Seçimden 54 gün sonra Kılıçdaroğlu: Seçim yapsınlar, boyunun ölçüsünü alsınlar!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin soru üzerine, "Gelsinler şimdi sandığı koysunlar, seçim yapsınlar, boyunun ölçüsünü alsınlar. Neden yapmıyorlar?" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

CHP genel başkanının değişmesi gerektiğine ilişkin söylemlerin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Değişmeyen hiçbir şey yok, her şey değişir zaman içinde. Mevsimler değişir, insanlar, moda, ders kitapları, bilim değişir, yeni buluşlar çıkar. Her şey değişir zaman içinde ama kurumsal bir yapınız varsa, bu kurumsal yapının bir felsefesi varsa ve bu felsefe çağdaş uygarlığı, dünyaya bilimsel gözlerle bakılmasını, refah devletini hedef edinmişse burada neyi değiştireceksiniz?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu, izlenen program ve kurumsal yapıda olabilecek eksiklerin giderilebileceğini, kişilerin ise parti tüzüğündeki kurallara uygun olarak değişebileceğini ifade etti.

"Bir siyasi partinin genel başkanının görevinden ayrılması için gerekli olan şey nedir?" sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Gayet basit, yani kurultay yapıyorsunuz. Biz hukuka, hukukun üstünlüğüne inanan bir partiyiz. Biz dün kurulan bir parti değiliz. Geçmişte nasıl genel başkanlar değiştiyse benzer tablo içerisinde genel başkanlar yine değişir. Hiç kimse 'Ben genel başkan olacağım' diye gidip özel bir çaba içine girmez." dedi.

Kılıçdaroğlu, "Kurultay, yerel seçimden önce mi sonra mı yapılacak?" sorusunu, "Parti Meclisi oturacak, karar verecek. Şu tarihte kurultay olsun denilecek ve o tarihte yapılacak. Benim yaklaşımım yerel seçimlerden önce kurultayın yapılması." diye yanıtladı.

"Yenilgi olarak görmüyorum"

"Seçim sonuçları bir yenilgi miydi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Yenilgi olarak görmüyorum. Seçim sonuçlarını kazanamadık." değerlendirmesinde bulundu.

"Seçimde yenilgi bu değilse, yenilgi nedir? sorusuna Kılıçdaroğlu, "Eğer seçim sonucu yüzde 60'a yüzde 40 olsaydı yenilgiydi. O zaman gerçek anlamda yenilgi olurdu." yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, 25 milyon kişinin oyunu aldığını belirterek, "25 milyon insan demokrasiden, özgürlükten yana oy kullandı. 25 milyon insanın kullandığı oyu bir yenilgi olarak tanımlayamazsınız." dedi.

"Parlamentoda uzun süreli bulunmanın bir yararı yok"

CHP'de 5-6 dönem boyunca milletvekili olan birçok kişi bulunmasına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Kılıçdaroğlu, "Parlamentoda uzun süreli bulunmanın bir yararı yok. Bir süre sonra Parlamentoda heyecanınızı da kaybediyorsunuz. 3 dönem veya 2 dönem olabilir. Şu anda bu konuda parti tüzüğünde yapılacak değişikliklerle ilgili bir sayfa açıldı. Oradan, örgütlerden görüşler geliyor. O görüşler, eğer yoğunluklu olarak 2, 3, 4 dönem olsun derlerse o düzenlemeleri yapacağız. O konuda kurultayda parti tüzüğünü değiştireceğiz, çalışmalarımız var." dedi.

"Tamamını seyretmedim"

Kılıçdaroğlu, CHP'de bir grup üst düzey partilinin katıldığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından yönetilen Zoom toplantısıyla ilgili soru üzerine, "Sabahleyin cep telefonuma gelen bir mesajdan gördüm. Doğrusunu isterseniz tamamını seyretmedim, hala da seyretmedim. Gerek duymadım." dedi.

Toplantıya ilişkin "Partiye uzun yıllar emek veren arkadaşların yaptıkları bir toplantı diye düşünebiliriz." değerlendirmesini yapan Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda etik olarak rahatsız edici bazı uygulamaların olduğunu kaydetti.

"Gelir, aday olur, başımın üstünde yeri vardır"

Toplantıyı normal bulmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bunun CHP içerisinde siyaset yapanlar açısından bir sonucu olacak mı veya nasıl yöneteceksiniz bu meseleyi?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Onu biz yönetiyoruz zaten. Parti içi sorunları televizyon ekranlarında konuşmayı doğru bulmam. Eğer parti içerisinde bir kişi, genel başkanlığa adaysa bunun yolu bellidir, kuralları, ilkeleri bellidir. Gelir, aday olur, başımın üstünde yeri vardır. Kimse 'Neden aday oldun' diye sormaz. Dolayısıyla tam tersine kendisini destekleyen arkadaşlar varsa arkadaşlarıyla beraber ortak hareket edebilir. Seçimlerinin yapıldığı toplantılarda rahatlıkla konuşma yapabilir. Bu bizim geleneğimizde var, olmayan bir şey değil. Herkes AK Parti'yi gördüğü için ora gibi sanıyorlar, biz öyle değiliz. Biz demokrasiyi içselleştiren bir partiyiz ama burada etik değerlere, kurallara uyulması gerekiyor."

