PKK ve HDP, Doğu ve Güneydoğu'daki hakimiyetini kayıp mı ediyor?

Teröre destek veren belediyelere kayyum atanmasının ardından HDP'lilerin tehditlerine bölge halkı destek vermedi. Bu gelişme 'PKK ve HDP, Doğu ve Güneydoğu'daki hakimiyetini kayıp mı ediyor?' sorusunu akıllara getirdi.

15 Temmuz’da yaşadığımız hain darbe girişiminin ardından terörle mücadelede de belki de Cumhuriyet tarihinin en yoğun dönemi yaşanıyor. Türkiye’nin hemen her noktasında Fethullahçı Terör Örgütü’ne yönelik operasyonlarla beraber Fırat Kalkanı operasyonu ile de sınırımızı tehdit eden DAEŞ terörü Suriye’de etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor. Türkiye’nin en köklü terör sorunu olan PKK ile mücadelede de farklı metotlar bu dönemde deneniyor.

PKK terörüne hem finansal destek sağlayan hem de yaptığı terör propagandası ile bölge halkının zihnini karıştıran terör yanlısı belediyelerle halkın bağlantısı atanan kayyumlarla kesilmeye çalışılıyor. Terörle halkı, halkın parasıyla terörü birbiriyle buluşturan bu bağlantının ortadan kalkması da şüphesiz şer odaklarının öfkelenmesine neden oluyor.  Kayyum kararını hazmedemeyenlerin başında da şüphesiz HDP geliyor.

HDP’nin Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, alınan kayyum kararlarının ardından bölgeye giderek halkı kışkırtmaya çalışmış ve 6 -7 Ekim olaylarını örnek göstererek de devleti tehdit etmişti.  Fakat Yüksedağ bölgede hiç beklemediği bir tepki ile karşılaştı. Kürt halkı bu kez HDP’nin ve PKK’nın propagandalarına bu kez kulak asmayarak HDP’nin yanında yer almadı. Yaşanan olayın ardından da HDP’nin ve PKK’nın bölgedeki tabanının artık eskisi kadar güçlü olmadığı ortaya çıktı.

Bölgede yaşanan gelişmeleri AjansHaber’e değerlendiren Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar FETÖ’ye yönelik operasyonlarla Kürt halkının büyük oyunu gördüğünü ve FETÖ, DAEŞ PKK gibi terör örgütlerinin uluslararası bir güç tarafından kullanıldığını artık kavradığını belirtti. Duruma sinirlenen PKK’nın baskı ve şiddet yolunu seçerek Kürt vatandaşları patlayıcılarla infaz edecek kadar alçalmasının PKK’ tabanındaki çöküşü hızlandırdığını da sözlerine ekleyen Ağar, PKK’nın tamamen ortadan kalkıncaya kadar eylemlerine devam edeceği uyarısını da yaptı.

KAYYUM OLARAK ATANAN KAYMAKAM HALİT BENEK'E SUİKAST GİRİŞİMİ!

PKK, Mardin'in Mazıdağ ilçesine kayyum olarak atanan Kaymakam Halit Benek'e suikast girişiminde bulundu. Başarısız olan suikast girişiminde bir terörist etkisiz hale getirilirken teröristle birlikte bir adet susturuculu silah ile bir adet de el bombası bulundu.

TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Terör örgütü PKK'nın düzenlediği hain girişimde, bir terörist etkisiz hale getirildi.

İşte Abdullah Ağar’ın AjansHaber’e yaptığı o açıklama:

BÖLGE HALKI ÇOK ZARAR GÖRDÜ

PKK, geçtiğimiz sene temmuz ayında Murat Karayılan’ın ilanıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük isyan girişimini çıkarmaya çalıştı. Hem kırsal alanda hem de meskûn mahal alanlarını kullanarak giriştikleri bu isyan PKK için büyük bir hezimeti de beraberinde getirdi. Bu başarısızlık da her aşamasıyla bölge halkının büyük mağduriyetler yaşamasına neden oldu. Bölge insanı bu süreçten çok büyük zarar gördü.

KÜRT HALKI PKK’NIN ULUSLARARASI BİR YAPIYA HİZMET ETTİĞİNİ KAVRADI

PKK’nın isyan girişiminde yediği darbenin hemen ardından bir anda Fethullahçı Terör Örgütü’nün hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Hem PKK’nın hem de FETÖ’nün saldırılarını iyi analiz eden halkımız özellikle de Doğu ve Güneydoğu’daki insanımız bu terör örgütlerinin uluslararası bir yapıya hizmet ettiğini kavradı. PKK’ya ait siyasal yapılar da dahil olmak üzere bu yapılanmaların amaçları açık ve net görülmüş oldu. Bu gelişmelerin doğal biri sonucu olarak da bölge halkı artık bundan sonraki süreçte ümitlerinin ve iyi niyetlerinin istismar edilmesini istemiyor. Bölge insanında böyle bir temel uyanış söz konusu... PKK’da bu durumu fark ettiği için geçmiş yıllarda uyguladığı politikaya benzer bir dehşet politikasını uygulamaya koyuyor.

PKK BÖLGE HALKINI BASKI, ŞİDDET, CEBİR VE DEHŞET YOLLARI İLE TABANI OLARAK TUTMAYA ÇALIŞIYOR

Bölge halkını hedef alan PKK sürekli tehditler yağdırıyor hatta sivil vatandaşları büyük patlayıcılarla infaz ediyor. Özellikle demokrasi mitinglerine katılan insanlar fotoğrafları çekilip fişleniyor ve infaza vara çeşitli metotlarla Kürt vatandaşları yıldırmaya çalışıyorlar. Bölge halkını baskı, şiddet, cebir ve dehşet yollarıyla kendi tabanları olarak tutmaya çalışıyorlar. Bu baskılar 6-8 Ekim olayları gibi durumları tekrar piyasaya sürmeye çalışabilirler. Başka angajmanlara da girebilirler. PKK terör örgütü durmayacaktır, etkinlikleri tamamen bitene kadar durmayacaklardır.

KAYYUM KARARI PKK’YI VE PKK’YA BAĞLI YAPILARI ÇOK SİNİRLENDİRDİ

Belediyeler PKK’nın arka bahçesi konumuna dönüşmüştü bu nedenle devlet duruma müdahil olarak birçok belediyeye kayyum ataması yaptı. Belediyeler sadece PKK’ya maddi destek sağlamıyor aynı zamanda PKK lehine propagandalar yapıp bölge halkını da etkiliyordu. Bu nedenle kayyum kararı hem PKK’yı hem de bölücü örgüte dâhil olan yapıları çok öfkelendirdi. Bu işin önüne geçebilmek için de her türlü argümanı kullanıyorlar. Çeşitli lobi faaliyetleri yapıyorlar, hem sosyal medyayı hem de bilinçsiz medyayı kullanıyorlar. Yani hem sivil toplum örgütleri üzerinden hem de silahlı terör örgütü üzerinden aleyhlerine giden süreci lehlerine çevirmeye çalışıyorlar. Örgüt ve bağlantılar da kaybettiklerinin farkında.

DEVLETİN SAFİYET GÖSTERDİĞİ İLK ANI FIRSATA ÇEVİRMEYE ÇALIŞACAKLAR

Tehdit bunun bir metodu. Ama bu tehditin altı boş mu? Bu tehditin altının boş olduğunu düşünmek açıkçası talihsizlik olur. Sonuçta hala PKK’nın etkileyebildiği bir taban var. İlk fırsatta devletin PKK’ya zafiyet gösterdiği ilk fırsatta etki üretmeye çalışacaklardır.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.