Fenerbahçe Sportif Direktörü Aykut Kocaman!

Türkiye'de tüm denemeleri başarısızlıkla sonuçlanan Sportif Direktörlük müessesi, teknik direktörler değişse de temel futbol felsefesinin yerinde kalmasını, dolayısıyla istikrarın korunmasını sağlar.

KOCAMAN'IN TEMELİNİ ATTIĞI FELSEFE FARKLI HOCALARIN DOKUNUŞUYLA VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR

Fenerbahçe'de 2009-10 sezonunda Sportif Direktör olarak göreve başlayan Aykut Kocaman, Teknik Direktör Cristoph Daum'un sözleşmesinin feshiyle birlikte takımın başına geçmişti.

2010-11 sezonunda yeni görevine başlayan Aykut Kocaman, üç yıl boyunca sürdürdüğü teknik sorumluluğu süresinde Fenerbahçe'de devrim niteliğinde kararların altına imza atmış ve takımın çehresini değiştirmişti.

Büyük tepkilere göğüs gererek inandığı doğrulardan geri adım atmayan Kocaman, kendi sistemini takıma monte edebilmek için Sarı-lacivertli kulübün efsanelerinden Alex de Souza ve başarılı futbolcu Miroslav Stoch'u, yükselen bütün seslere rağmen takımdan kesti.

İşini bilimsel olarak yapan ve detaylı bilgisayar analizlerine büyük önem veren Kocaman, Fenerbahçe'yi fiziksel olarak güçlü ve sürekli koşan bir takım haline getirdi. 10 numaralı sistemden de vazgeçen Kocaman, Fenerbahçe'yi forvet özellikli kanat oyuncularıyla birlikte çağdaş bir dizilime kavuşturdu. Ancak takıma gereğinden fazla savunma yaptırdığı eleştirilerinden kurtulamadı.

Kocaman'ın ardından göreve gelen Ersun Yanal da Kocaman'ın getirdiği felsefeye sadık kaldı. Aynı Aykut Hoca gibi bilgisayar analizlerine önem veren Yanal, Kocaman'ın temellerini attığı sistemi kendi tarzına uyarlayarak daha hücumcu bir takım ortaya çıkardı ancak Aykut Kocaman'ın temellerini attığı oyun tarzına ihanet etmedi.

Kocaman'ın ardından göreve gelen ikinci teknik direktör olan İsmail Kartal, daha hücumcu, daha savunmacı, daha farklı atak organizasyonları deneyen bir takım ortaya çıkartabilir. Ancak saha için taktiklerin ötesinde Süper Kupa finali gösterdi ki İsmail Kartal da tüm taktiklerin temelindeki o felsefeye bağlı kalacak.

Bir başka deyişle Aykut Kocaman, sportif direktörlük koltuğunda olmamasına rağmen, sportif direktörlük görevini yerine getirmiş.