ÖSO'nun kurucu komutanı Riyad Esad canlı yayında süreci anlattı

Fırat'ın Doğusu özel yayınında Suriye sahasının en önemli isimlerinden biri olan ve ÖSO’nun kurucusu olarak bilinen Riyad Esad canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.

''Kısa sürede çok büyük bir zafer elde eden Türk Ordusu’nu kutluyoruz''

''PKK ve PYD’ye karşı kısa sürede çok büyük bir zafer elde eden Türk Ordusu’nu kutluyoruz. Rejime karşı silahsız eylemler yaklaşık 6-7 ay sürdü ve istekleri özgürlüktü. Sonra Esed rejimi bu silahsız eylemleri bastırmak için yetki verdi elinizdeki tüm silahları kullanma yetkiniz dahil bu olayları hemen bastırın diye.''

"Suriye Ordusu'nun tanınmış subaylarıyla ÖSO'yu kurduk"

Maalesef o dönemlerde sayım yapılmıyordu. Suriye’nin geneli o dönemde askeri anlamda büyük bir karargah oldu. Çok sayıda genç tutuklanarak cezaevine konuldu. Bu süreçte halkla birlikte durmak için ÖSO’yu kurma kararı aldık.

Sonrasında bazı adımlar attık ve rejimi sivillerin olduğu yerlerden çekilmeye mecbur ettik. Biz ÖSO'yu kurarken 'Radikaller bizimle savaşıyor' demesinler diye Suriye ordusunun tanınmış isimleriyle yola çıktık."

''2013 sonrasında bazı aksamalar oldu''

2013 yılından sonra neden ÖSO'da geriye gidiş olduğu sorusunu da yanıtlayan Riyad Esad, şöyle konuştu:

"Maalesef kendi çıkarları için başka yönlere giden bazı komutanlar oldu. İkinci aşamada, oluşumu bölmeye başladılar ve sivilleri bu bölünme hızlansın düşüncesi ile silahlandırdılar. Daha sonra IŞID ile kendi gruplarını kurdular.

Esad, askeri alanlarını PKK'ya teslim etti ve savaş alanı bu hamlelerden sonra çok karıştı.

2003 yılında Esad, çok sayıda ismi Irak'a gönderdi. ABD'de bu sürecin içindeydi. Suriye'de işler karışınca o isimleri yeniden çağırdılar ve Suriye'de kullandılar."

Zeytin Dalı Harekatı ÖSO için ne anlama geliyor?

TSK ile yaptığımız işbirliği umutları ihya etti. Suriye halkı şimdi İdlib'e girmemizi de istiyor. Rusya ve İran halkı göçe mecbur etti. Ancak Türkiye'nin operasyonlarında böyle bir şey yok.

Fransa'nın açıklamaları...

Fransa'nın açıklamalarına da değinen Suriyeli komutan, şunları kaydetti:

"Fransa kendini Suriye ve Lübnan'ın sahibi olarak görüyor. Devrim başladığında sadece seyirci olarak durdu. Esad rejiminin tüm silahlarını halka karşı kullanacağını biliyorlardı. Fransa kendini oyun dışı hissettikten sonra PYD'li komutanlarla görüştü. PKK'ya yakın bazı Arap aşiretlerini de Fransa'da ağırlamaya başladılar. Bölgede fazla bir şey yapamayacaklarına eminiz.

Sykes Picot anlaşması da bölgede Osmanlı'yı işgalci olarak göstermiştir. Suriye'deki tarih kitaplarında Osmanlılar işgalci olarak geçer. Hatta bazı ajanları da aynı tarih kitaplarında kahraman olarak göstermişlerdi ki aslında bu isimler Suriye'ye karşı Fransa ile işbirliği yapıyorlardı.

Stratejik müttefikimiz olarak görüyoruz biz Türkiye'yi. Olaylar isimlerden ibaret değil, şahıslardan, şahsiyetlerden oluşur."