Teknoloji el hastalıklarını artırdı
Ellerimiz, teknolojik aletlerin uzun süreli kullanımına, bir de yanlış pozisyonda kullanmanın yol açtığı yıpranma eklendiğinde son yıllarda daha fazla risk altında.
Gün içerisinde yeterince yorulan ellerimiz, teknolojik aletlerin uzun süreli kullanımına, bir de yanlış pozisyonda kullanmanın yol açtığı yıpranma eklendiğinde son yıllarda daha fazla risk altında. Bilgisayar ve akıllı telefonlar derken ellerimizde meydana gelen tendon ve sinir sıkışmaları, takılmalar, günlük el ve parmak kullanımını ileri derecede kısıtlamaya kadar gidebiliyor. Elimizdeki dokular yoruluyor, yıpranıyor ve zaman içinde sertleşme başlıyor. Bu nedenle ellerimizin de günlük kapasitesi olduğunu bilmek ve yanlış kullanımdan kaçınmak şart. Prof. Dr. Ufuk Nalbantoğlu, günümüzde el hastalıklarının artık çok genç yaşlarda da sık rastlanan bir hastalık haline geldiğini belirterek “Sinir ve tendon sıkışmaları başta olmak üzere tetik parmaktan kubital oluk sendromuna dek bazı el hastalıkları günümüzde hızla yaygınlaşıyor. Unutmamalıyız ki; ellerimiz beynimizin bir uzantısıdır. Düşündüğümüzü yapabilmemizi sağlayan, uygulayıcı organımızdır. Değil elimizi hiç kullanamamak, kısmen kullanmamız bile aslında ne kadar önemli olduğunu hemen bize gösterecektir” diyor. Prof. Dr. Ufuk Nalbantoğlu, günümüzde en sık karşılaşılan 5 el hastalığını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
• Tetik parmak/ Takılma
Özellikle sabahları parmaklarını açma kapama zorluğu yaşayanlar nasıl zor bir hastalık olduğunu iyi biliyor. Parmakların takılması hatta kilitlenip hareket edemez hale gelmesi kişide ‘acaba felç mi oldum parmağımı açamıyorum’ korkusuna neden olurken, gün içerisinde ödemin geçmeye başlamasıyla parmaklar açılmaya başlıyor. Adına ‘tetik parmak hastalığı’ denilen bu takılmalar; başta klavye ve bilgisayar kullanımı olmak üzere, bahçe ile ilgilenme, ileri yaş, yanlış ve ağır spor, makas gibi aletleri uzun süreli kullanma nedeniyle günümüzde oldukça sık görülür hale geldi. Kadınların doku olarak kırılgan olmaları, doku tiplerinin daha yumuşak olması onları tetik parmak hastalığına daha yatkın hale getiriyor. Tetik parmak sendromuna karşı; güne el egzersizi ile başlamak, egzersiz öncesi ılık su, egzersiz sonrası ise soğuk uygulamak; ödem azaltıcı antienflamatuar krem kullanmak, düzenli spor yapmak alabileceğiniz önlemler arasında. Hastalıkta ilaç tedavisinin yanı sıra, lokal enjeksiyonlar, fizik tedavi, gerekirse cerrahi tedavi uygulanıyor.
• Kubital Oluk / Dirsekte sinir sıkışması
Özellikle ofis çalışanlarının sinsi hastalığı olan ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek yaygınlaşan kubital oluk sendromu, dirsekte sinir sıkışması anlamına geliyor. Ellerde ve parmaklarda uyuşmaya yol açan, telefonla bile konuşturmayan, genellikle dört ve beşinci parmaklarda uyuşukluk, ağrı, karıncalanma ve güç kaybına yol açan, kişinin günlük yaşam kalitesini düşüren hastalık özellikle bilgisayar kullanırken dirseklerini yaslayarak çalışan genç insanlarda daha çok görülüyor. Dirsekte ve bölgede yer değiştiren ağrıya yol açan hastalıktan korunmak için; dirsekleri uzun süre bükülü pozisyonda tutmamak, laptopu kucağında ya da kanepenin kenarına koyup dirseği zedelememek ve araç kullanırken kolu sürekli cama yaslamamak gibi davranışlar önemli fayda sağlıyor.
