"Ortadoğu'nun en güçlü ve belirleyici ülkesi Türkiye'dir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Afrika gezisinin ilk durağı Tanzanya'ya hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrikalı dostlarımız arasında bu örgüte (FETÖ), bu örgütün niyetlerine, yanıltıcı söylemlerine karşı hassasiyet her geçen gün tanıdıkça, derinliğine vakıf oldukça artmaktadır. 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan bu örgütün, bu katil sürülerinin, artık 'diyalog, hizmet, eğitim, ticaret' diyerek gizlenme imkanı kalmamıştır. İnşallah Maarif Vakfının, TİKA'nın, Türkiye burslarının ve gönüllü kuruluşlarımızın desteğiyle bu terör örgütünü, ülkemiz, milletimiz ve dostlarımız için tehdit olmaktan çıkaracağız." dedi.

Erdoğan, Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar'ı kapsayan Doğu Afrika gezisinin ilk durağı Tanzanya'ya hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'nin, 2005'ten itibaren "Afrika yılı" süreci başlattığına değinen Erdoğan, "Bu süreçle birlikte de 12 büyükelçilikten aldığımız Afrika'da şu anda 39 büyükelçiliğe ulaşmış bulunuyoruz. Hedefimiz, Afrika'nın tüm ülkelerinde Türkiye'nin büyükelçilikleri olsun ve Afrika'yı, bu büyükelçiliklerimiz vasıtasıyla ikili ilişkilerimizi çok daha yoğun bir şekilde sürdürdüğümüz kıta haline getirelim." diye konuştu.

Erdoğan, ziyaretinde kendisine bakanlar, milletvekilleri ve iş adamlarının eşlik ettiğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Ziyaret programımda öncelikle Darüsselam'da Tanzanya Cumhurbaşkanı John Pombe Joseph Magufuli ile 23 Ocak'ta bir araya geleceğiz. Bilahare sayın Magufuli ile heyetlerimiz arasındaki resmi görüşmelere eşbaşkanlık yapacağız. Aynı zamanda Türk ve Tanzanyalı müteşebbislerimizin düzenleyeceği foruma değerli mevkidaşımla beraber iştirak edeceğiz. Tanzanya ziyaretimizin ardından 23 Ocak Pazartesi günü akşam saatlerinde Mozambik'in başkenti Maputo’ya geçeceğiz. 24 Ocak Salı günü Mozambik Cumhurbaşkanı sayın Filipe Jacinto Nyusi görüşecek ve heyetler arası toplantılarımızı yapacağız. Bu ziyaretim, ülkemizden Mozambik'e cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olacaktır. Bu ziyaretin özellikle özel bir anlamı da ilk ziyaret olmasının yanında malum Afrika ülkelerinde, Tanzanya olsun, Mozambik olsun, diğerleri olsun FETÖ'nün bu ülkelerdeki yoğun faaliyetleriyle ilgili oradaki devlet başkanlarıyla bu konuları da masaya yatırıp değerlendirmeleri inşallah yapmış olacağız.

Mozambik'teki görüşmelerimizin ardından 24 Ocak Salı akşamı Madagaskar'ın başkenti Antananarivo’ya varmayı düşünüyoruz. 25 Ocak Çarşamba günü Madagaskar Cumhurbaşkanı Hery Rajaonarimampianina ile bir araya gelecek, bilahare yapılacak heyetler arası görüşmelere de başkanlık yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanı ile son olarak geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul'da düzenlediğimiz Dünya İnsani Zirvesi'nde bir araya gelmiştik. Madagaskar ziyareti de Türkiye'den bu ülkeye cumhurbaşkanı düzeyinde yapılmış olan ilk ziyaret oluyor. Madagaskar'da gerçekleştireceğimiz temasların ardından aynı gün ülkemize geri döneceğiz."

Erdoğan, Ekim 1979'da açıldıktan sonra o dönemdeki bütçe mülahazalarıyla 1984 yılında kapatılan Darüsselam Büyükelçiliğinin "Afrika'ya Açılım" politikası kapsamında 2009'da yeniden faaliyete geçtiğini, Antananarivo Büyükelçiliğinin 2010'da, Maputo Büyükelçiliğinin ise 2011'de faaliyetlerine başladığını hatırlattı.

