Soyer’i eleştirdi diye partiden atıldı! Yerel örgütü tanımadı
CHP'nin düşünce ve ifade özgürlüğü söylemi havada kaldı. CHP İl Tarım Komisyonu Başkanı Hatice Zeybek Uslu’yu partiden ihraç etme kararı aldı.
Cumhuriyet Halk Partisinin düşünce ve ifade özgürlüğü söylemi havada kaldı. Önceki gün toplanan İl Disiplin Kurulu, sosyal medya üzerinden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı görevine, belediye bünyesinde çok sayıda ziraat mühendisi dururken Seferihisar'da Neptün Soyer'in filecisi olarak bilinen Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu Şevket Meriç'i atamasını eleştirdi diye CHP İl Tarım Komisyonu Başkanı Hatice Zeybek Uslu'yu partiden ihraç etme kararı aldı.
Karara tepki gösteren Uslu, SABAH Gazetesi'ne çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in Disiplin Kurulunu yanlış bilgilendirdiğini dolayısı ile de kurulun yanlış karar almasına neden olduğunu belirten Uslu; "Bütün derdim liyakatti. Genel Başkanımın da dediği gibi onun izinden gittim. Kimseye hakaret etmedim ama partiden ihraç edildim. Genel başkanın liyakat söylemine rağmen, yerel yönetimleri manifesto gibi uyarmasına rağmen adrese teslim bu liyakatsiz atamaların yapılması tam bir disiplin suçudur. Yerelin örgütü tanımamasıdır." dedi.
SABAH'A KONUŞTU
CHP İzmir İl Disiplin Kurulu, partinin il tarım komisyonu başkalığı görevini yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Hatice Zeybek Uslu'yu sırf sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile eşi Neptün Soyer'i eleştirip küçük düşürücü ifadeler kullandığı gerekçesi ile ihraç etti.
İSYAN ETTİ
Alınan karara isyan eden Hatice Zeybek Uslu, il disiplin kurulunun kararını SABAH'a değerlendirdi. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım nedeniyle disipline sevk edildiğini hatırlatan Uslu şunları söyledi; "CHP İl Tarım Komisyonu Başkanı olarak yaklaşık 40 kişilik tarımcı grubu içinden başkan olarak seçildim. Ondan sonra da il tarım komisyonu olarak il de, Deniz Yücel'inde desteği ile toplantılar yapmaya başladık. Erol Mutlu da tarımdan sorumlu il başkan yardımcısı olarak görevlendirildi.
Sonrasında da 30 ilçede değişik yerlerde partimize katkı vermek, partimizin tarım politikalarına destek olmak, bölgenin tarımsal sorunlarına değinmek, yerinde görmek, irdelemek, raporlamak adına 30 ilçeyi dolaştık. Partinin çalışmalarına kırsalda da destek vermek adına her ilçede de ayrıca tarım komisyonları oluşturduk. Bunlarla aylık periyodik toplantılar yaptık. Yaklaşık 1 yıllık süreç geçti. Pandemi ile çalışmalara ara verildi. Bir önceki tarım daire başkanı da jeoloji mühendisi idi. Ertuğrul Tugay, şu anda genel sekreter yardımcısı oldu. Ben o dönemde de Aziz Kocaoğlu döneminde de bu liyakatsiz atamayı çok ciddi şekilde eleştirenlerden birisi idim.
Tarım daire başkanlığında ziraat mühendisi olmalıdır diyenlerdendim. Tunç Soyer yönetiminde de bu tür liyakatsizi atamalar olmasın diye benim eski oda başkanlarımdan Özden Güngör, bir ekiple birlikte yerel seçim sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i ziyaret etti. O görüşmede Sayın Güngör, Başkan Soyer'e tarımın çok önemli olduğunu ifade edip, 'Liyakatsiz atamalardan siz ve ekibiniz lütfen kaçının' dedi. Fakat Tunç Soyer, TMMOB ve EMO Genel Başkanının bu uyarılarını dinlemedi. Akabinde Seferihisar'dan getirdiği lise mezunu, açık öğretim fakültesi sosyoloji bölümünü bitirmiş Şevket Meriç'i özel kalem müdürü yaptı. Daire başkanı olabilmesi için gerekli olan 6 aylık süre boyunca da Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı görevini vekaleten Ertuğrul Tugay yürüttü. Akabinde de süre dolunca Meriç'i tarım daire başkanı yaptı. Bu, adrese teslim, liyakatsiz ve beni ve meslek örgütümü yok sayan bir uygulama idi. Bende bununla ilgili sosyal medyada paylaşım yaptım. Ardından da İl Disiplin Kuruluna sevk edildim. İl disiplin kurulu da önceki gün ihraç kararı aldı" diye konuştu.