• Artroz / Başparmak eklemi kireçlenmesi
Başparmak ekleminin kireçlenmesi olarak tabir edilen artroza yol açan başlıca etken, teknolojinin gelişmesine paralel elektronik cihazların aşırı ve yanlış kullanımı. İnsanların yaşam süresinin uzaması ve başparmakla yapılan işlerin artması, başparmağın ana eklemini hızlı bir şekilde kireçlendiriyor. Elimizin yüzde 50’si anlamına gelen başparmak, kişinin günlük yaşantısında düğme açıp iliklemeden yazı yazmaya, tırnak kesmeden açma kapama, cisim tutmaya dek kritik öneme sahip. Buna karşın başparmağın elle birleştiği yerde, eklemde ciddi ağrılar, güç kaybı, zaman zaman şişme ve en son olarak deformasyonla ortaya çıkan artroz, zamanla başparmağı ve eli kullanamaz hale getiriyor. İyi analiz edilemediğinde karpal tünel sendromu ile karışarak yanlış tedavi verilebilen artroza karşı uyanık olmak, sağlıklı beslenmek, kalsiyum ve D vitaminini ihmal etmemek, spor yapmak, elleri zorlayıcı hareketlerden kesinlikle kaçınmak gerekiyor.
• Karpal Tünel Sendromu
Karpal Tünel Sendromu günümüzde hızla yaygınlaşan bir hastalık. Sinir sıkışmaları içerisinde başı çeken el-bilek kanalı hastalığı akıllı telefonlar ve bilgisayar ve telefon kullanımındaki aşırı artış, bilgisayar başında uygun olmayan pozisyonlarda çalışma, kişinin laptopu kucağına alarak ya da yatakta kullanması nedeniyle bileği uzun süre yanlış kullanım başta olmak üzere birçok nedenden dolayı modern çağın en fazla görülen el hastalıkları arasında yer alıyor. Bu sinsi hastalığa karşı; egzersiz yapmak, bilgisayar ve telefonda aşırıya kaçmamak, yanlış pozisyondan kaçınmak, mouse’u doğru tutmak, kilo vermek çok önemli. Karpal Tünel Sendromu erken evre tespit edildiğinde basit yöntemlerle tedavi edilebilirken, uzun süre ihmal edilip hekime başvurulmadığında ve hastalık ilerlediğinde tedavisi çok karmaşık ve zor bir hal alabiliyor.
• Tenisçi/golfçü dirseği
İsmi golf ve tenis sporlarıyla anılsa da, bu sporların yol açtığı bir hastalık değil. Bilakis, yüzde 95 oranında tenis ve golf oynayanların dışındaki kişilerde, elini zorlu ve tekrarlayan aktivitelerde kullananlarda görülüyor. Özellikle temizlik işleri, bilgisayar kullanımı, ağır kaldırma, spor aktivitelerinde zorlama bu hastalığa yol açabiliyor. Kişi bir süre sonra kapı kolunu hatta kavanoz kapağını açamaz, çay bardağını kaldıramaz, tokalaşamaz, anahtar bile çeviremez hale gelebiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Nalbantoğlu “Bileğinizi oynatırken bilek ve parmağı oynatan kasların yapıştığı yerler, dirseğin iç veya dış tarafları oluyor. Bu bölgelerdeki dokuların yapışma yerlerindeki kırılganlık, örneğin aynı hareketi ardı ardına yapmak bu kasların kemiğe yapışma yerinde bir nevi yırtılmaya yol açıyor. Bu yırtılma vücudun iç tarafında olduğunda ‘golfçü dirseği’, dış tarafta olduğunda ‘tenisçi dirseği’ deniliyor. Erken evresinde zorlayıcı aktivitelerin kısıtlanması, dirseğin kullanılma alışkanlıklarının değiştirilmesi genellikle yeterli olurken; kronik ve uzun süreli yakınmaları ve ağrısı olan hastalar da çeşitli tedavi yöntemleriyle iyileşebiliyor” diyor.