Açılımdan ortaklığa dönüşen Afrika politikası çerçevesinde 39 Afrika ülkesinde Türkiye'nin büyükelçiliği bulunduğunu aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki süreçte inşallah Dışişleri Bakanlığımızın gayretleriyle diğer ülkelerde de temsilcilik açmayı arzu ediyoruz. Ziyaretimiz vesilesiyle ikili iş birliğimizi ele alacak, ortak ilgi alanına giren bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunacağız. Bu ziyarette özellikle de Maarif Vakfımızla, onun temsilcileriyle birlikte FETÖ ile mücadele bağlamında muhataplarımızdan beklentilerimizi dile getireceğiz. Daha sonra da özellikle FETÖ'nün bilhassa dost ve kardeş coğrafyalarda tasfiye edilmesi için yoğun çaba sarf ediyoruz ve kendileriyle de neler yapabiliriz bunları konuşacağız. Şunu memnuniyetle belirtmek isterim, Afrikalı dostlarımız arasında bu örgüte, bu örgütün niyetlerine, yanıltıcı söylemlerine karşı hassasiyet her geçen gün tanıdıkça, derinliğine vakıf oldukça artmaktadır. 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan bu örgütün, bu katil sürülerinin, artık 'diyalog, hizmet, eğitim, ticaret' diyerek gizlenme imkanı kalmamıştır. İnşallah Maarif Vakfının, TİKA'nın, Türkiye burslarının ve gönüllü kuruluşlarımızın desteğiyle bu terör örgütünü, ülkemiz, milletimiz ve dostlarımız için tehdit olmaktan çıkaracağız."

- "YENİ PAZARLARA İHTİYACIMIZ VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyarette farklı sektörlerden birçok iş adamının yer aldığını belirterek, her 3 ülkede düzenlenecek iş forumları vasıtasıyla, iş adamlarını yerel muhatapları bir araya getirmek suretiyle onların iş bağlantıları kurmalarını sağlayacaklarını söyledi.

Erdoğan, "Bu konuda bakan arkadaşlarımızın da onlara gerekli desteği yadsınamaz. Tabii biz de cumhurbaşkanları olarak bu toplantılara bizzat iştirak etmek suretiyle iş adamlarımızın oradaki heyecanını, girişimci ruhunu da artırmış olacağız." dedi.

Forumların, kıta ile son dönemde gelişmekte olan ticari ve ekonomik ilişkilere ciddi katkılar sağlayacağına inandığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Özellikle ülkemizin içinden geçtiği bu süreçte, yeni açılımlara, yeni iş ortaklıklarına, yeni pazarlara ihtiyacımız var. Bu bağlamda geçtiğimiz kasım ayında İstanbul'da Türkiye-Afrika Ekonomi İş Forumu'nu düzenledik. İnşallah seyahatimiz sırasında hem bu forumun sonuçlarını görme hem de yeni ortaklıklar tesis etme imkanı bulacağız. Biz asla tek taraflı kazanmanın, başkalarının alın teri üzerinden zenginleşmenin peşinde değiliz. Biz, kazan-kazan esasına göre çalışmalarımızı sürdürmenin gayreti içinde olacağız. Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi, karşılıklı saygı esasına dayalı olarak da sürdürmenin kararlılığı içindeyiz. Hamdolsun Afrika seyahatlerine, geçmişinde sömürgecilik lekesi olmayan bir ülkenin temsilcileri olarak her zaman başımız dik, alnımız ak olarak çıktı. Afrikalılar da bizleri adeta kardeş gibi, uzaklardan gelen yakın bir dost gibi her seferinde muhabbetle bağırlarına basıyor. İnşallah bu müspet iklimi devam ettirecek, ticaret, ekonomi, eğitim, turizm ve enerji gibi farklı iş birliklerimizle inşallah perçinleyeceğiz."

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

MHP'ye, başkanlık için "evet" demesi karşılığında "bakanlık" verileceği iddialarıyla ilgili görüşü sorulan Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Ülkemizle alakalı açıklamaları henüz erken buluyorum. Şundan dolayı, tabii bu sürecin parlamento aşaması başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır. Bunun adı referandumdur. Şimdi ise gerçek sahibine gideceğiz, millete gideceğiz. Milletimizin bu referandum kararı ile ilgili vereceği karar ne olacak, bunu önce görmemiz lazım. Bunu gördükten sonra milletimiz hakikaten bu referandum kararını onaylıyorsa, onayladıktan sonra hemen bir seçim söz konusu değil. Ondan sonra bir seçim süreci var. Seçimin şu andaki görüntüsü 2019. Bu seçimde tekrar millete gidilecek. Millet ne karar verecek, onu da görmek gerekiyor. Onun için bu neticeleri alalım, ondan sonra bu adımları atalım.

