Silopi'deki FETÖ'nün darbe girişimi davası

Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde yaşananlara ilişkin haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 15'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde (ÖKHÜ) yaşananlara ilişkin haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 15'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada Başbakanlık avukatı Mustafa Doğan İnal ve Gaziantep Barosuna kayıtlı bazı avukatlar da hazır bulundu.

Tutuklu sanık eski yarbay Celal Koca'nın savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Akın Akkaya, sanığın beyanlarıyla daha önceki beyanlar arasındaki çelişkileri sordu. Koca, aleyhine tanık beyanlarına katılmadığını söyledi.

Davaya Başbakanlık adına katılan avukat Mustafa Doğan İnal, sanığın mizansenle kurduğu oyunu sergilediği ifade ederek, Halil Paşa'nın ülkeye girişinin engellenmesini kısmen itiraf ettiğini ve aracı olduğunu söylediğini hatırlatıp, Türkiye'nin generalini yurda almamak gibi bir emri hangi saikle verdiğini sordu.

Bunun üzerine sanık avukatları, İnal'a yorumda bulunduğunu söyledi.

İnal ve diğer müşteki avukatları sanık avukatına tepki göstererek, "Bunun kararını verecek kişi siz değilsiniz mahkeme heyetidir." dedi.

Mahkeme Başkanı Akkaya, sanığın soruyu cevaplamasını ya da susma hakkını kullanmasını istedi.

Koca, Tuğgeneral Halil Soysal'ın ülkeye girişinin engellenmesi emrini Semih Terzi'nin verdiğini kendisinin de personele ilettiğini suçsuz olduğunu savundu.

İnal, sanığın tanık beyanlarında polise ateş emri verdiği yönünde ifadeler olduğunu hatırlatarak, bu durumu terörle mücadelenin neresine yerleştirdiğini sordu. Sanık Koca, beyanların yalan olduğunu öne sürdü.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığındaki eylemlerine ilişkin soruşturmada sanık olan Yıldıray Yılmaz'ın Cumhurbaşkanına suikast için giden, TÜRKSAT'a baskın düzenleyen, Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmeye çalışan, Genelkurmay Başkanlığındaki eylemde yer alan darbecilerle telefon görüşmeleri yaparak, darbe girişiminin koordinasyonunu sağladığının ve Yılmaz'ın görüştüğü kişiler arasında Koca'nın da yer aldığının belirlendiğini hatırlatan İnal, sanığa örgüt bağlantısını ve görüşmenin içeriğini sordu.

Koca, Yılmaz'ın ortamın karışıklığında aradığını ve müsait olmadığını söyleyerek kapattığını belirtti.

TSK'nın hava sahasını kapatmasını, televizyonlarda darbe girişimi olduğu yönünde generallerin açıklamalarda bulunmasını anımsatan İnal, sanığın neden hala ısrarla Terzi'nin emrini dinlediğini sordu.

Sanık Koca, yönlendirme amaçlı soru olduğunu öne sürerek, cevaplamayı reddetti.

Başbakanlık adına katılan avukat Osman Toprak da sanığın Van Asayiş Kolordu Komutanını etkisiz hale getirmek için hareket edecek helikopteri yolcu ettiğini hatırlatarak, "Her kışladan gideni bu şekilde yolcu eder misiniz? İsim kontrolünü ekipte FETÖ'cü olup olmadığını öğrenmek için mi yaptınız?" dedi.

Sanık, kışlaya gelip gideni karşılamanın görevi olduğunu isim kontrolünün de rutin işlem olduğunu savundu.

Sanık avukatı da Koca'nın suçsuz olduğunu, suç unsuru oluşturacak eylemi olmadığını, sadece Semih Terzi'den aldığı emri ilettiğini öne sürdü.

Helikopterle Van Asayiş Kolordu Komutanını etkisiz hale getirmek için haraket ettiği öne sürülen ekibin başında bulunan tutuklu sanık eski binbaşı İsmail Çevik, savunma yapmayacağını, susma hakkını kullandığını bildirdi.

DARBE GİRİŞİMİ GÜNÜ REHİNE KURTARMA TATBİKATI YAPMIŞLAR

Tutuklu sanık eski üsteğmen İsmail Öğüt, 14 Temmuz akşamı görevden üsse döndüğünü ve nöbetçi olduğunu öğrendiğini, durumu ilettiği Çevik'in de kendisine "Yarın eğitim var. Senin de olman lazım. Yerine başkasını bul" dediğini söyledi. Öğüt, şu ifadeleri kullandı:

"15 Temmuz günü, plan dışı rehine kurtarma eğitimine katıldım. Eğitim konusunun neden değiştiğini bilmiyorum. Eğitime katılanların hepsi, akşam Van'a hareket eden helikopterdeydi. Tabur komutanı İsmail Çevik, PKK'nın sözde hapishanesinden bir pilot kurtarılacağı yönünde eğitim olacağını hatta sıhhiyenin eğitimde olması gerektiğini çünkü kurtarma operasyonunda yaralı olabileceğini söyledi. Bölgenin ve hapishanenin krokisi çizildi. Tahta üzerinde anlatılarak eğitim yaptık. Eğitim sırasında bir hazırlık yapıldığını sezdim."

Mahkeme Başkanı Akkaya'nın tanık ve sanık beyanlarını hatırlatması üzerine sanık Öğüt, "Bu eğitim sırasında plastik kelepçe ve tüfeklere ateş anında alev çıkarmasını engelleyecek aparatların yanımızda olması söylendi." dedi.

Aynı eğitimi öğleden sonra da yaptıklarını ifade eden Öğüt, saat 21.00 sıralarında Çevik'in kendisini yanına çağırarak, 10 dakika içerisinde hazır halde pistte olunması emrini verdiğini belirtti.

Helikopterle havalandıklarında Çevik'in durumun çok hassas olduğunu belirterek, telefonların toplanmasını istediğini ancak kendisinin sürekli telefonla ilgilendiğini kaydeden Öğüt, şöyle devam etti:

"Gün içinde yaptığımız eğitimden çok önemli bir göreve gideceğimiz düşüncesi netleşmişti. Saat 00.15 sularında Van'a indik. Bir sivil araç geldi. Çevik araçtan inen iki kişiyle görüştü. Sonra helikoptere gelerek, operasyonun iptal olduğunu söyledi. Gergin ve tedirgindi. Tabura döndüğümüzde darbe olduğunu öğrendik. Öncesinde ne olduğunu bilmiyorduk. Helikopterde yer alan 2 pilot, 2 teknisyen, 8 tim personeli 18 Temmuz'da gözaltına alındık. Suçsuzum."