Seçimle gelenler seçimle gider

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Seçimle gelenler seçimle gider. Demokrasilerde kural budur. Seçimle gelen seçimle gitmiyorsa, istifa eden kişi kendi seçmenine hesap vermek zorundadır." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, bu ülkenin insanlarıyla demokrasiyi güçlendireceklerini, Türkiye'yi çağdaş uygarlığa ulaştıracaklarını ve asla yollarından dönmeyeceklerini söyledi.

Dün iki ayrı olay yaşadıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, Fransa'daki kundaklama olayında hayatını kaybeden Türklere Allah'tan rahmet dilerken, olayın mutlaka aydınlatılması gerektiğini söyledi.

Anayasa Mahkemesi üyelerine de eleştirilerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce verilen benzer kararlar bulunduğuna ve bir içtihat oluştuğuna dikkati çekti.

Kılıçdaroğlu, "Verilen kararın arkasında durmak içtihat yaratmaktır. Enis Berberoğlu olayında alt mahkeme, üst mahkemeye açıkça meydan okumuştur. Bu gücü siyasi otoriteden alıyor. Siyasi otoriteye karşı yargının sesini güçlendirecek yer ise Anayasa Mahkemesidir. Siz görevinizi yapmak zorundasınız." diye konuştu.

"DEMOKRASİLERDE KURAL BUDUR"

Bu arada bir de "gayrimeşru bir anayasa değişikliği" yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"YSK içindeki bir grup çete, çünkü çete şu demektir; kanuna aykırı iş ve eylem yapmak üzere bir araya gelen kişiler. Yaptıkları iş kanuna ayrı mı? Aykırı. Açsınlar TDK'ya baksınlar, onlara çete deniyor. YSK içine yerleştirilen bir grup çeteyle gayrimeşru bir anayasa değişikliği geçti, bunu da kabul etmiyoruz. Her darbeci kendi darbe hukukunu hazırlamıştır. Bakın 60'a, 70'e, 80'e, kendi hukuklarını hazırlamışlardır. Bunlar da kendi hukuklarını hazırlıyorlar. Bu arada bir parantez açayım; seçimle gelenler seçimle gider. Demokrasilerde kural budur. Bir seçim yaparsınız parlamentoya gelirsiniz, belediye başkanı, muhtar olursunuz sonra bir daha seçim olur beğenmezse vatandaş koltuktan alır. Seçimle gelen seçimle gitmiyorsa, istifa ettiriliyorsa, istifa eden kişi kendi seçmenine hesap vermek zorundadır. Gerekçelerini halkına anlatmak zorundadır."