Özellikle partili bir Cumhurbaşkanı süreci, bir defa bu işin en farklı olan yönü olacak. Bütün bunların yanında da özellikle de Türkiye'nin geleceğe yönelik çok daha performansı artıracak kararlar almasının gereğine inanıyoruz. Her ne kadar birileri 'rejim mejim' deyip duruyorsa da ki alakası yok, bu bir sistem değişikliğidir. Bu sistem değişikliği de kusura bakmasınlar daha kısa süre önce başlamış değil. Cumhuriyetimizin kuruluşuna dayanır bu iş. Cumhuriyetimizin kuruluşuna baktığımız zaman, hani ikide bir 'tek adam, tek adam' deyip duruyorlar... Cumhuriyetin kuruluşunu bilmezlerse, bunu bilmezler. Bütün bunları şöyle bir elediğimiz zaman, bu işin buralara nasıl geldiği çok açık ve net ortadadır. Şu anda da milletimizin vereceği karar, bizim için baş göz üstünedir. İnşallah bu adımı bu şekilde atacağız. 2019'da seçim yapılır, yeni partili Cumhurbaşkanı seçilir, partili Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da kim olacaksa partili Cumhurbaşkanı tabii ki o kabinesini oluştururken, bağlayıcı bir niteliği olmayan bir süreçtir. Burada ağırlıklı olarak biliyorsunuz parlamentodan değil, parlamento dışı bir kabine oluşturma şansı olacağı için bu bir defa birinci derecede önem arz ediyor. İkinci derecede parlamento içinden de bu kabineye kişiler alabilir. Onu, o günün şartları belirleyecektir, dersek ki o zamana kadar çok vakit var ve o güne kadar da çok çok farklı güçlü bir kabinenin oluşturulması ülkemizin menfaatine olacaktır."

- "PARÇALI BİR ORTADOĞU'YU ASLA DÜŞÜNMÜYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın birçok açıklamalar yaptığını, kendilerinin de bu açıklamaları izlediklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"Biz de bu açıklamaları şu anda izliyoruz. Köprüler, demiryolları vesaire ondan öte biz şu anda Ortadoğu'yu düşünüyoruz. Yani Trump'ın Ortadoğu'daki tavrı ne olacaktır? Çünkü Ortadoğu şu anda kaynıyor. Şu anda Ortadoğu ile ilgili bazı söylemler kulağımıza geliyor ki, bu söylemler doğrusu rahatsız edicidir. Onun için tabii bunları oturup değerlendirmek gerekecek. Biz toprak bütünlüğüne saygı duyulan bir Ortadoğu'dan yanayız, parçalı bir Ortadoğu'yu asla düşünmüyoruz ve bu doğru olmaz, bu Ortadoğu halklarının bir defa kendisine saygısızlık olur.

Böyle bir düşünceye biz Türkiye olarak 'evet' diyemeyiz. Onunla ilgili de özellikle ben sayın Trump'a yapacağımız ziyarette ki randevu ne zamana verilir şu anda bilemiyorum, arkadaşlarımız, Dışişleri görüşmelerini, çalışmalarını sürdürüyorlar. O görüşmede bunları tabii A'dan Z'ye kendileriyle müzakere edeceğiz, ele alacağız, bu müzakerelerle birlikte.... Çünkü Ortadoğu'nun en güçlü ülkesi Türkiye'dir ve belirleyici ülkesi Türkiye'dir. Ortadoğu ile yakından, uzaktan ilgisi, alakası olmayanlar kalkıp da Ortadoğu ile ilgili hakikaten çok çok tarihi bir yanlışın içine düşerek bir karar verirlerse bu tabii dünyamız için insanlık için isabetli olmaz diye düşünüyorum."

- "HALKIMIZIN PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞINA SICAK BAKTIĞINI GÖRÜYORUZ"

"Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili referandum süreci başlayacak ve referandumda bir kampanya süreci olacak. Başbakan Binali Yıldırım da 7 Şubat'ı işaret etmişti. Siz de kampanya sürecinde yer alacak mısınız? Meydanlarda görecek miyiz sizi?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şu anda, bizim meydanlarda yer almamıza mani bir hal yok. Birçok etkinlikler olacaktır ve bu etkinlikler içinde arkadaşlarımla değerlendirmelerimizi yaparız. Bu değerlendirmelerden sonra meydana çıkar mıyız, çıkmaz mıyız... Ben şu anda zaten meydanlardayım. Bakın dün de meydandaydım, bundan önce de yine meydanlardayım ama bunun değerlendirmelerini yaptıktan sonra ona göre kararımızı veririz. Nerede ne zaman halkımızla bir araya geleceğiz, buluşacağız, bunları konuşuruz. Kaldı ki bir Cumhurbaşkanı olarak, Cumhurbaşkanlığı üzerinde bir geleceğin hazırlandığı süreç herhalde bizi de ilgilendirecektir, düşüncelerimizi halkımızla paylaşmayı gerektirecektir diye düşünüyorum."

"Siz yoğun anket yaptıran bir kişisiniz. Acaba sizdeki anketlerde referandumla ilgili durum nedir, sizin referandum tahmininiz nedir?" şeklindeki soru üzerine ise Erdoğan, "Biraz erken oluyor" şeklinde espri yaptı.

Erdoğan, "Anketler var da bunları, biraz daha şöyle hızlanalım, ondan sonra inşallah sizlerle paylaşırız ama ben sadece bir şeyi söyleyeyim; halkımızın, milletimizin şu anda yani referandum ile birlikte Türkiye'de özellikle partili Cumhurbaşkanlığına sıcak baktığı ve çok da ciddi manada bir oranla bu işe yaklaştığını görüyoruz. Zaten böyle bir şey olmasa, biz böyle bir şeyin içinde de olmayız, onu da çok açık söyleyeyim." diye konuştu.