Receb ayı ve Regâib kandili

Receb ayı, ay takviminin yedincisi, Üç Ayların ise başlangıcıdır. Bu yıl 29 Mart’ta başlayan bu mübarek ay “haram aylar” diye nitelenen aylardan biridir.

Efendimiz (s.a.v.) Receb ayı ile ilgili şöyle buyurmuştur:

“Receb ayında Allah Tealâ’dan çok af dileyin. Çünkü Allah Tealâ’nın Receb ayının her vaktinde cehennemden azat ettiği kulları vardır. Cennette öyle köşkler vardır ki, onlara ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.” (Deylemî)

“Allah Tealâ Receb ayında iyiliği kat kat eder. Bu ayda bir gün oruç tutan bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Yedi gün oruç tutana cehennem kapıları kapanır. Sekiz gün tutana cennetin sekiz kapısı açılır. On gün tutana Allah Tealâ istediğini verir. On beş gün oruç tutana bir seslenici; ‘Geçmiş günahların affedildi.’ der. Allah Tealâ Nuh a.s.’ı Receb ayında gemiye bindirdi. O da Receb ayını oruçlu geçirip yanındakilere oruç tutmalarını emretti.” (Taberanî)

Receb ayınında iki mübarek gece bulunmaktadır. Bunlardan biri Regâib, diğeri ise Miraç gecesidir. Regâib kandili 30 Mart Perşembe gecesi (bu gece), Miraç kandili ise 23 Nisan Pazar gecesidir.

“Regâib” ihsanlar, ikramlar demektir. İbadet ve taatlerin, hayır ve hasenatların Allah katında kat kat ihsan ve ikramlarla karşılık bulduğu bu gece, müminler için Cuma ve kandil olması sebebiyle çifte bayramdır.

Efendimiz s.a.v. Regâib gecesi yapılan duaların geri çevrilmeyeceğini haber vermiştir. Dolayısıyla Üç Ayların bu ilk mübarek gecesinde yüce Mevlâ’dan af ve mağfiret dilenir, ihsan ve ikram beklenir. Bu gece ümidin, teveccühün ve beklentinin gecesidir.

ÜÇ AYLARDA

Üç Ayları bereketli geçirmek, manevi ikliminden nasipdar olabilmek için dikkat etmemiz gereken hususlar kısaca şunlardır:

Namazlarımızı cemaat ile kılmaya özen göstermeliyiz.

Kaza namazlarımız varsa bunları kılmalı, yoksa elimizden geldiğince nafile ibadetlere yönelmeliyiz.

Sünnet olan oruçları tutmaya gayret etmeliyiz.

Çok Kur’an okumalıyız. Mümkünse anlamaya çalışarak, tefekkür ederek...

Kulluğumuzu gözden geçirerek, eksik ve hatalarımızı ele almalıyız. Alışkanlık haline getirdiğimiz günahlarımızdan yakamızı kurtarmak için fırsat bilmeliyiz.

Üç Ayları günahlarımızın affı için fırsat bilip samimiyetle ve sık sık tövbe istiğfar etmeliyiz.

Akrabalarımızla, komşu ve dostlarımızla yakınlığımızı artırmalıyız.

Fakir ve fukara kimselere yardım elimizi uzatıp, bütçemiz nispetinde kayda değer sadakalar vermeliyiz.