TEBLİGAT YAPILMADI
Savunma için kendisine hiçbir tebligat yapılmadığını belirten Uslu; " İl disiplin kuruluna en son 14 Nisan'a kadar savunma vermem gerekiyormuş. Ama bana hiçbir şekilde tebligat yapılmadı. Elime kesinlikle tebligat ulaşmadı. Çünkü ben savunma ile ilgili hazırlığımı yapmıştım. Kendimce kınama cezası ya da uyarı cezası alırım diye düşünüyordum. İl disiplin kurulu kararında savunma vermediğim belirtilmiş. Tebligat gelmeyen, haberim olmayan bir şeye ben nasıl katılabilirim? Bana telefonla bildirilmeyen, mail ortamında atılmayan, evime gönderilmeyen bir savunmaya ben nasıl katılabilirim?" diye konuştu.
YÜCEL YANLIŞ BİLGİLEDİRMİŞ
Yine aynı tutanakta İl Tarım Komisyonu Başkanı olmadığının belirtildiğini hatırlatan Uslu; "Ben bunu kendim uyduramam. Böyle bir sıfatla da 30 yıllık ziraat yüksek mühendisi olan ve bir sürü titri olan bir kişi olarak ortalıkta dolaşamam. Bu abeste iştigaldir. Benim böyle bir saplantım da yok." Dedi. İhraç kararının ardından CHP İl Disiplin Kurulu Başkanı Mehmet Seyrek'i telefonla aradığını belirten Uslu; "Kendisine 'Benim savunma tarihinden haberim yoktu. Bana tebligat ulaşmadı, bildirim yapılmadı' dedim. Kendisine ayrıca 'Ben tarım komisyonu başkanı idim. Komisyon başkanlığı kendi içimizde seçildi. İl başkanlığı da bunu kabul etti. İl Başkanı Deniz beyin böyle bir şey söylemeye hakkı yok' dedim. Ve bir yıl boyunca da biz o grup olarak çok önemli raporlar hazırladık. Her raporu elden ve mail olarak Deniz Yücel'e ve yönetim kuruluna gönderdik. Birer –nüshasını da ibb başkanına il başkan yardımcımız ulaştırdı.' dedim. Bunun üzerine Mehmet bey bana 'Benim önüme konulan kağıtta tarım komisyonu başkanı olmadığınız söyleniyordu' dedi. Deniz Yücel maalesef yanlış bilgilendirme ile yanlış bir kararın alınmasına da neden olmuştur. Ve tebligat yapılmadan, benim haberim olmadan, benim savunmam istenmeden, isteniyormuş gibi gösterilmiştir" dedi.
İTİRAZ EDECEĞİM
CHP İstanbul İl Başkanlığı aracılığı Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz başvurusu yapacağını, YDK'dan çıkacak karara göre hareket edeceğini belirten Uslu; "Genel başkanım yerel yönetim seçimlerinden sonra Afyon'da bir yerel yönetim Çalıştayı yaptı. Bu Çalıştay'da 7 maddelik, manifesto gibi deklerasyon yayınladı. Tüm belediye başkanları da bu deklarasyonun altına imza attı. Bu deklarasyondaki 2 madde çok önemli idi. Biri liyakat diğeri de bir önceki yerel yönetimlerin düzgün yapılan işlerini devam ettireceksiniz diyordu. Ben aynı zamanda İzmir Tarım Grubunun da üyesiyim. O gruba Aziz Kocaoğlu zamanında yaklaşık 7 yıl hizmet ettim. Çok da güzel işler yaptık. Aynı zamanda da kooperatif kökenliyim. Tariş İncir Birliğinden emekli oldum. Hep özel sektörde çalıştım. Benim belediyelerle ilgili bir beklentim de yok. Kendi işim, gücüm var. Danışmanlıklar yapıyorum. Benim belediyeden gelecek bir şeye ihtiyacım yok. Orada da başka meslektaşlarım çalışsın diyebilen insanlardanım. Genel başkanın liyakat söylemine rağmen yerel yönetimleri manifesto gibi uyarmasına rağmen adrese teslim bu liyakatsiz atamaların yapılması tam bir disiplin suçudur. Yerelin örgütü tanımamasıdır. Böyle değerlendiriyorum. Başka türlü de değerlendirme şansım yok." Dedi.
EŞİT MESAFEDE OLMALI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi Neptün Soyer'in Köy Koop İzmir'in başkanlığını yürüttüğünü hatırlatan Uslu; "İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir'deki her kooperatife eşit mesafede olmak zorundadır. Maalesef bu duyarlılık gösterilmemektedir. Benim bütün derdim liyakatti. Genel Başkanımın da dediği gibi onun izinden gittim. Kimseye hakaret etmedim ama partiden ihraç edildim." Diye konuştu.
Sabah