SERT SÖZLER...

Kendi sınırlarımızı kadar bölgesel gelişmeler de bizi yakında ilgilendiriyor. Hiç şüphesiz ülkemizdeki en mazlum coğrafya Filistin'dir. İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılar bir insanlık suçudur. İsrail saldırıları ile bir terör devleti olduğunu tekrardan göstermiştir. Asıl vahim olan ise dünyanın Filistinlileri görmezden gelmesidir. Olaylarda ölen tek bir İsrail asker için tüm dünya harekete geçmiştir. İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeden önüne gelene vurarak, yaralayarak, insanların evlerini başlarına yıkarak Filistinlileri yaşadıkları yerden yollamaya çalışıyor. Dünyayı felakete uğratan Hitler'in ruhu bazı İsrailli yöneticilere sıçramıştır. Bugün yaşananlara susanlar, yarın akacak kanların müsebbipleri olacaklardır. Türkiye, Filistin halkının yanında olmaya devam edecektir.

ÇOK YAKINDA BÜYÜK KAZANIMLAR ELDE EDECEĞİZ

Günümüz dünyasında bağımsızlığın, hedeflere ulaşmanın yolu imandan, inançtan, çalışmaktan geçiyor. Bir de siyaseti, diplomasiyi, ekonomiyi eklemek gerekiyor. Bugün Türkiye her alanda itibarlı bir ülke haline gelmişse bunda en büyük pay milletimize olan inancımızdır. Hem milletimize hem kendimize inandık, güvendik hem de ülkemizi büyüttük. Son 5 yılda maruz kaldığımız her saldırıyla birlikte ekonomik hançerin sırtımıza saplanma nedeni budur. Tüm milletimiz emin olsun ki kazandıklarımız karşısında bu faturanın hiçbir kıymeti yoktur.Çok yakında, ekonomik olarak da çok büyük kazanımlar elde edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'nin büyümesini, kalkınmasını engelleyemiyorlar. Şöyle sağlam bir hamleyle bu sıraları öne taşımanın önünde hiçbir mani yoktur.

ONLAR MEMURU İŞÇİYİ SÖMÜRDÜ, BORÇLARINI BİZ ÖDEDİK

Çalışanlarımızdan yıllarca kesilen konut edindirme yardımını kim gerçekleştirdi, biz gerçekleştirdik. Bunlar öyle ufak, basit rakamlar değil. Doların çok düşük seviyede olduğu dönemde, bu kesintiler için 4,5 milyon kişiye 15 milyar lira konut edindirme yardımı için de 8,5 milyon kişiye 3,5 milyar lira ödeme yaptık. Bunu biz yaptık; neredeydi CHP, neredeydi diğerleri? Onlar memuru, işçiyi sömürdüler. Biz geldik, bu devletin memuruna, işçisine borcu biz ödedik. 15 yıl geçti bunlar unutuldu. Turizmde çok hareketli ve bereketli bir sezon yaşıyoruz. Turizm gelirlerinde rekor kıracağız. Merkez Bankası rezervlerimiz şu an itibariyle 102 milyar dolara çıkarak yeniden toparlanma başlamış vaziyette. Bizden önceki iktidarların hepsi IMF'e borçlandı, biz bunları sildik süpürdük. 

YEREL SEÇİM VURGUSU

Türkiye yönetim sistemi değişikliğini 16 Nisan 2017 halk oylaması ve 24 Haziran seçimleriyle tamamlamıştır. Önümüzde kısa vadeli tek bir seçim vardır, 2019 Mart'ındaki mahalli idareler seçimidir. 16 Ağustos'ta olağan kongremizi yapıyoruz, ardından mahalli idarelet seçimine ilişkin çalışmalarımızı başlatacağız. Siyasette de erken kalkan yol alır. Biz partimizi kurduğumuzdan beri her seçime ilk günkü heyecanla hazırlandığımız için bu başarıları elde ettik.  Milletimize sesleniyorum, partimize sesleniyorum; milletimizin verdiği mesajları doğru şekilde almaz, eksiklerimizi düzeltmeden sandığa gidersek bu bize yakışmaz. Hesaba çekilmeden, kendimizi hesaba çekmeyi bilmeliyiz. Diğer partilerin halini görüyorsunuz değil mi, biz o hale düşemeyiz, bu bize yakışmaz. Bize kibir, gurur asla yakışmaz. 2019 Mart'ı için de milletimizin sesine kulak vereceğiz, kimlerle devam edeceğimize karar vereceğiz.