Trump'tan Ruhani'ye: ABD'yi tehdit etmeyin yoksa acısını çekersiniz
ABD Başkanı Donald Trump, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yi bir daha ABD'yi tehdit etmemesi yönünde sert bir şekilde uyardı. Trump "Aksi halde tarih boyunca bazılarının yaşadıkları gibi bunun acısını çekeceksiniz" ifadelerini kullandı.
Twitter hesabı üzerinden "İran Cumhurbaşkanı Ruhani'ye" başlığı ile yaptığı paylaşımda Trump şu ifadelere yer verdi:
''ASLA AMA ASLA ABD'Yİ TEHDİT ETMEYİN''
"Bir daha asla ama asla ABD'yi tehdit etmeyin aksi halde tarih boyunca bazılarının yaşadıkları gibi bunun acısını çekeceksiniz. Artık şiddet ve ölüme dair kaçık ifadelerinizi sineye çekecek bir ülke değiliz. Dikkat et" dedi.
Ruhani, başkent Tahran'da ülkesinin büyükelçileri ve misyon temsilcilerine hitap ettiği konuşmada Trump yönetiminin İran'ın petrol ihracatını engelleme çabalarını eleştirmişti.
İran'ın stratejik derinliğinin doğudan Hint alt kıtası, batıdan Akdeniz, güneyde Kızıldeniz'e ve kuzeyde Kafkasya'ya uzandığını söyleyen Ruhani, "Siyasetten biraz anlayan kişi, İran'ın petrol ihracatını engelleyeceğiz demez. Birçok boğaz var. Hürmüz Boğazı bunlardan sadece biridir. İran'la barış, barışların anası; savaş, savaşların anasıdır" ifadelerini kullanmıştı.
'YALANCI BİR ZORBA'
Ruhani İran halkının, ülke güvenliği ve çıkarları aleyhine kışkırtmalara boyun eğmeyeceğini dile getirmiş ve Trump'ı 'yalancı bir zorba' olarak nitelendirmişti.
Ruhani ayrıca " Bugün ABD ile görüşmek teslim olmak ve halkın başarılarını sonlandırmaktan başka bir anlam taşımıyor. Bay Trump! Biz onurlu bir halkız ve tarih boyunca bölgedeki su yolunun güvenliğinin garantörüyüz. Aslan'ın kuruyla oynamayın yoksa pişman olursunuz" ifadelerini de kullanmıştı.
Trump mayıs başında İran ile P5+1 ülkeleri arasında 3 yıl önce imzalanan nükleer uzlaşıdan ülkesinin imzasını çektiğini duyurmuştu.
Ek olarak Trump İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlandırması karşılığında bu ülkeye uygulamaktan vazgeçtikleri geniş ölçekli yaptırımlara geri döneceklerini duyurmuştu.
Washington'ın tek taraflı bu adımı İran ve diğer imzacılar tarafından kabul edilmemiş ve anlaşmanın korunması konusunda mutabık kalınmıştı.