RÖPORTAJ: Rehabilitasyon öğretmenleri rağbet görmüyor mu?

Rehabilitasyon öğretmenleri neler istiyor? Kurumlarda ne tür zorluklar var? 5000 öğretmen kadrosunu rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenler hakediyor mu?

Geçtiğimiz haberimizde Rehabilitasyon öğretmenlerinin atanamadığını ve devletin 5000 öğretmen atamasında yer almadıklarını sizlere aktarmıştık. Bugün söz konusu olayı toplumun bilinç sahibi olması maksadıyla bütün çıplaklığıyla, objektifliğiyle ve konuya vakıf kişinin beraberinde inceleyeceğiz. Röportajı kabul ettiği için 10 yıldır görevini layıkıyla icra eden 2 çocuk babası Ferhat Başcı'ya teşekkür ederiz.

(Muhabir - M, röportajı veren kişi - F olarak anılacaktır.)

M: Merhabalar, bize biraz kendinizi tanıtabilir misiniz?

F: Merhabalar ismim Ferhat Başcı evliyim ve iki çocuk babasıyım. 2008 yılında sınıf öğretmenliğinden mezun oldum. İlk yıl iş bulamadım sonra bir sertifika programına katılıp zihinsel engelliler sınıf öğretmenliği sertifikası aldım. 2009 yılından beri rehabilitasyon da görevimi yapmaktayım.

M: Rehabilitasyon öğretmenlerinin hangi haklardan mahrum bırakıldığını düşünüyorsunuz?

F: Öncelikle yıllık izinlerimizi vermediklerini belirtmeliyim. 6 gün çalışarak günde 8 saat derse giriyoruz. Tazminat hakkımız, uzun süreli sözleşme yapmadığımız için emeklilik ikramiyemiz yok. Maaşlar kurum sahibinin insafına göre belirleniyor fakat rehabilitasyon öğretmenleri çoğu yerde asgari ücretin altında çalışıyor. Hastalansak rapor alamıyoruz ya da Allah korusun hastamız olsa izin alamıyoruz. Bazı kişilerin insafına kaldık ve devlet hiçbir şekilde bu olaya müdahale etmiyor. Ceza alırken öğretmeniz ama ödül zamanları öğretmen olduğumuz hatırlanmıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlıyız ama öğretmen değeri görmüyoruz.

M: Öğretmen değeri görmediğinizi belirttiniz, peki Rehabilitasyon öğretmenleri sizce neden rağbet görmüyor?

F: Kurum sahiplerinin dernekleri var. Dilediği zaman kursları artırabiliyor. Bu da haliyle piyasada öğretmen fazlalığı anlamına geliyor. O zaman da ya bu maaşı kabul edersin diyorlar ya da işten çıkarılıyoruz. Öğretmen maaşı kabul edip çalışınca başka etmenler giriyor devreye angarya işler yükleniyor bizlerin sırtına. Bir şekilde değersiz kalıyoruz çünkü okulu bitiren bu sektöre geliyor haliyle öğretmen fazlalığı ve değersizlik baş gösteriyor.

M: Sizin gibi devlete atama bekleyen kaç kişi var?

F: Yaklaşık olarak 27 bin çalışanın şu an atama beklediği biliniyor.

M: Devletin, 5 yıl çalışan öğretmenlere 5000 kişilik kadro ayırdığını görünce ne hissettiniz?

F: Aramızda bu mesleğe gönül vermiş neredeyse 10 yıldan fazla emek verenler mevcut. Haberi görünce kendimizi üvey evlat gibi hissettik desek yeridir. Çalışma şartlarımızdan dolayı biz daha çok hak ediyoruz diye düşünüyorum.

M: Rehabilitasyon merkezleri için neler yapılabilir? Düzenleme gelir mi?

F: Rehabilitasyon merkezleri devlet konrolünde olmadıkça düzenleme gelemez. Çünkü kurum sahipleri asla kârdan vazgeçmez. Emsal atamalar gibi bizim de tek yolumuz devlete atanmak.

M: Twitter'da çoğu rehabilitasyon öğretmenlerinin isyanına şahitlik ettik. Böyle devam ederse yüksek makamlara sesinizi duyarabileceğinize inanıyor musunuz?

F: Yaklaşık olarak rehabilitasyon öğretmenleri olarak bir ayda toplandık ve yavaş yavaş çoğalıyoruz. Sesimiz duyulmaya bşalıyor ve her yere yazıyoruz. Evet şahsım adına inanıyorum.

M: Konuyla ilgili başka diyecekleriniz var mı?

F: Son olarak, bizi görmezden gelmeye devam ediyorlar. Biz üvey evlat değiliz, hakettiğimiz okullara gitmek istiyoruz çünkü yeterince tecrübe edindik.