Süleyman Soylu: "İHA ve SİHA'larımızın başarısını dünya kabul ediyor"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni'nde konuştu. Bakan Soylu, sadece bu yıl Jandarma Sahil Güvenlik Akademisi’nde subay, astsubay, lisans ve yüksek lisans öğrencisi olmak üzere toplam 7 bin 381 öğrenci bulunduğunu söyledi.

Soylu, jandarmanın profesyonelleşme oranını artırdıklarını ifade ederek, "2016’da yüzde 56 olan jandarmadaki profesyonelleşme oranımız, bugün itibarıyla yüzde 61’dir. Önümüzdeki yıl hedefimiz yüzde 72. 2020 için öngördüğümüz nihai hedefimiz ise yüzde 81’dir. Sahil Güvenlik Komutanlığımızda ise, profesyonelleşme oranımız 2016’da yüzde 71’di. 2017’de bu rakamı yüzde 81’e yükselttik. Bu yıl için de hedef rakamımız olan yüzde 85 seviyelerini yakalamış durumdayız" dedi.

"BAŞARIMIZI TÜM DÜNYA KABUL EDİYOR"

Bakan Soylu, şöyle konuştu:

“Mesela dijital altyapılarımızı birbirine entegre ettik. Sadece kolluk birimlerimizin değil, göç idaresi, nüfus vatandaşlık işleri gibi sivil birimlerin ilgili veritabanlarını da sistem içinde kolluk birimlerimize entegre ettik. Buradan bilgi üstünlüğü sağladık. Öte yandan devlet olarak Milli Savunma Sanayii üretimine ağırlık verdik. Bunun çıktılarını bütün kolluk birimlerimizde kullandık. İnsansız hava araçlarımızın başarısı, bugün tüm dünyada kabul görmektedir. Geçen haftanın rakamlarıyla 2018 yılında sadece İHA, İKU, SİHA destekli operasyonlarla etkisiz hale getirilen terörist sayısı toplam 342’dir. Bunların 37’si doğrudan SİHA atışlarıyla gerçekleşmiştir. 102 tane de sığınak ve barınak, yine bu hava araçlarımızın desteğiyle imha edilmiştir."

"PKK, BİTME NOKTASINA GELDİ"

2002’den sonra Türkiye’nin çehresini değiştirdiklerini vurgulayan Bakan Soylu, konuşmasınının son bölümünde ise şunlar söyledi:

“Uzun yıllardır bize önemli bir maliyet yaratan, hem insan kaybı hem maddi maliyet yaratan PKK, bugün bitme noktasına gelmiştir. Devletin içine yuvalanmış FETÖ hainlerini de büyük ölçüde temizledik. Operasyon kabiliyetlerini kırdık. Sırtımızdaki kamburlardan birer birer kurtuluyoruz ve önemli ölçüde millileşiyoruz. Ekonomide, üretimde, özellikle dış politikada millileşiyoruz. Türkiye bağımlı ortaklıktan eşit ortaklık statüsüne çıkmış bir ülkedir. Artık uluslararası raporlardaki üstü kapalı iki üç cümleyle terbiye edilen Türkiye çok gerilerde kalmıştır. Kendi hinterlandında yeni işbirliklerine imza atan, geleceğe dair potansiyellerini kullanmaya odaklanmış bir anlayışla hedef belirleyebilen bir Türkiye var. Bana sorarsanız çocuklarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras da işte bu, geçmişin hastalıklarından kurtulmuş, sağlıklı bir dönüşüm geçirmiş yeni anlayışımızdır.”