"Bu suç değil ki"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Toplantıya katılan isimlerle ilgili bir disiplin süreci başlatacak mısınız?" sorusu üzerine bunu düşünmediğini dile getirdi.

İmamoğlu'nun değişim çağrısı yapabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu suç değil ki. Şimdi bu AK Parti'de olsa suç. 'Bunu nasıl der' diye adamı linç bile edebilirler. Ertesi gün partiden ihraç da edebilirler. Çünkü orada demokrasi yok. Demokrasinin olmadığı bir modeli bize uygulamak istiyorsunuz. Böyle bir şey yok." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "İmamoğlu'nu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yeniden aday yapacak mısınız?" sorusuna "Olmasını isterim." yanıtını verdi.

"CHP'nin Genel Başkanı olarak sizin de partinizde tek adam gibi davrandığınız ve yönetimi, herkesi değiştirebildiğiniz ama kendinizin değişmesi konusundaki süreçlerin önünü fiilen tıkadığınız yöndeki eleştirilere ne dersiniz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Beni de değiştirecek olan kurultay, ben nasıl kendi kendimi değiştireyim? Yani ben kurultayın yerine geçebilir miyim? Hayır." yanıtını verdi.

Kesin ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın ihraç edilip edilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, YDK'nin nasıl bir karar alacağını bilmediğini, YDK üyelerine "bunu ihraç edin" deme gibi bir durumun da olamayacağını ifade etti.

Özcan'a kişisel olarak kırgınlığı olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, fakat parti olarak yapılanın yanlış olduğunu söyledi.

"O protokolle ilgili konuşmam doğru değil"

Kılıçdaroğlu, "Seçim kampanyanız başarılı mıydı?" sorusu üzerine, seçim kampanyalarının başarılı olduğunu ifade etti.

14 Mayıs gecesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın "kazandık, kazanıyoruz" açıklamaları sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Orada bir masanın etrafında toplanmış vaziyetteyiz. Yani ben de oradayım. Diğer arkadaşlar da orada. Sayın İmamoğlu da sayın Yavaş da orada. Dolayısıyla Faik Bey de orada. Faik bey mi açıklama yapsın? denildi, Faik bey ilk açıklamayı yapmıştı. Sonra sayın Yavaş ve İmamoğlu'nun açıklama yapmaları yönünde bir görüş belirlendi." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Ümit Özdağ ile aranızda yaptığınız özel bir protokol var mı?" sorusuna, "Var" karşılığını verdi.

Protokolde Özdağ'a İçişleri Bakanlığı dahil iki bakanlık sözü verip vermediği sorulan Kılıçdaroğlu, "O protokolle ilgili konuşmam doğru değil. İki kişi arasında yapılan ve iki kişinin namusuna teslim edilen bir protokoldür. Benim bu konuda konuşmam en azından ahlaki olarak doğru değil. Protokol evet var, ikimizin arasında imzalandı. Bu protokol kamuoyuna açık bir protokol değil. Dolayısıyla ikimizin namusuna teslim edilmiş bir protokoldür. Nokta." cevabını verdi.

CHP için seçim sonucunun yenilgi mi, zafer mi anlamına geldiğinin vatandaşlar için merak konusu olduğunun iletilmesine karşılık Kılıçdaroğlu, "Kazanamadık. Bir seçime girdik kazanamadık. Ama yenilgi de değil." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, kendisine ilişkin çıkan ses kaydına ilişkin, "Benimle ilgili ses kaydını araştırıyoruz. Savcılığa bildireceğiz. Çünkü yasa dışı bir işlem." dedi.

"Kimseye gidip 'beni aday gösterin' demem"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye demokrasiyi, insan haklarını getiren, düşünce özgürlüğünü savunan parti olduklarını söyledi.

Kurultayda aday olup olmayacağına ilişkin soruyu Kılıçdaroğlu, "Bilmiyorum. Hiçbir zaman 'ben adayım' demedim. Emin olun yani. Bundan önceki kurultaylarda da 'ben adayım' demedim. İlk genel başkan olduğumda da 'ben adayım' demedim. Ama o günün koşulları getirdi, evet aday olmam istendi. Delegeler, imzalar yapıldı, aday oldum. Kimseye gidip 'beni aday gösterin' demem, diyemem. Benim ahlakıma uygun değil. Partinin geleneklerine de uygun değil." şeklinde cevapladı.

"Aday olmamayı düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken Kılıçdaroğlu, "Ona bakarız. Olabilir tabii niye olmasın." dedi.

Kılıçdaroğlu, "Yeşil Sol Parti aday çıkarırsa İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin'i kaybetmek gibi bir endişeniz yok mu?" sorusuna, "Hayır. Alacağız. Sadece Ankara, İstanbul, Adana, Mersin... Zaten onlar bizim. Ayrıca biz örneğin Balıkesir'i, Bursa'yı, Manisa'yı, Denizli'yi alacağız." yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, İstanbul için İmamoğlu'nun, Ankara için de Yavaş'ın aday gösterilmesini istediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, yerel seçimlere ilişkin bir başka soru üzerine, "Kazanacağız. Hiç endişe etmeyin." ifadesini kullandı.

İstanbul İl Başkanlığı seçimine ilişkin ise şu anda delege seçimleri olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sonra ilçe ve il başkanlığı seçimlerinin yapılacağını, bu seçimin ağustosun sonu, eylülün başı gibi olabileceğini dile getirdi.