Sabancı suikastı sanığı Akkol 20 yıl sonra ilk kez savunma yapıyor

Sabancı Center'in 25. Katında 9 Ocak 1996 yılında Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ile Nilgün Hasefe'nin terör örgütü DHKP-C tarafından öldürülmesine ilişkin 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, tutuklu olarak yargılanan İsmail Akkol 20 yıl sonra ilk kez savunma yapıyor.

Türkiye'yi sarsan suikastte Mustafa Duyar'ın, Özdemir Sabancı ile Haluk Görgün'ü İsmail Akkol'un ise Nilgün Hasefe'yi öldürdüğü iddia ediliyor.

Akkol, 2 Şubat 2016 tarihinde Yunanistan'dan Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra yakalanmış, Mustafa Duyar ise tutuklu olarak yargılandığı sırada Afyon Cezaevinde öldürülmüştü.

İŞTE AKKOL'UN İLK İFADELERİ

Sabancı Center suikastı sanığı İsmail Akkol, duruşmada şunları ifade etti:

'DUYAR VE ERDAL'I ŞAHSEN TANIMIYORUM'

'Sabancı Center'in girişindeki güvenlik kamerasından elde edilen Mustafa Duyar olduğu belirtilen kişinin yanındaki fotoğraf bana ait değil. Bana benzeyebilir. Ama bana ait değil. Mustafa Duyar ile Fehriye Erdal'ı şahsen tanımıyorum. Duyar'ın benimle ilgili hiçbir beyanını kabul etmiyorum. Kendisi haindir. Mustafa Duyar'ın anlatımları dışında hakkımda başka bir delil yok. Olay yerinde parmak izim var mı? Benim DNA örneğim var mı? Yok. Sadece Mustafa Duyar öyle dedi, böyle dedi deniliyor. Hakkımda başkaca bir delil yoktur.

'ŞAM'A GİTMEK İÇİN NİYE AVRUPA'YI DOLAŞAYIM?'

Bana sorduğunuz Ercan Kartal, Mustafa Duyar, Fahriye Erdal'ı şahsen tanımıyorum. Hiç yan yana gelmedim. Almanya'ya gitmedim. Almanya'ya gitmediğim için Disburg'ta da kalmadım. Oradan da sahte pasaport ile Suriye'ye Şam'a gitmedim. Saçma değil mi? Şam'a gitmek için niye Avrupa'yı dolaşıyım. Niye önce Yunanistan'a, oradan Almanya'a, oradan da Şam'a gideyeyim. Size saçma gelmiyorum mu ? O zaman Şam'a giderdim. Şam'da Remzi Uçucu'nun evinde kalmadım.

İsmim ve fotoğrafım gazetelerde basında medyada yer aldığı için kendi imkanlarımla sahte kimlikle yurtdışına gittim. Kaçakçılardan aldığım sahte kimlikler kullandım.