Tarihçi Murat Bardakçı'dan İBB yönetimine sert tepki!
Tarihçi Murat Bardakçı, İBB yönetimi tarafından gerçekleştirilen Şeb-i Arus töreninde Kur'anın Türkçe okutulmasına sert tepki gösterdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, önceki gün Mevlana'nın ölüm yıl dönümü nedeniyle Şeb-i Arus töreni düzenledi. Ancak düzenlenen etkinliğe ihlal edilen kurallar damga vurdu. Öyle ki mevlevi ayini olarak bilinen zikir, kadın ve erkek semazenler tarafından birlikte icra edildi. Bununla da yetinmeyen İBB yönetimi, Kur'an-ı Kerim tilavetini de Türkçe olarak gerçekleştirdi. Tarihçi Murat Bardakçı ise törende yaşanan skandallara sert tepki gösterdi.
İBB yönetimi tarafından gerçekleştirilen Şeb-i Arus töreninde Kur'anın Türkçe okutulması, akıllara CHP'nin tek parti olarak iktidarda olduğu dönemde ezanı 18 yıl boyunca Türkçe okutmasını getirdi.
"BU REZİLLİK KABUL EDİLEMEZ"
İBB yönetimi tarafından gerçekleştirilen etkinliğe Tarihçi-Yazar Murat Bardakçı da tepki gösterdi. 'Bbu rezillik kabul edilemez'' ifadelerini kullandı.
Bardakçı; ''İBB bütün kuralları yerle bir etti. Büyükşehir belediyesi, mevleviliğin yediyüz küsur senelik bütün kurallarını yerle bir etti. Naat ve ayin Türkçeleştirilmiş. semazenlerin ve "mutrıb" denen müzisyenlerin arasında kadınlar da vardı, yani meydanda kadın-erkek beraberdi ve üstüne üstlük Kur'an da Türkçe okundu! Besmele çekmeyi, "Allahuekber" yahut "La ilahe illallah" demeyi zül addedenler bu ibarelerin Türkçesini tercih ettiler.'' ifadeleriyle İBB yönetiminin bu sakndal törenine tepki gösterdi.
''1930'LARA DÖNME HEVESİNDELER''
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin siyasi bir maskaralığa imza attığını söyleyen Tarihçi Murat Bardakçı ezanın Türkçe okutulduğu dönemi hatırlattı. Bardakçı, "Bu durum, belediye başkanı'nın bağlı olduğu partinin, inkılapların sıkı şekilde tatbike çalışıldığı 1930'lara dönme hevesidir! Ezanın memleketin her yerinde, Kur'an'ın da seçmece camilerde Türkçe okutulduğu, yani ibadet dilinin Türkçe yapılmasına çalışıldığı günlerin hasreti...
Bu iş İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde görevli her kimin marifeti ise o kişiye şimdi çok ama çok daha önemli bir vazife düşmektedir: İstiklal Mahkemeleri'ni yeniden kurup ibret-i alem için şöyle birkaç yüz kişiyi sallandırıvermek! İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1930'ların hızlı inkılap günlerine dönebilmeyi ancak böyle sağlayabilir.'' dedi.