Ramazan Can, 15 Temmuz’daki o fotoğrafın hikâyesini anlattı

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Meclis Genel Kurulunda bulunan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, "O gece Gazi Meclisimizdeki milletvekili arkadaşlarımız hangi partiden olursa olsun milletimizin egemenliği için gözlerini kırpmadan ölümü satın almışlardır." dedi.

Ramazan Can, 15 Temmuz’daki o fotoğrafın hikâyesini anlattı

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Meclis Genel Kurulunda bulunan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, "O gece Gazi Meclisimizdeki milletvekili arkadaşlarımız hangi partiden olursa olsun milletimizin egemenliği için gözlerini kırpmadan ölümü satın almışlardır." dedi.

AK Parti Kırıkkale Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkan Vekili Ramazan Can, FETÖ'nün darbe girişimi esnasında TBMM'de o fotoğraf karesinin çekildiği anlardaki yaşananları AjansHaber muhabirine anlattı.

15 Temmuz 2016 gecesi Fethullahçı Terör Örgütü üyeleri tarafından F-16’lardan atılan bombaların hedefinde olan TBMM’de vatansever milletvekillerinin gece boyunca teyakkuz halinde olduklarını ifade eden Can şu bilgileri verdi:

“15 Temmuz gecesi, Ağrı Milletvekilimiz şimdiki İl Başkanımız Halil Özyolcu ve Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ ile bombaların altında TBMM Genel Kuruluna geldik. Genel Kurula geldiğimizde dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman ile bir toplantı yaptık. Meclis Başkanımıza Bakanımız Bekir Bozdağ’ın konuşma yapmak istediğini söyledim.

Bekir Bozdağ Bakanımız konuşmaya başladıktan 5-6 dakika sonra Meclis tekrar bombalanmaya başlandı. Hain FETÖ, milletin tırnaklarından artırarak vergileri ile alınan silahları PKK’ya, düşmana karşı kullanmak yerine milletin meclisine karşı kullanıyordu. Bombanın atılması ile Meclis Genel Kurulu bir anda toz bulutu ile kaplandı. Avizeler sallanmaya başladı. Tabii ki bu esnada bir kargaşa ortamı oluştu. Biz de milletvekilleri olarak Bakanımızın konuşmasına sahip çıkmak adına etrafını sardık. Bu esnada loca diye tabir ettiğimiz yerde basın mensupları duruyordu. Hainlere, alçaklara karşı ‘Biz burdayız!’ diye bir haykırışımız oldu. Tam o esnada bu fotoğraf çekilmiş. Ben de bu fotoğrafı bir alışveriş merkezinde düzenlenen 15 Temmuz sergisinde tesadüf eseri gördüm. Hatta sergiyi gezerken bir çocuğun ‘Amca, bu sen değil misin?’ diye yanıma gelmesi de beni ayrıca mutlu etti.”

Gecenin ilerleyen saatlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la whatsapp üzerinden bir irtibat kurulduğunu da belirten Can, "Saat 02.30 gibi Aksaray Milletvekilimiz İlknur İnceöz yanımıza geldi. Helikopterlerin Meclise gelebileceğini ve bizleri teslim almaya çalışabileceğini söyledi. Ben de, 'Bizi nasıl teslim alacaklarmış? Biz burada çarpışmadan, mücadele etmeden kimseye teslim olmayız' dedim. Polisleri çağırdım, 'Bize silah verin' dedim. 'Sayın vekilim tabanca var' dediler. 'Tabanca falan değil kardeşim, G3 verin MP5 verin, adam gibi çatışalım' dedim. Arkadaşlarımızın kahir ekseriyeti de benimle aynı fikirdeydi. Biz o gece kanımız pahasına Gazi Meclisimizi kimseye teslim etmeyecektik." diye konuştu.

“O gece Gazi Meclisimizde bulunan milletvekili arkadaşlarımız hangi partiden olursa olsun milletimizin egemenliği için gözlerini kırpmadan ölümü satın almışlardır.” diyen Ramazan Can, “Meclisin o gece açık olması, Türkiye'de demokrasiye, memleketin birlik ve beraberliğine sahip çıkan, memleketin bağımsızlığını düşünen herkese güç verdi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve Gazi Meclisimizdeki vekillerimizin darbe girişimine karşı kararlı tutumu sonucu vatandaşlarımız bu hain girişime karşı akın akın meydanları doldurdu."

15 Temmuz'un Türkiye'nin bağımsızlığına ve demokrasisine kast eden bir işgal hareketi olduğunu söyleyen Can, şu değerlendirmede bulundu:

"Allah korusun, 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, biz o gecenin sabahında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne uyanmayacaktık. Bambaşka, işgal edilmiş, kime bağlı olduğu belli olmayan bir devlete uyanacaktık. Bu bağlamda Cenabı Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Cumhurbaşkanımızın liderliği ve kahraman milletimizin üstün ferasetiyle tarihimizin en büyük tehlikelerinden birini atlattık."
(AjansHaber)