PKK ne yapıyor?

Gündemdeki sıcaklığını koruyan Diyarbakır görüşmesi, bazılarının tekerine çomak sokmuşa benziyor.

Fazlı ŞAHAN / ANKARA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iki günlük Diyarbakır ziyareti, Mesud Barzani ve Şivan Perwer ile bir araya gelerek barış mesajları vermesi ülkede geniş kesimlerce memnuniyetle karşılanırken; PKK içinde bu hava rahatsızlığa neden oldu. PKK'nın içinde çözüm sürecini baltalamak isteyen gruplar, son günlerde süreci sabote etmeye yönelik saldırılarını da giderek artırmaya devam ediyor. Pazartesi günü akşam saatlerinde Şırnak'ta bir şantiyeyi basan bir grup PKK'lı, 9 iş makinesini yaktı. Strateji Akademisi Başkanı Mesut Ülker, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Mazhar Bağlı, PKK'nın eylemlerini AjansHaber'e yorumladı.

BÜYÜK RESİMDE ETKİ EDECEĞİNİ ZANNETMİYORUM

Strateji Akademisi Başkanı Mesut Ülker, bu tarz eylemlerin çözüm sürecine herhangi bir etki yapacağını düşünmediğini belirterek "Özellikle hafta sonu yeni Türkiye’nin kodlarını Başbakan açıkladıktan sonra mutlaka içerisinde bu çözüm sürecini değerlendiren unsurlar da olacaktır. Açıkçası önümüzdeki dönemde de fiili olarak bu tarz eylemler devam edecek. Ama ben, büyük resimde bu tarz eylemlerin çözüm sürecine herhangi bir etki yapacağını düşünmüyorum." dedi.

EYLEMLER ARTARSA SÜREÇ YENİDEN SORGULANABİLİR

Bu eylemlerin artması halinde sürecin yeniden sorgulanması konusunda bir izlenim uyandırabileceğini hatırlatan Ülker, "Önümüzdeki günler tabi ki kritik günler. Mesela sadece Türkiye’nin kendi sahasında olan bir süreç de değil. Bunun dışında bölgedeki bütün aktörlerin de bu noktada devrede olduğunu söylememiz gereken bir sürece girdik. Bu tarz eylemlerin önümüzdeki dönemde çözüm sürecini sıkıntıya uğratma konusunda da devam edeceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu. 

ÇOK KOLAY BİTECEĞİNİ VARSAYMAK EKSİK BİR OKUMA OLUR

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Mazhar Bağlı da "Herhangi bir ticari şirketin bile tasfiye olması doğal olarak kolay değil. Belli bir süreç alır bu. Kaldı ki çok büyük bir organizasyon var, bir terör örgütü var, uluslararası bağlantıları olan bir örgüt var. İç kamuoyunda kurmuş olduğu sosyolojik bağlar var. Siyasi hareketler var. Çok kolay biçimde biteceğini varsaymak, beklemek bence eksik bir okuma olur. Fazlaca iyimserlik olur. Dolayısıyla bunun zor olacağını biliyorduk." ifadeleriyle sürecin zorluklarına vurgu yaptı.

KENDİ VARLIKLARINI HİSSETTİRMEK İSTİYORLAR

Bağlı, konuşmasına şöyle devam etti:

‘‘Bu PKK ve SDK’nın esas birleşeni halkla şiddet yoluyla bir iletişim kurmuşlardır bugüne kadar. Psikolojik operasyon üzerinden  toplumla irtibata geçmişlerdir, onları ikna etmişlerdir. Ya kara propagandayla ya da zorla, baskıyla. Sahici bir unsur değil. Bu çözüm süreci onların hem kara propagandalarını hem de şiddet üzerinden toplumla diyalogda bulunmalarını boşa çıkarıyor. Her iki sebepten de ciddi bir düşme söz konusu. Bunu kolay biçimde örgüt  hazmedemiyor. Zaman zaman bu tür eylemler yaparak hem kendi varlığının devam ettiğini göstermek hem de şiddeti tekelinde bulundurduğunu hissettirmek istiyor. Bu işe yani çözüme çok da hevesli bir hava içinde değiller. Aslında Türkiye’de hükümetin yürüttüğü çalışmalar ve toplumsal talepler bunu dayattı örgüte. Örgüt de kendi isteği ile değil, mecbur olduğu için çözüme razı oldu. Ama ‘bozan tarafta olmayayım’ diye düşünüyor.’’