Selek: “İstanbul’daki su 2 ay yetecek kadar”

TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel başkanlığında toplandı. DSİ Genel Müdür Yardımcısı Selek, buradaki sunumunda, Türkiye'deki yağış ortalamasının, dünya ortalamasının oldukça altında olduğunu söyledi.

Ülkedeki yağış dağılımının düzensiz olduğuna işaret eden Selek, "Yıllık yüzey suyu potansiyelimiz 185 milyar metreküp. Bunun hepsini kullanamıyoruz çünkü depolama şansımız olmuyor. Teknik ve ekonomik olarak bunun ancak 112 milyar metreküpünü kullanabiliyoruz. Bunun 94 milyar metreküpü yüzey suyu, 18 milyar metreküpü yer altı suyu rezervi. Yaklaşık 55 milyar metreküpünü kullanıyoruz. Suyun yüzde 77'sini kullanan tarım sektörü, en fazla su kullanan sektör. Balıkçılık ve su ürünleri sektörü su tüketmiyor, suyu kullandıktan sonra mecrasına bırakıyor." diye konuştu.

Uluslararası endekslere göre, kişi başına düşen su miktarı açısından Türkiye'nin "su stresi altında olan ülke" sınıfında yer aldığını belirten Selek, "Kişi başına düşen su miktarı 1313 metreküp. Nüfus arttıkça bu daha da düşecek. Kişi başına tüketilen su miktarı bin metreküpün altına düşen ülkeler, 'su sıkıntısı yaşayan ülke' sınıfına giriyor." diye konuştu.

Yağışların azlığı ve düzensizliği nedeniyle kullanılabilir su miktarında azalma yaşandığını anlatan Selek, iklim değişikliğine karşı direncin artırılması gerektiğini dile getirdi. Selek, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranlarına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"İstanbul barajlarında geçen sene yüzde 40'ın üzerinde doluluk varken bu sene yüzde 17 civarında doluluk var. Barajlardaki doluluk oranı olarak baktığımızda en fazla 2 ay idare edebilir gibi görünüyor ama en son aldığımız bilgiye göre önümüzdeki dönemde yağışlı günlerimiz geliyor inşallah. Bu yağışlarla birlikte toparlanacağını düşünüyoruz. Dünya Meteoroloji Örgütü ve Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi tahminlerine göre, bu sene biraz daha yağışlı geçecek. İstanbul barajlarındaki su miktarı 2 ay yetecek kadar görünüyor ama yağışlarla birlikte bunun takviye edileceğini ve bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz."

Taşra teşkilatı kurulacak

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever de iklim krizinden su miktarının etkilendiğini söyledi.

Türkiye'de şiddetli yağışlarla beraber taşkın ve sellerin yaşandığını, sıcaklıkların artmaya devam ettiğini, öte yandan yağış miktarının azaldığını anlatan Sever, su yönetimi için ülke açısından iklim projeksiyonları hazırladıklarını belirtti. Sever, "Türkiye'de 2100 yılına kadar ortalama sıcaklıklarda 6 dereceye varan artış, yıllık toplam yağışlarda azalma, su potansiyelimizde yüzde 25 düşüş, karla kaplı alanlarda yüzde 44 azalma, ardışık kurak günlerde 15 gün artış ile sıcak hava dalgalarında yılda 200 günlere varacak artış bekleniyor." şeklinde konuştu.

Tüm dünyanın suya ihtiyacının olduğuna işaret eden Sever, Türkiye'nin tüm sektörlere yönelik su kullanımı planlaması yapması gerektiğini vurguladı. Sever, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde "Su Verimliliği Seferberliği"nin başlatıldığını dile getirerek, bu kapsamda su kaynaklarının verimli kullanımının amaçlandığını kaydetti.

Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatının kurulacağı bilgisini veren Sever, Ulusal Su Bilgi Sistemi ile milli su envanteri oluşturmayı, bu bağlamda da ulusal su yönetimi politikasına yön vermeyi hedeflediklerini ifade etti.

İzmir ve Muğla'da incelemelerde bulunulacak

Komisyon Başkanı Karayel, sunumlarının ardından yaptığı konuşmada, Komisyonun bir sonraki toplantısında TBMM'de balıkçı barınaklarına yönelik 4 ayrı bakanlıktan yetkililerin dinleneceğini söyledi.

30 Kasım veya 1 Aralık'ta İzmir ve Muğla'da, sonraki hafta Trabzon ve çevre illerde saha çalışması yapmayı planladıklarını kaydeden Karayel, TBMM'de devam eden 2024 yılı bütçesine ilişkin çalışmaları da dikkate alarak diğer bölgelere yönelik saha ziyaretleri gerçekleştireceklerini anlattı.

Komisyon Sözcüsü CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, balıkçılık ve su ürünleri konusunda kurum ve kuruluşların arasında çelişkiler bulunduğunu, bu çelişkilerin ortadan kaldırılması ve sektörün sorunlarının çözümünün ancak "balıkçılık ve su ürünleri bakanlığı"nın kurulmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.