Post COVID sendromu çocuklarda da görülüyor
Post COVID sendromu hastalık sonrası görülen nefes darlığı, göğüs ağrısı, uykusuzluk, anksiyete, depresyon, çarpıntı gibi problemlerden oluşuyor. Uzmanlar, bu durumun virüsü belirtisiz atlatan hastalarda da görülebileceğini söylüyor.
Post COVID sendromu, hastalığı atlatan kişilerin şikayetlerinin devam etmesi durumu olarak biliniyor. Bazı kişilerde koronavirüs atlatılsa da nefes darlığı, göğüs ağrısı, uykusuzluk, anksiyete, depresyon, çarpıntı gibi şişkayetler sürüyor.
Ankara Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nden Prof. Dr. Hatice Bodur, COVID-19 taşıdığı halde belirti göstermeyen (asemptomatik) kişiler ile çocuk hastalarda da Post COVID sendromunun görülebildiğini belirterek, şikayetleri hastalık sonrası uzayan kişilerin mutlaka hastanelere başvurması gerektiğini söyledi.
Bodur, COVID-19'u atlatan kişilerin uzun süre devam eden ve "Post COVID" sendromu olarak adlandırılan fiziksel ve psikolojik şikayetlerinin neler olduğu ve bunların tedavi süreçleriyle ilgili bilgileri paylaştı.
"Kaslarda zayıflık, kalp ve akciğer sorunları ile karşı karşıya kalınabiliyor"
COVID-19'u ağır ve ciddi geçiren kişilerin hastalık sonrası "post akut" olarak adlandırılan dönemde kaslarda zayıflık, kalp ve akciğer sorunları ile karşı karşıya kalabildiğini, farklı organların da hastalıktan etkilenebildiğini, hastaların bir kısmının "inme" geçirebildiğini anlatan Bodur, bu durumdaki ağır hastaların rehabilitasyonlarının kişiye özgü tedavi planlarıyla yürütüldüğünü söyledi.
Hastalık sonrası kişilerin aynı zamanda yutma-konuşma zorluğu, uzun süre hastaneden yatmaktan kaynaklı anksiyete problemi de yaşayabildiğini aktaran Bodur, psikolojik desteğin de içerisinde olduğu tedaviler ile hastaların büyük bölümünde önemli düzelmeler sağlandığını vurguladı.
"Yüzde 80'inin oksijen ihtiyacı devam ediyordu, yüzde 50'si yatağa bağımlıydı"
Prof. Dr. Bodur, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde COVID-19 sonrası tedavi alan 85 hastanın durumuna ilişkin bir çalışma yürütüldüğünü ve bunun uluslararası hakemli bilimsel dergide yayımlandığını dile getirdi.
"Bize başvuran hastalarla yürüttüğümüz çalışmada, hastaların yüzde 85'e yakını erkeklerden oluşuyordu. Bize başvurduklarında yüzde 80'inin oksijen ihtiyacı devam ediyordu, yüzde 55'i ise yatağa bağımlıydı" diyen Bodur, bir aydan fazla tedavi gören bu hastaların yüzde 2'si hariç tamamının 4-6 hafta gibi bir sürede rehabilitasyonla iyileştirildiğini kaydetti.
Bodur, bu çalışmanın COVID-19 sonrası rehabilitasyonun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı.
Nefes darlığı, uykusuzluk, çarpıntı gibi belirtilerle kendini gösteriyor
Post COVID sendromunun sadece ağır değil hastalığı orta ve hafif geçirenlerde de görülebildiğini vurgulayan Bodur, "Nefes darlığı, yaygın vücut, göğüs ağrısı, uykusuzluk, anksiyete, depresyon, çarpıntı gibi birtakım problemlerin sürdüğünü görüyoruz. Hastaların kendilerinden şüpheye düşmeleri, 'acaba vesvesem mi var kuruntu mu yapıyorum' gibi bulguların da ortaya çıktığını görmeye başladık." ifadesini kullandı.
COVID-19 sonrası uzun süre geçmeyen etkilerin yıllara uzayabileceğine, bu konuda farklı görüşler bulunduğuna ve durumun zaman içerisinde anlaşılabileceğine işaret eden Bodur, bu durumların üstesinden gelmenin tıbbi tedavi ve rehabilitasyonla mümkün olduğunu vurguladı.
"Şikayetleri uzayan kişiler hastanelerden bilgi almalı"
Prof. Dr. Hatice Bodur, inflamatuar romatizmal hastalıkları bulunan ve COVID-19 geçiren kişilerin kronik hastalıklarıyla ilgili şikayetlerinde artış gözlemlediklerini de dile getirdi.
Post COVID olarak değerlendirilen hastaların bireysel özelliklerine göre egzersiz programlarının oluşturulduğunu, onları eski yaşam kalitelerine döndürmeyi hedeflediklerini söyleyen Bodur, COVID-19'u evde, hafif geçiren hastalar için de şu uyarılarda bulundu:
"COVID-19'u asemptomatik geçiren ve hatta çocuk yaş grubu hastalarda bile Post COVID semptomlarıyla karşılaşılabileceğini gösteren çalışmalar var. COVID-19 normal seyrinde genellikle iki, üç hafta içerisinde geçiyor. Fakat şikayetleri birkaç aya uzayan kişilere, hastanelerle iletişime geçip bilgi almalarını öneriyorum. Farkındalık çok önemli. 'Bu hastalık hiç geçmeyecek mi' psikolojisine girmesinler, sağlık çalışanlarıyla, bizlerle iletişime geçsinler."