Terör örgütüne en ağır darbe vurulmuştur
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Terör örgütüne bugüne kadar vurulan en ağır darbe vurulmuştur. Girilmez yerlere girilmiş, inler başlarına geçirilmiş ve mağaralar imha edilmiştir." dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İlçe Halk Eğitim Merkezi toplantı salonunda düzenlenen AK Parti 6. Olağan Şefaatli İlçe Kongresi'nde konuştu.
Türkiye'nin FETÖ, PKK, DHKP-C, DEAŞ dahil 10 civarında terör örgütü ile tek başına mücadele eden dünyadaki yegane ülke olduğunu belirten Bozdağ, şöyle konuştu:
"Terör örgütleriyle mücadele ederken sadece bu taşeron örgütlerle de mücadele etmiyoruz. Bu örgütlerin yularını elinde tutan karanlık güçlerle de mücadele ediyoruz. Bu örgütlere silah ve lojistik destek veren, eğitim sağlayan, her türlü kolaylık ve imkan vererek yardım eden güçlerle de mücadele ediyoruz. 15 Temmuz'da bu millet sadece darbe teşebbüsünde FETÖ'cü teröristleri alt etmedi. Aynı zamanda bu FETÖ köpeğini ve onun arkasında bulunanları da alt etti, onları da yendi. O yüzden terörle mücadelede sadece bu teröristleri, bunları sevk ve idare eden terör örgütlerini değil onların arkasındaki güçleri de Türkiye yendi. Bundan sonra da yenmeye devam edecektir."
Bozdağ, insansız hava araçları ve silahlı hava araçlarının da teröre büyük bir darbe vurduğunu ifade etti.
Türkiye'nin terörle mücadelesini etkin bir şekilde sürdürdüğünü dile getiren Bozdağ, şunları söyledi:
"PKK bugün Türkiye toprakları üzerinde planlı eylem yapma kabiliyetini tamamen kaybetti. Plansız eylemler yapmak zorunda kalmıştır. Terör örgütüne bugüne kadar vurulan en ağır darbe vurulmuştur. Girilmez yerlere girilmiş, inler başlarına geçirilmiş ve mağaralar imha edilmiştir. Binlerce terörist etkisiz hale getirilmiş, binlercesi yakalanmıştır. Bitene kadarda bu mücadele devam edecektir."
"BUGÜNE KADAR SİVİL HİÇBİR VATANDAŞIMIZA ZARAR VERİLMEMİŞTİR"
Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelede sivillerin zarar görmemesi için büyük bir dikkat gösterdiğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar sivil hiçbir vatandaşımıza bilerek ve isteyerek zarar verilmemiştir. Bundan sonra da verilmeyecektir ama teröristlere de göz açtırılmayacaktır. Nerede olursa olsun gidilecek, bulundukları yerde teröristler yok edilecek. Öyle bekleme yok. Onlarla daha aktif mücadele yapmak ve bulundukları yerlerde onları imha etmek gerekir. Güvenlik güçlerimiz bu noktada üzerlerine düşeni yapıyorlar, yapmaya da devam edecekler."
Bozdağ, Türkiye’nin kendi silahlarını üretmesinden rahatsız olan çevreler bulunduğunu, esasında bu tartışmanın İHA, SİHA konusundaki yerli üretime karşı da Türkiye’nin aleyhine bir algı oluşturma gayreti olduğunu anlattı.
S400 SAVUNMA SİSTEMİ
Türkiye'nin, savunması için ne gerekiyorsa yapacağını aktaran Bozdağ, şunları kaydetti:
"S-400’leri Türkiye alacak. 'Efendim niye alıyorlar?’ Herkes ayağa kalkıyor. O zaman sen ver, senden alalım. Amerika versin, NATO’nun diğer ülkeleri versin. 'Vermeyiz.' O zaman sen vermezsen, ben başkasından alacağım. 'Alamazsın.' Peki, benim hava sahamı kim koruyacak, bu milletin, bu devletin herhangi bir saldırı karşısında korumasını ve güvenliğini hangi teknolojiyle, hangi silahlarla sağlayacak? Bizim vazifemiz ihtiyaç olduğunda bu güvenliği sağlayacak alt yapıyı bulmak değil midir? Türkiye’ye üstü kapalı, üstü açık silah verme konusunda yavaş davranan esasında örtülü bir ambargo uygulamaya çalışan çevrelerin hepsine şunu da söylüyorum, çok net söylüyorum: 'Kötü komşu kişiyi mal sahibi yapar.' Sizin yaptığınız bu şeyler Türkiye’nin gücünü zayıflatmayacaktır. Aksine bizim yerli üretimimizi, kendi mühendislerimizin, teknik adamlarımızın üretimini ve Türkiye’nin bu alandaki ARGE yatırımını daha da artıracaktır. Kimse bizim güvenliğimizle ilgili gerekli savunma sanayi malzemelerini almamızı eleştiremez. Her ülke, kendi ülkesinin savunmasını sağlamak için nasıl alım yapıyorsa, nasıl gerekli adımları atıyorsa, Türkiye de kendi savunması için gerekli olan savunma sanayi ürünlerini almakta tereddüt etmeyecek. Üretmekte tereddüt etmeyecektir çünkü biz, bağımsız bir devletiz. Bağımsız devlet olmanın gereğini de Allah’ın izniyle yapacağız."
"KUZEY IRAK BÖLGESEL YÖNETİMİ'NİN UYGULADIĞI REFERANDUM GAYRİMEŞRUDUR"
Türkiye'nin bu referandum kararının uygulanmaması için üzerine düşeni çok net şekilde yaptığını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bizim, Türkiye olarak bu konuda kafamız çok nettir, bir karışıklık söz konusu değildir. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin aldığı ve uyguladığı referandum, gayrimeşrudur ve Türkiye bakımından hukuken hiçbir geçerliliği yok. Irak Hükümeti bakımından da dünya bakımından da bir geçerliliği yok, uluslararası hukuk bakımından da bir geçerliliği yoktur."
"ARTIK TÜRKİYE'DEN KUZEY IRAK'A UÇUŞ YOK"
Bozdağ, sınırda başlattıkları tatbikatın Irak hükümeti ile ortak yürüyen tatbikata dönüştüğünü hatırlattı.
"Irak'ın askerleri de katıldı. Türk hava sahasını, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bulunduğu alanlara tamamen kapattık." diyen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Artık Türkiye'den Kuzey Irak'a uçuş yok. Bundan sonra da atılması gereken adımları ve alınması gereken tedbirleri almaya devam edeceğiz. Ekonomik, siyasi, askeri, her türlü tedbirlerin planlanması yapıldı. Hangi tedbirlerin, hangi vakitte, hangi önceliğe göre alınacağını hükümetim kararlaştıracak. Adım adım bunları atacağımızı ve gerçekleştireceğimizi buradan ifade etmek isterim."